tag:blogger.com,1999:blog-45847064678956382802024-03-05T20:16:39.193+03:00Arif ÖztürkArif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.comBlogger334125tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-58718250749892464372023-10-16T16:28:00.053+03:002023-10-26T09:56:49.266+03:00Çocuğunuzun Baskın Zekasını Öğrenmek İster misiniz? <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZbI3VGtAVAN2zTn9FlyCz53oh530IA_VWN6DAcbL9n6Nexz9k0Q512FdMVMVnGNlyyG7_-2_zvs3mM0DJjgxszc3gZFVUQUUYeRVAOuXysgMJHaayvG1WPuTTEePFJV63L7ZaYkxamYD5dfFcckPHgS3v9hUhMbDUrx-t4i884boqvhZqEiD6_E_j/s1920/Mavi%20Da%C4%9F%20Foto%C4%9Fraf%20Merkezli%20Ki%C5%9Fisel%20Geli%C5%9Fim%20%20Spirit%C3%BCel%20Masa%C3%BCst%C3%BC%20Duvar%20Ka%C4%9F%C4%B1d%C4%B1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1920" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZbI3VGtAVAN2zTn9FlyCz53oh530IA_VWN6DAcbL9n6Nexz9k0Q512FdMVMVnGNlyyG7_-2_zvs3mM0DJjgxszc3gZFVUQUUYeRVAOuXysgMJHaayvG1WPuTTEePFJV63L7ZaYkxamYD5dfFcckPHgS3v9hUhMbDUrx-t4i884boqvhZqEiD6_E_j/w400-h225/Mavi%20Da%C4%9F%20Foto%C4%9Fraf%20Merkezli%20Ki%C5%9Fisel%20Geli%C5%9Fim%20%20Spirit%C3%BCel%20Masa%C3%BCst%C3%BC%20Duvar%20Ka%C4%9F%C4%B1d%C4%B1.png" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div>Biliyorsunuz, her çocuk özeldir. Her çocuğun yetenekleri, ilgileri, hayata baktığı pencere birbirinden farklıdır. Bunlar öğrenme ve başarıya ulaşma yolunda oldukça önemlidir. <div>Yapılan çalışmalar insanın farklı alanlarda zeka ve yeteneğe sahip olduğunu göstermektektedir ki, öğrenme için bunu, yani hangi alanda iyi olduğunuzu bilmeniz gerekir. Özellikle çocuklarınız söz konusu olduğunda bu alanı fark etmeniz, çocuğunuzun baskın zekasını bilerek o doğrultuda yönlendirme yapmanız önemlidir. </div><div><br /></div><div>Aşağıya yazacağım maddeleri bir düşünün. </div><div><ul style="text-align: left;"><li>Çocuğuma ödev yaptırmaya zorlanıyorum. </li><li>Çocuğum söylediklerimi anlamıyormuş gibi davranıyor veya ben öyle hissediyorum. Ama bir şeyi gösterdiğimde bunu unutmuyor. </li><li>Bazen gözünün önündeki şeyleri göremiyor, ama işittiğini bir daha unutmuyor. </li><li>Okuyor, okuduğunu anlamıyor. Ama görseller söz konusu olduğunda oldukça iyi.</li><li>Bir konuyu, soruyu çözümüyle anlatıyorum, olmuyor. </li><li>Yazı yazmayı sevmiyor, resim yoluyla bir şeyler anlatmakta çok iyi.</li><li>Bir hareketi bir kere görmesi yeterli. Aynı şekilde yapabiliyor.</li><li>Telaffuzu çok iyi, kelimelerle arası güzel. Yahut tam tersi. </li></ul></div><div><br /></div><div>Bu ve benzer maddeler size ve çocuğunuza ne kadar uyuyor? Bazen öfkelemdiğiniz, bazen üzüldüğümüz bu durumun sebebi çocuğunuzun Baskın Zekasıyla alakalı olabilir mi?</div><div><br /></div><div>Gelin, birlikte çocuğunuzun baskın zekasını fark etmenin size ve çocuğunuza katacaklarına bakalım.</div><div>Çocuğunuzun Bsskın Zeka'sını bilirseniz;</div><div><ul style="text-align: left;"><li>Çocuğa yaklaşımınız o doğrultuda olur.</li><li>Çocuk buna bağlı olarak kendine güvenli hisseder.</li><li>Çocuğunuz kenndini daha rahat ifade eder.</li><li>Çocuğunuza daha kapsayıcı şekilde yaklaşmanız mümkün olacak.</li><li>Çocğunun öğrenme verimliliği artacaktır.</li></ul></div><div>Test sonucunda hazırlayacağımız rapor size, çocuğunuza nasıl yaklaşmanız ve onu nasıl desteklemeniz gerektiği konusunda rehberlik eder.</div><div><br /></div><div>Çocuğunuzun baskın zekası TEELE Çoklu Zeka Envanteri aracılığıyla belirlenecektir. TEELE Çoklu Zeka Envanteri<span style="color: #524f4f; font-family: "Nunito Sans";">, ülke çapında 8000’den fazla okulda ve yirmi beş diğer ülkede kullanılmaktadır. Resimli envanter, yaş ne olursa olsun, öğrencilerin güçlü yönlerini hızlı bir şekilde keşfetmelerine olanak tanıyan bir yöntemdir. 6000’den fazla denekle çalışmaları tamamlanmış ve istatistiksel açıdan güvenilir bulunmuştur. TIMI, tüm eğitim kademelerinde kullanılabilir.</span></div><div><span style="color: #524f4f; font-family: "Nunito Sans"; font-size: 18px;"><br /></span></div><div>TEELE Çoklu Zeka Envanteri 3 yaş üzeri çocuklara uygulanabilmektedir.</div><div><br /></div><div><b>Ayrıntılı bilgi ve test randevusu almak için ulaşabilirsiniz:</b></div><div>ozturkarif58@gmail.com</div><div><a href="http://instagram.com/pd.arifozturk">instagram.com/pd.arifozturk</a></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-68453942951699022782023-09-01T09:48:00.178+03:002023-09-01T16:15:53.429+03:00Güz Okuma Listesi <div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7-sl-lFxZSQPDbtvkzlJ8fq-DOuajtzbZw7BI4Px7gWuRkRFa3c5Tc5oZv17UueXOO31liHWIt1bLiStSQMmdS1BDnn6Whk4fpB5IJpzskGBXrpgD93alAEv4Kl3L2p3u_1K9XKhZFtq5UF72GCaRjRRvDOKaPBffgpKfPLW6RInkBPFpaGxDTYNU/s640/books-5937716_640.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="640" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7-sl-lFxZSQPDbtvkzlJ8fq-DOuajtzbZw7BI4Px7gWuRkRFa3c5Tc5oZv17UueXOO31liHWIt1bLiStSQMmdS1BDnn6Whk4fpB5IJpzskGBXrpgD93alAEv4Kl3L2p3u_1K9XKhZFtq5UF72GCaRjRRvDOKaPBffgpKfPLW6RInkBPFpaGxDTYNU/w400-h268/books-5937716_640.jpg" width="400" /></a></div><br /><b><br /></b></div><div><b><br /></b></div><b>Dünyayı Aldatanlar - Sefa Saygılı</b><div>Hali hazırda okumaya devam ettiğim Dünyayı Aldatanlar din, bilim, tarih gibi alanlarda meşhur olmuş, söyledikleri hakikate aykırı olmakla birlikte bir dönem ön plana çıkan, kabul gören kimseleri ele alıyor. Bunlardan kimisinin hala ciddi bir takipçiye sahip olduğunu, hala meşhur olduklarını biliyoruz. </div><div><br /></div><div><b>Riyazüs Salihin - İmam Nevevi, Çelik Yayınevi</b></div><div>Mana itibariyle Salihler Bahçesi anlamına gelen Riyazüs Salihin İmam Nevevi Hazretleri'nin Buhari, Müslim gibi hadis kaynaklarından derlediği hadisi şerifleri içinde barındırıyor. Muhtelif konularda hadisi şeriflerden müteşekkil kitap Peygamber Efendimiz'i anlamak ve izinden gitmek için güzel bir kaynak. </div><div><br /></div><div><b>Silistre'li Süleyman Hilmi Tunahan/Arşiv Belgeleri Işığında - Ahmet Akgündüz <br /></b></div><div>Prof. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından kaleme alınan eseri daha önce okumak istemiş, baskısı olmadığı için temin edip okuyamamıştım. Geçtiğimiz günlerde baskısı yenilenen kitabı Güz Dönemi Okuma Hedeflerim arasına aldım.</div><div><br /></div><div><b>Kendini Unutma - Halis Aydemir</b></div><div>Popüler kültür, moda, medya, sosyal medya, mevcut eğitim sistemi gibi birçok faktörün birleşimiyle günümüz insanının kendini unuttuğunu, hatta yabancılaştığını düşünen biri olarak kitabın ismi dikkatimi çekti. Kendimizi hatırlamak mahiyetinde kitabı listeye ekledim.</div><div><br /></div><div><b>Mutluluk Terapileri - Mehmet Teber</b></div><div>Mutluluk insan için önemli handikaplardan biri. Zira mutluluk peşinde koşarken, mutluluğu göremiyor, ıskalıyoruz. Mutluluk Terapileri bu anlamda listeye eklediğim kitaplardan biri.</div><div><br /></div><div><b>Paranoyak Anne Babalık - Frank Furedi</b></div><div>Aile Kazanmak kitabımla ebeveynlere yol göstermeyi murad etmiş, yıllarca ailelerler çalışmış bir psikolojik danışman olarak şunu fark ettim: Uzmanların ve kitapların artışıyla birlikte ebeveynler arasında endişe gittikçe yaygınlaşmış durumda.(Aile Kazanmak'ta bu konuyu detaylı bir şekilde ele aldım) Anne babalar çocuklarına dair yapacakları/yapmayacakları şeyler konusunda endişeye kapılıyorlar. Bu bazen paranoyaklık seviyesine kadar çıkıyor.</div><div><br /></div><div><b>Ne İdik Ne Olduk - Samiha Ayverdi</b></div><div>Samiha Ayverdi sevdiği yazarlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Üslubuyla, birbiri ardına ustalıkla dizdiği kelimeleriyle hoş, naif, tatlı metinler ortaya çıkarıyor. Yaz aylarında okuduğum Yusufçuk'ta ve daha evvel okuduklarım arasında bu hissiyatı ziyadesiyle yaşadım. </div><div><br /></div><div><b>Üç Köşeli Dünya - Natsume Soseki</b></div><div></div><div>Modern çağın yorumlarından biri olan kitap, Doğu ve Batı felsefeleri çerçevesinde Japonya'nın modernleşme dönemine ışık tutuyor. Arka kapak yazısında okuduğum bu cümlelere bakarak kitabı okuma listeme ekledim. Soseki Japon Edebiyatı'nın önemli isimleri arasında gösteriliyormuş. </div><div><br /></div><div><b>Mesnevi'nin Ruhu - İsmail Hakkı Bursevi</b></div><div>Yıllardır okuma listemde duran kitap. Mesnevi'nin bazı beyitlerinin şerhlerini(açıklamalarını) içeriyor. Bu güz döneminde okuma listeme ekledim. Bakalım nasıl olacak.</div><div><br /></div><div><b>Muhammediye - Yazıcıoğlu Muhammed</b></div><div>Osmanlı Devri'nin meşhur kitaplarından, kış akşamlarının en önemli okuma kitaplarından, ailecek okunan kitaplardan biridir Muhammediye. Nesiller Muhammediye gölgesinden büyümüş, devirler Muhammediye okumakla geçmiş. O eski adeti evde yaşamak, ailecek okumak arzusuyla kitabı listeye ekledim.</div><div><br /></div><div><b>Kendiyle Dost Olmak - Wilhelm Schmid</b></div><div>Yüce Hedefler Kitabı'nda Maverdi dostluğu huzurlu bir hayatın vazgeçilmezleri arasında gösterir. Dostluğun olmadığı bir hayat eksik kalır. Ama insan sadece başkalarıyla değil kendiyle de dost olmalı, Rabbiyle de dost olmalı. Bu anlamda bir fikir vermesi açısından modern zaman yorumcularından <b>Schmid'e</b> kulak vereceğim.</div><div><br /></div><div><b>Hayat Nedir? - Yusuf Hamedani(k.s)</b></div><div>Yusuf Hamedani Hazretleri tasavvufta meşhur zatlardan biridir. Aynı zamanda meşhur Ahmed Yesevi Hazretlerinin hocasıdır. İnsan ve hayatı anlama yolunda Hayat Nedir? kitabını okuma listeme ekledim.</div><div><br /></div><div><b>Mantıkuttayr(Kuşların Dili) - Feriduddin Attar</b></div><div>Feriduddin Attar kitabından nasihatlerini insanlara kuşların dilinden aktarıyor. Kitap hakkında okuduklarımdan, duyduklarımdan anladıklarım bu şekilde. </div><div><br /></div><div><br /></div><div>İnşallah okuyacaklarım bunlarla sınırlı kalmayacak. Süreç içerisinde listeye yeni kitaplar eklemeyi ümit ediyorum.</div><div><br /></div><div>Bunlar arasında okuduklarınız var mı? Varsa yorumlarınızı bekliyorum.</div><div><br /></div><div>Ayrıca, tavsiye edeceğiniz, okunmalı dediğiniz kitaplar varsa, lütfen, yorumlarda paylaşın. </div><div><br /></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-8836638980090778992023-08-09T19:07:00.001+03:002023-08-09T19:10:49.118+03:00Dikkatli Bir Hayat<div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjYcyKwtzN-iqlxebhy-v5oHj5BY8o6RQudwxUyxD0pFTZrvXo7SeMD4xJna5l-IQJubJAyp5qHsJSKYShllvAZCtcwPmito12UFlJrA06HbMnJJ97NnmoYmHUVhqU75fdUNcd7Nd9qgtaF2txqYjHgB0l0xhKpDMPRqIBYZnKDc3caZlwiPma9GuAv" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjYcyKwtzN-iqlxebhy-v5oHj5BY8o6RQudwxUyxD0pFTZrvXo7SeMD4xJna5l-IQJubJAyp5qHsJSKYShllvAZCtcwPmito12UFlJrA06HbMnJJ97NnmoYmHUVhqU75fdUNcd7Nd9qgtaF2txqYjHgB0l0xhKpDMPRqIBYZnKDc3caZlwiPma9GuAv" width="400">
</a>
</div><br></div>Hayat gözlerimizin önünde akıp gidiyor. Zaman durmaksızın ilerliyor. Bu hengamede gözümüzü istikbale dikmekle yahut maziye takılıp kalmakla hayatı ıskalıyoruz. Muhtelif endişeler zihnimizi meşgul ederken dikkatimiz sürekli dağınık, bu sebeple odaklanmakta güçlük çekiyoruz. Akıp giden hayatı fark etmeden ömür sürüyoruz.<div><br></div><div>Diğer taraftan modernizm bir kıskaç gibi hayatımıza tesir ediyor. Teknolojinin, dijitalizmin arkası kesilmeyen bildirimlerinin, sürekli değişen gündemin peşinde dikkatimiz oradan oraya kayıyor. Kendimizi unutmak tehlikesi bu noktada baş gösteriyor.</div><div><br></div><div>Dikkatli Bir Hayat atölyesi işte bunun için, zamanın zehrine karşı panzehir olmak, hayata dikkatli bir gözle bakabilmek, kendimizi yeniden fark etmek için kapılarını aralıyor.</div><div><br></div><div>Siz de Dikkatli Bir Hayat için atölyemize dahil olun, hayata dair farkındalığınız artsın. </div><div><br></div><div><b>Dikkatli Bir Hayat Atölyesi Size Neler Sunuyor</b></div><div><br></div><div>Zihinsel sükunet hali kazanmanızaı fayda sağlayacak</div><div>Kendinize dair farkındalığınız artacak</div><div>Hayata daha farklı, farkındalıkla bir gözle bakacaksınız</div><div>Dikkat ve odaklanma beceriniz artacak</div><div>Kendinizi yeniden keşfetmiş olacaksınız </div><div>Karşınızdakilerle iletişiminiz kuvvetlenecek</div><div>Gündemi takip etme endişeniz azalacak</div><div><br></div><div><b>Dikkatli Bir Hayat Başvuru Şartları </b></div><div>Atölye online olarak gerçekleşecektir. </div><div>Atölye iki oturum şeklinde, 90(45+45) dakika sürecektir. </div><div>Atölye 10 kişilik katılımcı sayısıyla sınırlıdır. </div><div>Başvuru sayısı tamamlandığında daha önceden haber verilen bir tarihte atölye gerçekleştirilecektir. </div><div>Atölyede süreç etkileşimli olarak ilerlyecektir.</div><div>Atölye uygulama almasında Web 2.0 araçlarından istifade edilecektir. </div><div>Atölye içeriği teorik ve uygulamalı içeriklerden oluşmaktadır. </div><div><br></div><div>İlk 10 kişiye ÜCRETSİZ katılım hakkı</div><div><br></div><div><a href="https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSebn5bs7q4B-GjJ8wJOzEM8GZxmNZy1AQfSBmjA8I4ssDGCaA/viewform?usp=sf_link">Dikkatli Bir Hayat Atölye Başvuru Formu </a></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-44165619265341103592023-08-08T10:59:00.000+03:002023-08-27T11:05:12.860+03:00AİLE KAZANMAK-KİTAP HEYECANI<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicOOKv9tg00yFBuX-Ix-wmDRpspilwh3l0JK0tJzBnk7Ohg6EDMgKhys8uNUH2g34GiEhC5hgvZFrWPKvklLrh6ifIJiWPhfvDju3nYdvErsMZgaYzRfNZ6omdDIsej3jUUgMJdy1mSnhJj49Z44RPLanPzoyDvN3CmFNMI94zr5WTIYwATc6mbA/s1080/323416807_615680443701614_5275640841127600603_n.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicOOKv9tg00yFBuX-Ix-wmDRpspilwh3l0JK0tJzBnk7Ohg6EDMgKhys8uNUH2g34GiEhC5hgvZFrWPKvklLrh6ifIJiWPhfvDju3nYdvErsMZgaYzRfNZ6omdDIsej3jUUgMJdy1mSnhJj49Z44RPLanPzoyDvN3CmFNMI94zr5WTIYwATc6mbA/s320/323416807_615680443701614_5275640841127600603_n.png" width="320"></a></div><br><p>Modernizm bireyselliği ön plana almakla biz duygusuna zarar verir. Aile olmak bilinci de bu durumdan nasibini alır. Günden güne sekteye uğrar. </p><p>Bunun yanında ebeveynlerin ihmalleri, hatalı tutum ve davranışları çocuk ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Çocuklar ve gençler aile olmabın keyfini ve huzurunu yaşamaktan mahrum kalmakla, aileden kopuşlarda artış yaşanır. Ailelerde problemler, huzursuzluk ve gerginlikler ortaya çıkar. </p><p>Bu iki durum, modernizmin bireyselliği ön plana çıkarması ve ebeveynlerin hatalı tutumları bugün için aile olmanın, aileyi muhafaza etmenin önünde engel teşkil etmektedir. </p><p>Aile Kazanmak işte bu sebeple, ailenin önemini vurgulamak, bu anlamda iki unsurun(modernizm ve yanlış ebeveyn tutumları) oluşturduğu tahribata karşı ebeveynlere yol göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. </p><p>Yaşanmış olaylar üzerinden yapılan tespitler, sorunlara karşı yaklaşım tarzı, sorunlar oluşmadan evvel dikkat edilmesi gerekenleri kitaptaki vakalarla okuyucuya sunmaya çalıştım. 10 yıllık tecrübenin neticesi olarak ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerilerini okuyucu sıkmadan, hikayeleştirilmiş olaylar üzerinden aktarmaya çalıştım. </p><p>Eksikleri ve kusurları olmakla Aile Kazanmak Ocak ayında baskıdan çıktı, piyasada yerini aldı. Mayıs ayında ikinci baskısı da yapılan Aile Kazanmak bilhassa ebeveynlerin ve eğitimcilerin teveccühleriyle rağbet görmeye, onlara rehber olmaya devam ediyor.</p><p><br></p><p>AİLE KAZANMAK kitabının tanıtım bülteni şu şekilde: </p><blockquote><p><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Aile olmak, biz olmayı gerektirir. Zamane insanın temel vurgusu ise benlik üzerine kurguludur.</span><br style="caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-size: 16px;"><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Herkesin fert fert, tek başına bırakılmaya çalışıldığı toplumda ise bizden yani aileden söz etmek zorlaşır ve problemler artar.</span><br style="caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-size: 16px;"><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Problemlerin çözümünde aile önemli bir faktördür.</span><br style="caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-size: 16px;"><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Problemlerin tek kaynağı aile değildir; fakat nerede başlarsa başlasın, çözüldüğü yer ailedir.</span><br style="caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-size: 16px;"><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Kitaptaki bütün vakalar, bir psikolojik danışmanın tecrübelerine ve gözlemlerine dayanıyor.</span><br style="caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-size: 16px;"><span style="border: 0px; caret-color: rgb(51, 51, 51); color: #333333; font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: 12pt; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Bu tecrübeyi okuyup, kaybolan değerleri ailenize kazandırabilirsiniz.</span></p></blockquote><div class="mb" style="border: 0px; color: #333333; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="caret-color: rgb(0, 0, 0); color: black;"><br></span></div><div class="mb" style="border: 0px; color: #333333; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;"><span style="caret-color: rgb(0, 0, 0); color: black;"><a href="https://www.camlicakitap.com/aile-kazanmak">https://www.camlicakitap.com/aile-kazanmak</a></span></div><div class="mb" style="border: 0px; color: #333333; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;"><a href="https://www.kitapyurdu.com/kitap/dogru-egitimle-aile-kazanmak/637406.html&filter_name=aile+kazanmak">https://www.kitapyurdu.com/kitap/dogru-egitimle-aile-kazanmak/637406.html&filter_name=aile+kazanmak</a></div><div class="mb" style="border: 0px; color: #333333; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;"><br></div><div class="mb" style="border: 0px; color: #333333; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-align: left; vertical-align: baseline;">Not: Çocuk ve gençlerin yaşadığı problemler üzerinden aile ve ebeveynlere yol göstermesi temennisiyle kaleme aldığım yazılar İnsan ve Hayat Dergisi'de yayınlanmaya devam ediyor. </div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-28511495917342347082023-06-14T11:21:00.002+03:002023-06-14T11:21:56.090+03:00Yaz Okuma Listesi<p>Yaz geliyor. Hava şartları mevsim normallerinden farklı seyretse de havalar ısınmaya başladı. Okulların tatil olmasına az bir zaman kaldı. Hal böyle olunca gezerken, dinlenirken kitaplara daha fazla yer açma kararı aldım. Yaz için okuma listemi belirledim, okuyacağım kitapları büyük oranda hazırladım. Okuma listemi aşağıda sizlerle de paylaşıyorum. Aslında listede birkaç kitap daha var, fakat tamamlayacağımdan emin olamadığım için onları yedekte bekletiyorum. </p><p><br /></p><p>Listeyi 1000Kitap uygulaması üzerinde hazırladığım için oradaki görüntüyü doğrudan buraya koydum.</p><p>Yaz okumaları hakkında siz ne düşünüyorsunuz?</p><p>Listedeki kitaplardan okuduklarınız var mı?</p><p>Bunların dışında, listedeki kitaplara benzer konularda tavsiye edeceğiniz kitaplar olursa yorum olarak yazabilirsiniz. Sonrai süreçteki okumalarım için yorumlarınızı dikkate alacağım. </p><p><br /></p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6EjIyOFchbZpxqFzLv7kTiKdXI7ns5oYKwCmkfJys0vXYfKg_ld61fgepLzaNQbzSYtggsxJoowMFKF0ag7XaZdF8XXas57fuRQVaEozatWy2S55yvXJO6fay4mxV0D1B6vCyizJgAcyj9ft6viZXVB_eGTrv7un4gAjzA_GT5V2UvExbKaQL0A/s943/1%20.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="745" data-original-width="943" height="506" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6EjIyOFchbZpxqFzLv7kTiKdXI7ns5oYKwCmkfJys0vXYfKg_ld61fgepLzaNQbzSYtggsxJoowMFKF0ag7XaZdF8XXas57fuRQVaEozatWy2S55yvXJO6fay4mxV0D1B6vCyizJgAcyj9ft6viZXVB_eGTrv7un4gAjzA_GT5V2UvExbKaQL0A/w640-h506/1%20.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiASlxaxhr_cuGHzfhc5j6f1dKfyw_bOu5C2q-9t6IPejma8zmvgdaRH0yhCxSHYoZFFGUhDF321cDyHbzSy7ArrVrPdBXchpQb98REgabAYjwo0NxLzVb4AC6v4w9vLRSLJYvuwkI5UKtCGALokRiE26P8CXMNTm-dmSYIBTbpLD_SJNyyhDp2LA/s852/2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="635" data-original-width="852" height="476" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiASlxaxhr_cuGHzfhc5j6f1dKfyw_bOu5C2q-9t6IPejma8zmvgdaRH0yhCxSHYoZFFGUhDF321cDyHbzSy7ArrVrPdBXchpQb98REgabAYjwo0NxLzVb4AC6v4w9vLRSLJYvuwkI5UKtCGALokRiE26P8CXMNTm-dmSYIBTbpLD_SJNyyhDp2LA/w640-h476/2.jpg" width="640" /></a></div><p></p>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-26757606360688198852023-06-07T09:59:00.002+03:002023-06-07T10:00:35.590+03:00Şerbet & Zehir - İktibas(40)<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmxhknbPXCUR0TvK0-cJG7Bc4IXyXVBQ2lzdeqXT-1Dmc4vE7X4lDnIXBw6JypNKrWXBX7trhUfylFMLH7EhU2HafaACqJZqxhog7acPzV_2CtGvlCA1ym5Jf7Dl8p4mwfR9uCV7VFLGJrDIivbfRXQpg1hBYFashpueARFOE0txm-mQcWcAu8Wg/s1272/Ekran%20g%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCs%C3%BC%202023-06-07%20095721.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="830" data-original-width="1272" height="209" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmxhknbPXCUR0TvK0-cJG7Bc4IXyXVBQ2lzdeqXT-1Dmc4vE7X4lDnIXBw6JypNKrWXBX7trhUfylFMLH7EhU2HafaACqJZqxhog7acPzV_2CtGvlCA1ym5Jf7Dl8p4mwfR9uCV7VFLGJrDIivbfRXQpg1hBYFashpueARFOE0txm-mQcWcAu8Wg/s320/Ekran%20g%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCs%C3%BC%202023-06-07%20095721.png" width="320" /></a></div><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><p><span style="font-size: medium;">Mutluluk üzerine araştırma yapan psikologların vardığı sonuçlardan biri şudur: Başkalarına değil kendine odaklan. Kendi iç dünyana, elindeki nimetlere, hal ve hareketlerine bak; diğer insanlarda olup sende olmayan nimetlere odaklanırsan daima eksiklik hissiyatı oluşur ve neticede mutsuzluk ortaya çıkar. </span></p><p><span style="font-size: medium;">Dünya hayatı böyledir, kimi yoklukla kimi bolluk ile imtihan olur. Ve öyle ki devir değiştikçe eldeki imkanlar ve nimetler de değişir. Yani hayat düz bir çigide ilerlemez, inişeri, çıkışları, zorlukları, kolaylıkları vardır. İnsanın aynı hal üzere sabit kalması güçtür. </span></p><p><span style="font-size: medium;">Dünyada bazı insanlar meşakkatli bir hayat sürerken, bazı insanların rahat ve müreffeh bir hayatı vardır. Bu böyledir, böyle gider.</span></p><p><span style="font-size: medium;">Necati mahlasıyla şiirler yazan bir Osmanlı devri şairi bu hali şu muazzam beytiyle ifade eder:</span></p><div style="text-align: center;"><span style="font-size: medium;"><b>Nidelüm devr sunarsa sana şerbet bana zehir<br />Bu cihan böyle olur gah bana gah sana</b></span></div><p><span style="font-size: medium;">Bu yüzden mağlubiyetlerin hüznü da galibiyetlerin sevinci de bir süre sonra kaybolur. </span></p><p style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Beytin açıklaması: <b style="font-style: italic;">Felek sana şerbet bana zehir sunduysa elden ne gelir? Bu dünya böyledir; bazısı bana, bazısı sana! </b>(Necati, Akt: İskender PALA, </span><span style="font-size: large;">Şahane Gazeller)</span></p><p style="text-align: left;"><br /></p>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-18695458639616205092023-05-08T10:45:00.002+03:002023-05-08T10:49:56.129+03:00Meslek Eşleştirme Etkinliği - (İlkokul İçin)<p> Bu etkinlik İlkokul öğrencilerine yönelik oluşturulmuştur. İlkokul öğrencilerinin kariyer gelişimini desteklemek amacıyla, meslekler hakkında kısa bilgiler edinmelerini amaçlamaktadır.</p>
<iframe style="max-width:100%" src="https://wordwall.net/tr/embed/f03ed33f7a1f49f09bfe9c1b20cb7a7e?themeId=21&templateId=69&fontStackId=0" width="500" height="380" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-341882046036466652022-10-20T10:22:00.005+03:002022-10-20T10:23:04.370+03:00KitapYorum: Mutlu Beyin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlook-9ChkqCs5aovoaLFMbUx5yO0vb3zQkywhX7TfaRfRXpPrY8ux3Nb1QA6V3PbaFvtg1H_RjMRky1z3pq58AlUo8TWs2PIHqPQ1s_t_OYOy4kIOdZLeihuiifCkWngp56sLVC9iuVJx5wTMCsIyQ7Wge4UMd9VISVTry8rVvFCVfLIu2hrcIA/s4160/IMG_20221020_071756.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="3120" data-original-width="4160" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlook-9ChkqCs5aovoaLFMbUx5yO0vb3zQkywhX7TfaRfRXpPrY8ux3Nb1QA6V3PbaFvtg1H_RjMRky1z3pq58AlUo8TWs2PIHqPQ1s_t_OYOy4kIOdZLeihuiifCkWngp56sLVC9iuVJx5wTMCsIyQ7Wge4UMd9VISVTry8rVvFCVfLIu2hrcIA/s320/IMG_20221020_071756.jpg" width="320" /></a></div><br /></div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"><b><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Kitap Künyesi</span></b></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Mutlu Beyin<br /><b>Bahri KARAÇAY</b></span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Tübitak Yayınları</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><b>216 sayfa</b></span></div><p><b><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Arka kapaktan</span></b></p><p><span style="background-color: white;"><i><span style="font-family: arial; font-size: medium;">"Mutlu Beyin evrenin en karmaşık organı olan beyin hakkında çok yakın geçmişte elde edilen son derece ilginç gerçekleri anlatıyor. Beyinle kişilik arasındaki ilişkiden; erkek ve kadın beyni arasındaki benzerlik ve farklılıklardan; okur-yazar, başarılı, müzisyen, âşık, mutlu ve yaratıcı beyinlerde neler olduğundan bahsediyor. Mutlu Beyin aynı zamanda hafızanın işleyişi ile birlikte korku ve endişe yaşayan, suç işleyen, öte yandan kendi çocuklarını dahi tanıyamayan farklı beyinlerin sırlarına da perde aralıyor."</span></i></span></p><div><b><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Beyin hakkında kısa bilgiler.</span></b></div><div><b><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><br /></span></b></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Kitap okura beyin hakkında kısa bilgiler sunuyor. Uyku, unutma, mutluluk, endişe, korkusuzluk gibi durumların beyindeki işleyişini ele alıyor. </span></div><div><ul style="text-align: left;"><li><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Hatırlama ve unutma beyinde nasıl gerçekleşir? </span></li><li><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Gördüğü yüzleri hatırlayamayan birinin beyninde işler nasıldır?</span></li><li><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Mutluluk yahut korku gibi duygular beyinde nasıl oluşur?</span></li></ul></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Burada sayamayacağımız daha fazla konuda yazı kitapta yer alıyor. Yazılaarın bir kısmı daha önce Bilim ve Teknik dergisinde yayınlanmış. Beyin hakkında özet bilgiler edinmek isteyenler için güzel bir kitap.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Kitap, geçirdiği iş kazası sonucu beyninin bir kısmı tahrip olan, sonrasında kişiliği ciddi anlamda değişmeye başlayan Gage isimli birinin hikayesiyle başlıyor. Gage beyin araştırmaları için perdeyi aralayan isimlerden bir tanesi. Uzmanlar Gage'nin kişiliğindeki değişim sebebiyle beyin hakkında fikir edinmeye başlıyorlar. Sonra araştırmalar geliyor. </span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Çok sayıda durumun beyinle ilişkisi anlatılıyor, bunlar arasında mutlulukla alakalı olan kısmın önemli olduğunu düşünüyorum. Burada görüyoruz ki mutluluk, maddiyatla çok da alakalı değil. Bugün için mutsuzluğun arka planında sosyal karşılaştırma psikolojisinin etkisi var. Ancak sosyal karşılaştırma sonucunda yapılanlar mutluluk getirmiyor. </span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Kitap boyunca ilginç vakalara da şahit olmak mümkün. Mesela, korku duygusu olmayan bir kişinin hikayesi, hafızası inanılmaz derecede kuvvetli biri(gördüğü her şeyi hatırlıyor) yahut geçirdiği beyin ameliyatı sonrası yeni anılar oluşturamayan biri.Benim en çok dikkatimi çeken Gizemli Beyin kısmındaki bilgiler. Belki ilk defa duyduğum için burası dikkatimi çekti. Yazar bu kısımda felçli hastalar ve uzvunu kaybeden insanların beyninde yaşanan değişimi yaşanmış hadiseler üzerinden anlatıyor. Aynanın bu anlamda tedavi aracı olarak kullanıldığı bilgisi de beni oldukça şaşırttı.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="color: red; font-family: arial; font-size: medium;"><b>Her bölümün gerçek hikayeler üzerinden anlatılması sevdiğim bir husus oldu. Bu hikayeler beynin esrarengiz yapısını, beyin hakkında bilinmeyen çok şey olduğunu da gösteriyor. </b></span></div><div><br /></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-34480894225027706612022-10-07T09:27:00.008+03:002022-10-07T09:31:19.838+03:00Sınav Kaygısı için 2 Kitap<h4 style="text-align: left;">Meslek hayatımda 10. yıla yaklaşıyorum ve bu süreçte lise ve ortaokul öğrencileriyle çalışma fırsatım oldu. Hem lise hem de ortaokulda sınav kaygısı yaşayan çok sayıda öğrencinin varlığına şahit oldum. Birlikte bu baskıyı normal düzeye indirmeye çalıştık. </h4><div><br /></div><div>Sınavların amacı nedir?</div><div>Sınavların temel amacı, ölçmektir. Öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini, öğrenmenin düzeyini ölçmek amaçlanır. </div><div>Bunun yanında bazı sınavların dikkat, zamanlama, hız, muhakeme becerisi, stres yönetimi gibi özellikleri ölçtüğü de olur. Merkezi olarak yapılan sınavlar genelde bu becerileri de ölçer.</div><div><br /></div><div>Bazı öğrenciler sınavın ölçtüğü şey konusunda gerçekçi olmayan düşüncelere sahip olurlar. Sınavın bilgiyi değil, kişiliği ölçtüğü vehmine kapılırlar. Bunun sonucunda sınav kaygısı dediğimiz durum oluşur, öğrenci üzerinde büyük bir baskı hisseder. Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler sınav sonucunda kişiliklerinin değerlendirileceği endişesi taşır; iyi-kötü kalıbına sokulacaklarını düşünürler. Sınavdan yüksek puan almak iyi biri olmayı sağlarken, düşük puan almak kötü biri olmaya sebep olur, düşüncesi hakimdir. Düşük puan alınca sevilmeyeceklerini, öğretmenin yahut ebeveynin gözünden düşeceklerini de düşünen öğrenciler olur.</div><div>Halbuki bir kimseyi iyi-kötü yapan şey sınav sonuçları değil, onun ahlaki değerler doğrultusundaki hal ve hareketleridir. Şahsiyet gelişimine yatırım yapan bir kimse iyi olma yolunda ilerleyebilir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">İki Kitap Tavsiyesi</h3><div>Sınav kaygısı konusunda öğrencilerle ve ailelerle çalışırken istifade ettiğim iki kitap var. Bunlardan biri ebeveynlere hitap ederken, diğeri öğrenciler ehitap ediyor.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">1-Ben Bana Güveniyorum - Rüya Turna</h4><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyysCUuQvwQzll0bU1Oed-hue8ToeX7ZhiuDgbHQkqcE5sULJiO73hn_ozKhLMD8PM8f7FybihKNfiljGYMvNcuQhmQq7ehYPQClz17f0QEjExnq18gSUUk5hMaCM5pcivAZQ3QOmKkaHnYZWcTJq-yRmC8KanDnUezluE2fYlVZL0J03iS4IvZQ/s400/ben-bana-guveniyorum-12472509-94-O.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="277" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyysCUuQvwQzll0bU1Oed-hue8ToeX7ZhiuDgbHQkqcE5sULJiO73hn_ozKhLMD8PM8f7FybihKNfiljGYMvNcuQhmQq7ehYPQClz17f0QEjExnq18gSUUk5hMaCM5pcivAZQ3QOmKkaHnYZWcTJq-yRmC8KanDnUezluE2fYlVZL0J03iS4IvZQ/w222-h320/ben-bana-guveniyorum-12472509-94-O.jpg" width="222" /></a></div>Bir psikolojik danışman tarafından kaleme alınan kitap üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerle yapılan bir çalışmanın hikayeleştirilmesinden oluşuyor. Yazar, sınav kaygısı yaşayan öğrencilerle grupla psikolojik danışma sürecini yürütürken okur, öğrencilerin düşünce ve duygularını görüyor. Öğrenciler bu kitabı okurken kendi düşüncelerini fark ediyor, gerçekçi olmayan inançlarıyla yüzleşiyorlar. Kitaptaki kahramanların çözüm ve değişi sürecini görerek farkındalıkları artıyor.</div><div>Ben Bana Güveniyorum kitabı ortaokul ve lise öğrencilerinin faydalanabileceği bir kitap. Aynı zamanda ebeveynlerin okuması da faydalı olacaktır.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">2-Ayşe ve Ailesi Sınava Hazırlanıyor - Kadir Özer</h4><div>İsminden anlaşıldığı üzere Ayşe ve Ailesi Sınava Hazırlanıyor kitabı ailenin de işin içine dahil olduğu bir sınav sürecini anlatıyor. Ayşe üniversite sınavına hazırlanırken, ailesiyle birlikte destek almaya başlıyor. Onların terapistle geçen her görüşmeleri, evde yaptıkları uygulamalar öğrenci ve ebeveynlere yol gösteriyor. Ebeveynler hatalı uygulama ve söylemlerini fark ederken öğrenciler, sınava yükledikleri anlamı sorguluyor ve gerçekçi bir noktaya getiriyorlar. </div><div>Ayşe ve Ailesi Sınava Hazırlanıyor kitabını bilhassa kaygılı ebeveynlerin, aynı zamanda sınav sürecinde olan öğrencilerin okuması faydalı olacaktır.</div><br /><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3rR3XMoxLdskx-olzW7rqC421UfYAB_YqvLpLqJu__c8C8M2gwl5eoAzCiQyg5E2_J10C5jF0xS2cGLPwukMDHmE8iedFA1q0bzoePdjdi4DRcggDGkvI7XASVRfwoPetHfjCOYUALKCi35apmitqT1t_4pNknsGX_OwgnPjUpZ2z62-uPfdr1w/s550/format_webp.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="550" data-original-width="550" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3rR3XMoxLdskx-olzW7rqC421UfYAB_YqvLpLqJu__c8C8M2gwl5eoAzCiQyg5E2_J10C5jF0xS2cGLPwukMDHmE8iedFA1q0bzoePdjdi4DRcggDGkvI7XASVRfwoPetHfjCOYUALKCi35apmitqT1t_4pNknsGX_OwgnPjUpZ2z62-uPfdr1w/s320/format_webp.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><br /></div><div><br /></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-81676381668931245402022-02-25T17:45:00.002+03:002022-02-25T17:46:19.441+03:00Beyni Zorlamak Yahut Dikkati Toplamak<div>Lütfen görseldeki soruya bakın, cevabı bulmaya çalışın. Cevaba ulaşmak için en az bir beklemenizi tavsiye ediyoruz.<br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjFgo1_BIvuhzw8CGx_QEKuKKkFjgXIpVkS6pW00vMjaPdnr1rCxYiMSFKoldkRcttQRARtOb9JrVSj_-7xioYNXD9lkq62Lo5eSejm96qB5mKFfpMCchCNyL71WDw0UG5b7img2MBlQlNADkRd2Jj29o7ChEEj60mWDgU8w-Af4ZkfIjLtbVW5zg=s794" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="794" data-original-width="587" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjFgo1_BIvuhzw8CGx_QEKuKKkFjgXIpVkS6pW00vMjaPdnr1rCxYiMSFKoldkRcttQRARtOb9JrVSj_-7xioYNXD9lkq62Lo5eSejm96qB5mKFfpMCchCNyL71WDw0UG5b7img2MBlQlNADkRd2Jj29o7ChEEj60mWDgU8w-Af4ZkfIjLtbVW5zg=w296-h400" width="296" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><div><div><span style="font-size: medium;">Bu soruyu beyni egzersiz ile çalıştırmayı amaçlayan bir web sitesinden aldım: https://akiloyunlari.griceviz.com/ </span></div><div><span style="font-size: medium;">Web sitesinin ana amacı da bu: beyne egzersiz yaptırmak. Nasıl ki egzersiz ve sporla vücut gelişirse beyin de aynı şekilde güçlenir. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Bu sorunun cevabını bulmak belki bir belki birkaç dakika yahut daha uzun bir süreye tekabül edecektir.</span></div><div><span style="font-size: medium;">Önemli olansa süreden ziyade dikkati soru üzerinden tutup cevabı bulmaya çalışmaktır. Bir süre başka şeyle ilgilenmeden cevabı düşünmeye çalışın. Dikkatiniz başka noktaya kayacak, aklınıza alakasız şeyler gelecek, belki internetten bir an önce cevabı bulmak isteyeceksiniz.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Dikkatinizi sadece soru üzerinde tutmak, dikkat beceriniz geliştirecek bir fiil olabilir. Basit fakat uygulaması zor bir tekniktir bu. Öyle ki, hazır bilgiye alışma durumumuzla soru üzerinde düşünmeden cevabı bulmak isteriz. Böylece düşünmek daha güç hale gelir.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Herhangi bir şeyi hatırlamaya çalışırken, bir an önce cebinizden telefonu çıkarıp cevabı öğrenmek istersiniz. Muhtemelen internet üzerinde cevap vardır. Ve cevabı bulamazsanız dahi problem zihninizden uçup gidecektir. Çünkü telefonu elinize alır almaz dikkatiniz daha farklı noktalara kayacaktır. Dikkatinizi dağıtan bir kısırdöngü yakalamış oldunuz.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Sadece bu zeka sorusu özelinde değil, hayatın akışı içerisinde problemleri çözmek için de üzerinde düşünmeye çalışmak gerekir. Cevabı internetten aramak, bulmak kolay; problem/soru üzerinde düşünmek zordur. Ama zor olanı tercih etmek hem dikkati geliştirecek, hem de çaba ile elde ettiğimiz verim artacaktır. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Basit bir ismi hatırlayamadığımız, ayın 20 sinin hangi güne denk geldiğini öğrenmek istediğiniz, basit bir matematik işlemi yapacağınız durumlar ve daha fazlası için ilk yapacağınız şey telefonunuzu kullanmak değil de zihninizi aktif hale getirmek olsun. Böylelikle zihninizin geliştiğini, dikkat sürenizi arttığını görürsünüz. Dikkat beceriniz sizin kontrolünüzde olur. Lütfen kontrolü telefon ve İnternete kaptırmayın.</span></div></div><div><br /></div><div><b><span style="font-size: large;">Bulduğunuz cevabı <a href="https://arifozturkk.blogspot.com/p/cevap.html" target="_blank">buradan</a> kontrol edebilirsiniz. </span></b></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-72498627671055806592021-11-24T18:32:00.002+03:002021-11-24T18:32:29.658+03:00Sosyal Medya Girdabından Kurtulmak<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXrDioteFJ0xViHOIvYfeT3FHOOm8DvF7GiQlDRyDJ1lThHeZ5DJ_hHX7nIy4tuD27k8Yegy7zjU3h7uo3xpNaP9wvCuE3sbykGwiVNl7_HrmnOQ4CajG0QvV2RiiamnkvGYnD_zWDfA/s640/feather-g2973b71f7_640.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="426" data-original-width="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXrDioteFJ0xViHOIvYfeT3FHOOm8DvF7GiQlDRyDJ1lThHeZ5DJ_hHX7nIy4tuD27k8Yegy7zjU3h7uo3xpNaP9wvCuE3sbykGwiVNl7_HrmnOQ4CajG0QvV2RiiamnkvGYnD_zWDfA/s16000/feather-g2973b71f7_640.jpg" /></a></div><br /><span style="font-size: large;"><br /></span><p></p><p><span style="font-size: large;">Hatırladığım kadarıyla 2005-2006 yıllarıydı. Bir hocamdan mezar taşlarının unutmaya sebep olduğunu duymuştum. Bu benim için çok anlam veremediğim bir bilgiydi. Yıllar sonra Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin "Marifetnamesi"nde de aynı ibareyi okudum. Bu bilgiyi gene anlamlandıramamıştım. Mezar taşlarını okumak niye unutmaya sebep olsundu ki! Böyle bir şeye anlam veremesem de bu cümle sürekli zihnimin bir köşesinde bekledi. Anlamasam da inandım. </span></p><div><span style="font-size: large;">Aradan seneler geçmişti, bir yerde bu konuya temas eden bir yazı okudum. Mezar taşları dikkat dağıtıcı etkisi sebebiyle unutmaya yol açabilirmiş. Burada anlatılmak istenen dikkat süzgecinden geçmeyen bilgiler hafızaya kaydedilmez, dolayısıyla hatırlanmaz. Dikkati etkileyen şey de mezar taşlarının okunması fiilidir. Bir konu hakkında düşünürken bir veya birkaç mezar taşı görüp, üzerinde yazanları okuduğunuzu hayal edin. Kısa süreli de zihniniz mezar taşıyla ilgilendi. Dikkatiniz dağıldı, üzerinde çalıştığınız konu arka planda kaldı. Öğrenme, dikkat süreci, hafıza konularında öğrendiğim diğer bilgiler mezar taşlarının durumunu anlamamı sağladı.</span></div><div><span style="font-size: large;">Mezar taşları biz farkına varmasak da zihnin boşuna çalışmasına yol açar. Bu durum, günümüz için geçerli olmasa da İbrahim Hakkı'nın yaşadığı devir için önemli bir noktadır. Mezarlıkların çoğu şehirler ile içi içedir. İnsanlar mezar taşlarını sürekli görmektedir. Tıpkı günümüzün reklam panoları ve işletme levhalarına benzer. Dijital ekranlarda gördüklerimizi de eklersek İbrahim Hakkı merhumun yaşadığı devre göre daha çok etkilendiğimizi söyleyebiliriz. Çünkü, bütün bunlar mezar taşlarından daha çekici, daha yorucudur. </span></div><div><span style="font-size: large;">Parıldayan, ışıldayan renkleriyle günün her saati bakışların muhatabı olan bu renkler kendisine bakan gözlerin arkasındaki zihni meşgul eder. Zihne belli belirsiz veriler gönderir. Bunu tecrübelerimden de biliyorum: "Hiçbir şey yapmazken bile zihni meşgul eden reklamlar, görüntüler, renkler var. Üstelik akıllı telefonumda arkası kesilmeyen bildirimler de yorgunluğumu kuvvetli hale getiriyor. Zihnim sürekli meşgul ve yorgun. Her bildirim sesiyle kaçırmamam gereken bir haber almış hissine kapılsam da, telefonu elime alınca alakasız, çoğunlukla herhangi bir şekilde beni ilgilendirmeyen haberler karşıma çıkıyor. Bunun böyle olacağını sabit olarak bilsem de, dürtüsel bir şekilde bildirimleri takip ediyor, beş-on dakikada bir ekrana bakıyorum."</span></div><div><span style="font-size: large;">Bu dürtüler hakkında hiç düşünmemiştim. Hatta farkında bile değildim. Cal Network'un "Dijital Minimalizm" kitabını okurken, bu halimi fark ettim. Zihin yorgunluğumun, sürekli aklımda bir şey varmış hissinin sebebinin de etrafımı saran renkler ve gürültüler, arkası kesilmeyen bildirimler olduğunu düşünmeye başladım.</span></div><div><span style="font-size: large;">Cal Network, dijital minimalizm sayesinde zinde bir zihin, daha verimli vakit ve kaliteli gerçek sosyal ilişkiler kuracağımızı iddia ediyor. Kendi tecrübeleri ve onlarca dijital minimalistin hayatından verdiği örneklerle iddiasını destekliyor.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;">Bu örnekleri görünce telefon ekranımı dolduran uygulamalar yığınından ve sosyal medya girdabından sıyrılmak fikri yapılabilir bir şey olarak karşıma çıktı. Yazarın önerisiyle, <i>'uygulamayı kullanım amacım nedir, bana faydası ne olacak?' </i>gibi sorular etrafında düşünmeye, bütün uygulamaları amaç/fayda süzgecinden geçirmeye başladım. Neticede çoğu uygulama telefonumdan silinmiş oldu.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;">Sosyal medya uygulamalarını kullanmamak hususunda biraz tereddüt ettim. Sosyal ilişkilerimin bozulacağı ya da olaylardan habersiz kalacağım endişesi başladı. <span>Daha etraflıca düşününce bu endişemin yersiz olduğunu anladım. Ne de olsa sosyal medyada herkes var, fakat hiç bir şey yoktu. İnsanların umursadığı şey yaptığı paylaşımın kaç beğeni aldığıydı. Benim çoğu kimseyi fark etmediğim gibi, çoğu kimse de beni fark etmeyecekti.</span></span></div><div><span style="font-size: large;">Sosyal medya uygulamalarının tamamını telefonumdan sildim. Sosyal medya mecralarından birinde fikir alışverişinde bulunduğumuz bir meslektaş grubumuz var. Diğer hesaplarımı tereddütsüz kapatsam da bu özelliğiyle bu uygulamadaki hesabımı kapatmak zor oldu. Bunu da şöyle çözdüm. İlgili sayfanın linkini bilgisayar tarayıcımın kısayollarına ekledim. Uygulamaya sadece bilgisayardan ve doğrudan bu link üzerinden girmeye başladım. Böylelikle başka insanların paylaşımlarını görmeden doğrudan ilgili sayfaya ulaşır oldum. Sürekli bildirim gönderen uygulamalardan, zihnimi meşgul eden alakasız bilgilerden kurtuldum.</span></div><div><span style="font-size: large;">Bu arada fark ettiğim şey de şu oldu. Sosyal ağlara üye olmak ne kadar kolaysa, bu üyeliği sonlandırmak da o nispette zor oluyor. </span></div><div><span style="font-size: large;">Birkaç hafta sonra dikkatim daha iyi, zihnim daha berrak hale gelmeye başlamıştı. Fakat, kullandığım mesajlaşma uygulamalarının dikkat dağıtıcı etkisine çözüm bulamamıştım. Gruplardan, arkadaşlardan çeşitli önem derecelerinde mesajlar gelmeye devam ediyordu. Hem de değişik vakitlerde. Bu mesajların dikkatimi dağıtmaması için, bir işle meşgul olduğum vakitlerde telefona bakmamayı, bir saat aralıklarla mesajları kontrol etmeyi denedim. İlk başlarda biraz zor oldu. Birkaç dakika arayla telefonu kurcalama alışkanlığım henüz kaybolmamıştı. Bir süre böyle yapmaya devam ettim ve bu durum alışkanlık haline geldi. Böylece hem daha zinde bir zihne kavuştum, hem de sosyal medya girdabından kurtuldum. </span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-41888499164347098502021-11-18T19:43:00.000+03:002021-11-19T10:05:21.823+03:00Sosyal Medya Bazen Girdap Gibidir <div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoecGtDCK6hUmQUtIyx04fi0FK8DVPQu6RERsfx3CUsK5bC7U1twfT8feQe9CRdK5wh-0qBf7ZCoyFRcsERHa6PcnbjD_dsZg62Wo3qFJA02g5kNqbZBPrKoVwF4R-R0HsKRE5_KXuqg/s1600/1637305515857670-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoecGtDCK6hUmQUtIyx04fi0FK8DVPQu6RERsfx3CUsK5bC7U1twfT8feQe9CRdK5wh-0qBf7ZCoyFRcsERHa6PcnbjD_dsZg62Wo3qFJA02g5kNqbZBPrKoVwF4R-R0HsKRE5_KXuqg/s1600/1637305515857670-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div><br></div><div>Sosyal medyayı bazen girdaba benzetiyorum. Bu benzetmeyi yeni yapmış da değilim. Benim açımdan girdap kelimesi sosyal medya uygulamalarını en iyi tanımlayan kelimelerden biridir. </div><div>Neden mi böyle düşünüyorum? Birlikte baklım. </div><div><div>Birçok mahiyetiyle sosyal medya, girdaba benzer. Öncelikle uygulamalara girince çıkılması güçleşiyor. Bir fotoğrafa bakıp çıkmak, eski bir tanıdıktan haber almak yahut bir arkadaşa selam vermek için(sebepleri çoğaltmak mümkündür) girersiniz... Fakat uygulamadan zamanın akıp gittiği, amaçladığınız şeyin dışında onca şeyle meşgul olduğunuz şikayetiyle çıkarsınız. Bazense bunları fark etmeden çıkamadığınız olur. Seyrettiğiniz videolar yeni videolara dikkatinizi çeker, laf lafı konu konuyu açar, ekranınız sürekli yenilenir, güncellenir. Bu hal içinde doğal olarak uygulamadan çıkmak istemezsiniz. </div></div><div>Benzer şeyleri yaşadım. Bazen yaşamaya devam ediyorum. Bu bakımdan da sosyal medyayı girdaba benzetiyorum. <br></div><div><br></div><div>Epey zamandan beri sosyal medya kullanmak yada kullanmamak kafamı kurcalayan bir mesele. Çok vakit tüketmesi, zihnimi sürekli meşgul etmesi(alakalı alakasız onlar bilgiye maruz kalmak zihni meşgul eder.) ve yorması, odaklanma konusunda zararlı olduğu düşüncesiyle sosyal medyadan uzak durmak istiyorum. Gel gör ki, hayatın iyiden iyiye sosyal medyaya kaymaya başlamış olması, bu uygulamaları kullanmak istemeyenlerin işini zora sokuyor. Mesela, yaptığınız işle alakalı gelişmeler, değişmeler vb. şeyler sosyal medya üzerinden ilerliyor. Yahut işinizin önemli bir kısmını sosyal medya oluşturuyor. Benimki daha çok birinci kısımla, yani yaptığım işle ilgili bazı gelişmeleri sosyal medya üzerinden takip etmekle alakalı. Sosyal medyayı girdaba benzetirken bu noktanın da etkisi oldu. </div><div><br></div><div>Neticede bu girdaptan kurtulmayı arzuladım. Sosyal medyadan bir anda uzaklaşacaktım. Ne yazık ki, sosyal medyayı bir anda atmak mümkün olmuyor. Belki sağlıklı da değil. Böyle olunca sosyal medyayı tamamen terk etmek yerine, kontrol etmek yahut kontrollü kullanmak şeklinde hedefimi güncelledim. Bu doğrultuda ilerliyorum. Bu süreçte yaşadıklarımı, öğrendiklerimi de buradan sizinle paylaşacağım. İnşallah.</div><div><br></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1Zvdyakowsh5rN0oUng-gM_on1i_uXbYChCc_6D3WbVnZLJJvCnVJ-ID6smG4Q-DTKy3iDBvrsWIi7OyX-QbkONR4l54ARRz0lYrxq9jOqkBrzswfIMG6cA48_E2MKhSzAhKGTuxq0w/s1600/1637253807989488-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1Zvdyakowsh5rN0oUng-gM_on1i_uXbYChCc_6D3WbVnZLJJvCnVJ-ID6smG4Q-DTKy3iDBvrsWIi7OyX-QbkONR4l54ARRz0lYrxq9jOqkBrzswfIMG6cA48_E2MKhSzAhKGTuxq0w/s1600/1637253807989488-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div><div>GİRDAB-GİRDAP</div><div><span class="ChampturkB150">1. </span><span class="Champturk150">Suyun kendi etrâfında fırdolayı burgu gibi dönmesi ve döndüğü yer, su çevrintisi, çevrinti, burgaç, eğrim: </span><span class="ChampturkI150">Halka-i zülfün hayâl ettim ruh-ı pür tâbda / Keştî-i dil oldu sergerdan yine girdâbda </span><span class="Champturk150">(Fıtnat Hanım). </span><span class="ChampturkI150">O canavar ağızlı girdapların önünden / Gemilere selâmet yollarını açarsın </span><span class="Champturk150">(Mehmet E. Yurdakul). </span><span class="ChampturkI150">At kalbini girdâba, açıl engine rûh ol </span><span class="Champturk150">(Yahyâ Kemal).</span><br><span class="ChampturkB150">2. </span><span class="ChampturkBI14">mec. </span><span class="Champturk150">İçinden çıkılmaz tehlikeli veya zor durum: </span><span class="ChampturkI150">Halka-i zülfün çıkılmaz bir belâ girdâbıdır </span><span class="Champturk150">(Muallim Nâci). </span><span class="ChampturkI150">Câhil geziyor zevrak-ı ikbâl-i safâda / Ârif yüzüyor merkez-i girdâb-ı belâda </span><span class="Champturk150">(Mehmet Âkif’ten). </span><span class="ChampturkI150">Millet hayâtının içtimâî ve insânî bakımdan içinde döndüğü girdap dâimîdir </span><span class="Champturk150">(Hâlide E. Adıvar).</span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-16684581295323881242021-09-19T15:25:00.000+03:002021-09-19T15:25:10.384+03:00Ayın Çocuk Kitabı: Hurma Fidanları<div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY8cELvxaPWlRto5ipBFRdlubEMHNKQHs5_eSETWO8msO9EnASzLaPEfu-H56vmwYQQm_BvOqj9k566Hzj77-pIEaydJFGQxhaDiE-DD3Y4VUBjn8lxICfKWgZwB_Ut3QLQ0L9jkXbGw/s1600/1632054289939690-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiY8cELvxaPWlRto5ipBFRdlubEMHNKQHs5_eSETWO8msO9EnASzLaPEfu-H56vmwYQQm_BvOqj9k566Hzj77-pIEaydJFGQxhaDiE-DD3Y4VUBjn8lxICfKWgZwB_Ut3QLQ0L9jkXbGw/s1600/1632054289939690-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span></div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Oğlumuzun minik adımlarla etrafı dolaşmaya başladığı, ilk kelime ve cümlelerin ağzından dökülmeye başladığı günler... Bir kitap gördüm: "Hurma Fidanları". Kitap daha büyük bir yaş grubuna hitap ediyordu. Yine de kitabı aldım.</span><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span><div><span style="font-size: large;"><span style="font-family: arial;">Başta akşam vakitleri olmak üzere, çeşitli vakitlerde </span><span style="font-family: arial;">"Hurma Fidanları"nı</span><span style="font-family: arial;"> okumaya başladık. Biz okurken oğlum da resimleri inceliyordu. "Acaba yaşı için uygun mu?" diye endişe ettiğimiz </span><span style="font-family: arial;">"Hurma Fidanları"</span><span style="font-family: arial;">, bir anda oğlumuzun en sevdiği kitap haline dönüştü. Birinci sınıfa başladığı şu günlerde kitap hala önemini muhafaza ediyor.</span></span></div></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Bu sebeple, Ayın çocuk Kitabı olarak "Hurma Fidanları"nı tanıtmaya karar verdim.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Mürselin Zengin tarafından hazırlanan "Hurma Fidanları", Fazilet Çocuk Yayınları aracılığıyla okura ulaşıyor. Kitapta ahlaki gelişimi destekler nitelikte 12 hikaye yer alıyor. Kitap, ismini bu hikayelerden biri olan Hurma Fidanları'ndan alıyor. Bir ihtiyar adamın, ömrünün son demlerinde diktiği hurma fidanları, belki meyvesini göremeyeceği bu fidanlarla gelecek nesillere güzel bir dünya bırakma arzusu anlatılıyor. </span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><span style="font-family: arial;">Diğer hikayelerde de dünyayı güzelleştirecek ahlaki davranışlara dair farkındalık oluşturuyor. Doğru sözlü olmak, dürüstlük, yaşlılara hürmet, hayvan sevgisi gibi bazı değerler çocukların anlayacağı, seveceği şekilde işlenmiş. Konuyu tamamlayıcı resimlerle de zenginleştirilen </span><span style="font-family: arial;">"Hurma Fidanları" çocuklarınızın ahlaki gelişimine katkı sağlayacaktır. (Ayrıca kitabın ciltli olması sayesinde çocukların elinde uzun ömürlü bir kitap haline gelmiş.)</span></span></div><div><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;"><br></span></span></div><div><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Keyifli okumalar...</span></span></div><div><br></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-78935259561709713692021-09-09T15:19:00.002+03:002021-09-09T15:19:31.014+03:00Gerçek Tıp Kitabı ve Hastalık Sebepleri<p><span style="font-family: arial; font-size: large;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: arial; font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbcuL7Wm8Nj5vsH7CIrmZRIKgxCeV3ksFBB0OU1_dys1-kNmAXst50WmrnCrnIWUvIKAcy4M6AIyD3hs5RiLtkmC1f5peRAufKUAuv11Gp9mNirbR8ISfBeYfU2M54vXYN5rHCs5VTrw/s1280/maxresdefault.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbcuL7Wm8Nj5vsH7CIrmZRIKgxCeV3ksFBB0OU1_dys1-kNmAXst50WmrnCrnIWUvIKAcy4M6AIyD3hs5RiLtkmC1f5peRAufKUAuv11Gp9mNirbR8ISfBeYfU2M54vXYN5rHCs5VTrw/w640-h360/maxresdefault.jpg" width="640" /></a></span></div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /><i><br /></i></span><p></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><i>"İnsanlar neden hasta olur?" </i>Modern tıbbın, tedavi etmeye odaklanırken(kimilerine göre modern tıp tedavi de etmez, ilaçlar vasıtasıyla sadece semptomları ortadan kaldırır.), hastalık sebeplerini ihmal ettiği yönünde eleştiriler yapılır. Hastalık sebeplerini bilip bunları ortadan kaldırmak suretiyle tedavi mümkündür. Bu sebepler giderildiğinde vücut normal/doğal formuna kavuşacak, sağlıklı hale gelecektir. Alternatif tıp uygulamalarının hastalık ve sağlığa bakış açısı bu şekilde özetlenebilir.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;">Tartışmalı bir isim olarak Aidin SALİH, alternatif tıp uygulamalarını anlattığı kitaplarıyla bilinmektedir. Bu kitaplardan biri olan "Gerçek Tıp"ı fikir sahibi olmak adına okudum, kendime katabileceğim hususları not aldım. </span></p><p><br /></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;">"Gerçek Tıp" isimli kitabında Aidin SALİH, hastalık sebepleri üzerine bir bölüm ayırmış. Bazen dikkat etmediğimiz, bazen bilmeden uyguladığımız, bazense kendimizi mecbur hissedip yaptığımız bu sebepleri şöyle sıralamış:</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Fazla yemek: </b>Bir çok hekimin söylediği, tecrübelerimizin de gösterdiği gibi ihtiyaçtan fazla yemek süreklilik arz ettiğinde hastalıklara davetiye çıkarıyor.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Karışık yemek:</b> Aynı anda karışık yiyecekleri yemek, midede çok sayıda enzimin salınımına yol açar. Birbiriyle farklı, bazen birbirine zıt şekilde çalışan enzimler midenin işleyişini bozar.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Sık yemek:</b> Mide sindirim işlemini tamamlamadan, yeni yiyeceklerin mideye gelmesi anlamına gelir ki, mideyi zorlayacağı için bir süre sonra patlak verir. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Sıraya dikkat etmemek:</b> Rasgele, sıralamaya uymadan yenilenler de midenin dengesini bozar. Kolay hazmedilen yiyecekler önce, midenin zor sindirdikleri sonra tüketilmelidir. Aksi takdirde yediklerimiz midede uzun süre kalır.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Bayat/Isıtılmış yemek:</b> Bayat yiyecekler bozulacağı için mideye ve dolayısıyla vücuda zarar verir. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Katkılı yiyecekler: </b>Katkısız yiyecek bulmak güçleştikçe, seçme şansı azalıyor. Bir bakıma mecburen katkılı yiyecekleri tüketiyoruz. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Kimyasal ilaçlar:</b> Giydiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz şeylerin çoğunluğu kimyasal maddelerden oluşuyor. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Az Çiğnemek: </b>Az çiğnemek yiyeceklerin mide tarafından sindirimini zorlaştıracağı için mideye zarar verir. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Nefes alıp vermenin bozulması:</b> Psikoloji ve özellikle stres araştırmalarında da duyduğum bir şey bu. İnsan doğuştan sahip olduğu sağlıklı nefes alıp verme halini bozarsa hem psikolojik hem fizyolojik anlamda hastalıklara daha kolay yakalanıyor.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Zararlı/Yanlış düşünceler:</b> Düşünceler her halimizi etkilemeye muktedir, sihirli güçlerimiz. Olumlu düşünme, motivasyon burada devreye giriyor. İyileşeceğimize inancınız az veya hasta olacağımıza dair düşünceniz fazla olursa gerçekten hasta olma ihtimaliniz vardır.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"> </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Yanlış oturma:</b> Oturma şekli, pozisyonu gibi faktörlerde sağlığı etkiliyor. Öncelikle omurganın bozulması, -bazen- buna bağlı olarak iç organların durumu hastalığı artırabiliyor. Aidin Salih, bu noktada çoğunlukla yanlış pozisyonda oturduğumuz vurguluyor.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Tarım ilaçları:</b> Tarım ilaçları herkesin bildiği, bazen kendimizi çaresiz hissettiğimiz, bazense görmezden geldiğimiz bir konudur. Malum tükettiğimiz tarım ürünlerinin tamamına yakını ilaçlı, dolayısıyla hastalığa davetiye çıkarıyor. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: large;"><b>Kozmetik/deterjan: </b>Kullandığımız kozmetik vb. ürünler de barındırdıkları kimyasal ürünler/kanserojen maddeler ile hastalıkların sebepleri arasında yer alıyor. </span></p><p><br /></p>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-6645405050212387172021-02-28T19:29:00.001+03:002021-02-28T19:53:42.055+03:00Bir Haber Bir Konu<div><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPNKQ3KK2xyCnvQP0n9ZdSqXCCGoPHZ0Ko_PN7K-nSUdh3JN2fGZQc9PRECfGQF8NuNSiprWmzDX_LQiqiuSeShJqlBDJjTC1bAsI0PL-dU4o_qF_9a-v4EGivHqOegaEHyYBVY_ErPQ/s1237/Ekran+Resmi+2021-02-28+19.51.39.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="698" data-original-width="1237" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPNKQ3KK2xyCnvQP0n9ZdSqXCCGoPHZ0Ko_PN7K-nSUdh3JN2fGZQc9PRECfGQF8NuNSiprWmzDX_LQiqiuSeShJqlBDJjTC1bAsI0PL-dU4o_qF_9a-v4EGivHqOegaEHyYBVY_ErPQ/w640-h362/Ekran+Resmi+2021-02-28+19.51.39.png" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></b></div><b><span style="font-size: large;">Bir Haber</span></b><div><span style="font-size: large;">İnsan ve Hayat Dergisi düzenli takip ettiğim, aktüel kültür dergisidir. Nasip oldu, Şubat sayısında bir yazımız yayınlandı. (İnşallah devamı da gelecek.) </span></div><div><span style="font-size: large;">Dikkat, reklam ve medya üçgenini tartıştığım yazı, Bedavanın Bedeli başlığını taşıyor. Okumak isterseniz yazının tamamı şurada: <a href="https://insanvehayat.com/author/arifozturk/">https://insanvehayat.com/author/arifozturk/</a></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: large;"><br /></span></div></div><div><b><span style="font-size: large;">Bir Konu</span></b></div><div><span style="font-size: large;">Derginin şubat sayısında dikkatimi çeken bir konu oldu. Atıklardaki izlerden insanların dna bilgilerine ulaşıldığını öğrendim. Bir uzman topladığı izmarit ve benzeri atıkları toplayıp, insanların dna profillerini çıkarmayı başarmış. Hatta insanların gerçeğe çok yakın vücut ve yüz hatlarına ulaşmış. Basit gibi dursa da önemli bir konu. Bu sayede çöpe attığınız ürünlerden dna bilgilerinize ulaşılabilir. Bu gelişmenin özellikle adli ve kriminiloji alanında kullanılabileceği yorumları yapılmış. Zira suçlunun olay mahallinde bıraktığı bir dna örneğinden hareketle onun eşgali gerçeğe yakın şekilde etesşit edilebilecek.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;">Dergide beğenerek okuduğum bir diğer yazı da, Marifet Onda Birde, başlıklı hikaye oldu. O da şurada: <a href="https://insanvehayat.com/marifet-onda-birde/">https://insanvehayat.com/marifet-onda-birde/</a> </span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-33651595426819816352021-02-22T14:11:00.004+03:002021-02-22T14:11:45.086+03:00İfa Derneği<div><span style="font-size: large;">Kültürümüzde yardımlaşmak önemli bir yer tutuyor. Milletimiz her türlü yardım için geçmişten bugüne imkanını seferber ediyor. Bugün yardımlar, yardımlaşma olgusu dernekler üzerinden yürüyor. Sadece yurt içinde değil, tüm dünyada ihtiyaç sahiplerine, ilim talebelerine yardım eden dernekler mevcut. </span><b style="font-size: large;"><a href="https://www.ifa.org.tr/">İfa Derneği(Uluslararası Kardeşlik Derneği)</a></b><span style="font-size: large;"> de bunlardan bir tanesi.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><b><a href="https://www.ifa.org.tr/" target="_blank">İfa Derneği</a> </b>ile bir kaç sene önce tanışmıştık. İnsanların güvenirliği ön plana aldığı günümüzde <b>İfa Derneği</b>, görevini layıkıyla ifa ediyor. Nitekim dernek, hayır sahiplerine her yardımın yerine ulaşıp ulaşamadığını teyit etme imkanı sunuyor. Mesela, derneğe kurban bağışladınız diyelim. Kurbanı sizin adınıza kesip, ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar. Bunu canlı video olarak sizinle paylaşıyorlar.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;">Hayat durmaksızın akıp gidiyor. Bazen hüzünle, bazen neşeyle ömür tükeniyor. </span><span style="font-size: large;">Hayat durmaksızın akıp giderken, dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahipleri yardım eli uzatacak birilerini bekliyor. İmkan dahilinde, damla damla biriken yardımlar, daha güzel yarınlara ermek gayesiyle onlara ulaşıyor.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">İfa Derneği, geçen gün mesaj olarak bir video gönderdi. Sizinle de paylaşmak istedim. Videoya geçmeden evvel incelemek isteyenler için, İfa Derneğinin web sitesini de buraya koyuyorum. <a href="https://www.ifa.org.tr/">https://www.ifa.org.tr/</a></span></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="295" src="https://www.youtube.com/embed/SiEUcl3baRg" width="355" youtube-src-id="SiEUcl3baRg"></iframe></div><br /><div><br /></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-73514588308712042572021-01-10T18:26:00.001+03:002021-11-17T21:33:38.865+03:00Dijital Güvenliğiniz Ne Durumda<p><span style="font-family: "Helvetica Neue";"><span style="font-size: medium;"></span></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhsBgjC8axRQdA5NtgywyfhihVGvIsd-PUDEMcf5IOMVgZx0Ep9oXqBShmjWsERXPZgsBrvEGYaTMj7TzoFJS2F4Djk5UCtxRd2HXuTxd7ir1P97skRp1k9xSc_qjJBxgRaeIszOs-vg/s1600/1610292396900917-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhsBgjC8axRQdA5NtgywyfhihVGvIsd-PUDEMcf5IOMVgZx0Ep9oXqBShmjWsERXPZgsBrvEGYaTMj7TzoFJS2F4Djk5UCtxRd2HXuTxd7ir1P97skRp1k9xSc_qjJBxgRaeIszOs-vg/s1600/1610292396900917-0.png" width="400">
</a>
</div><br><p></p><p><span style="font-family: "Helvetica Neue";"><span style="font-size: medium;">Facebook şirketinin aldığı son kararla, Whatsapp gizlilik sözleşmesinde değişiklik yapacağı haberleri hızla yayılmaya başladı. Bu haber sonrası uygulama kullanıcıları bilgi güveliği hususunda tereddüde düştü. Çok sayıda kullanıcı alternatif uygulamalar yöneldi. Burada, şöyle bir soru akla geliyor: Acaba diğer uygulamalar ne kadar güvenilir? Soruyu biraz değiştirelim: WhatsApp uygulaması şu ana kadar güvenilir miydi?</span></span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Bu sorulara cevap bulabilmek için bir kaç sene öncesine gitmek yeterli. Bir kaç sene önce, Apple şirketine ait bulut depolama sisteminde bir açık oluştu. Çok sayıda kişinin fotoğrafları, bilgileri ifşa edildi. Bunlar arasında müstehcen fotoğraflar da vardı. 2020 Ocak ayında Apple şirketi gene güvenlik konusuyla gündeme geldi. Şirketin elde ettiği verileri, baskılara dayanamayarak FBI ile paylaştığı iddia edildi.(1)</span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><b><span style="font-size: medium;">2018 yılında Bilgi Gizliliği uzmanı Marc Rotenberg bir iddia ortaya attı. Facebook şirketinin kullanıcıları gizlice izlediğini, elde ettiği verileri gizlice sattığını söyledi. Şirket, bunu tüketici profili oluşturmak için kullanıyordu.(2)</span></b></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Yine 2018 yılında facebook ve google gibi şirketlerinde aralarında bulunduğu çok sayıda şirket veri sızıntısı yaşadı. Bir haber sitesinde yer alan habere göre: “25 Eylül’de Facebook, potansiyel olarak hizmetten çıkmış 90 milyon kullanıcısını etkileyebilecek bir güvenlik sorunu keşfetti. Daha sonra, kesin miktar bilinmese de, rakam bundan sonra 50 milyona ve 30 milyona düşürüldü. FBI soruşturmaya katıldı ve bu yüksek koordineli saldırının arkasında kimin olduğu hakkında kısıtlı bir bilgi var. “ (3)</span></p><p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;"><br></span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Son olarak bir antivirüs yazılımı tarafından elde edilen verilerin gizlice satıldı iddia edildi.(4)Bilgisayarı zararlı yazılımlara karşı korumak için indirilen bir uygulamada dahi böyle bir zaafın olması hayli düşündürüz. </span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Bu haberler ışığında şöyle bir sonuca varabiliriz: Dijital mecrada veri güvenliğinden emin olmak mümkün değil. Hasılı, akıllı cihazlara yüklenen uygulamaların güvenirliği daima şüphelidir. </span></p><p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Bu konuda farkındalık sağlayacak bir kitap önerisi: Dijital Mahremiyet </span></p><p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhth9zJGtK0MqHJaNqBW86G6MqNl0RfND2xSDF-bEMHq0an1ehQ3zbUP_8gEh4dzCjQIKtCCr7U0cCynKaa7TikmEbZL7Q6OJdZD1ZR1B6YgphbcZmqc7udYzGavIAh8nMz2EWE5C8UPA/s1600/1610292665962209-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhth9zJGtK0MqHJaNqBW86G6MqNl0RfND2xSDF-bEMHq0an1ehQ3zbUP_8gEh4dzCjQIKtCCr7U0cCynKaa7TikmEbZL7Q6OJdZD1ZR1B6YgphbcZmqc7udYzGavIAh8nMz2EWE5C8UPA/s1600/1610292665962209-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Kaynaklar</span></p>
<p style="color: #dca10d; font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="color: black;"><span style="font-size: medium;">(1)<a href="https://www.milliyet.com.tr/iddialar-ciddi-apple-icloud-u-eskisi-gibi-korumuyor-olabilirmis-molatik-14001/">https://www.milliyet.com.tr/iddialar-ciddi-apple-icloud-u-eskisi-gibi-korumuyor-olabilirmis-molatik-14001/</a></span></span></p>
<p style="font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><b><span style="font-size: medium;">(2)<a href="https://www.haberturk.com/bilgi-gizliligi-uzmani-rotenberg-facebook-sizi-gizlice-satiyor-1920936-ekonomi">https://www.haberturk.com/bilgi-gizliligi-uzmani-rotenberg-facebook-sizi-gizlice-satiyor-1920936-ekonomi</a></span></b></p>
<p style="color: #dca10d; font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="color: black;"><span style="font-size: medium;">(3) https://<a href="http://www.beyaz.net/tr/guvenlik/makaleler/2019_yilinda_yasanan_buyuk_veri_ihlalleri.html">www.beyaz.net/tr/guvenlik/makaleler/2019_yilinda_yasanan_buyuk_veri_ihlalleri.html</a></span></span></p>
<p style="color: #dca10d; font-family: "Helvetica Neue"; font-stretch: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="color: black;"><span style="font-size: medium;">(4) https://<a href="http://www.priviasecurity.com/avast-kullanici-verilerini-gizlice-satiyor-40/">www.priviasecurity.com/avast-kullanici-verilerini-gizlice-satiyor-40/</a></span></span></p><div><br></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-41727072151314179082021-01-05T16:18:00.000+03:002021-01-05T16:18:20.729+03:00Beş Şehir'in İzinde Şehir Kitapları<p><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggcSI66suQOf-5ITaLFOqsdcloWzRDvMnnGFX6opyMF75Z8i_Q-ZrTAEtV9W8tyFO7wlxmIOe5huN-LHE_0rIWfPlrV9IoH1pVwt1skp1PMiBbVwFNVM3djfXt_GIkildl5ZxITX88zQ/s1600/1609852678937497-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggcSI66suQOf-5ITaLFOqsdcloWzRDvMnnGFX6opyMF75Z8i_Q-ZrTAEtV9W8tyFO7wlxmIOe5huN-LHE_0rIWfPlrV9IoH1pVwt1skp1PMiBbVwFNVM3djfXt_GIkildl5ZxITX88zQ/s1600/1609852678937497-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Bir klasik olarak Tanpınar'ın "Beş Şehir"i çoğu okurun bildiği bir eserdir. Okumayanlar dahi kitaba aşina hale gelmiştir. Edebi literatürde önemli bir yer edinen Tanpınar'ın bu eseri şehir kitapları arasında müstesna bir yer tutar. Tanpınar, hayatının çeşitli dönemlerini geçirdiği beş şehri kitabında ustalıklı üslubuyla okura anlatır. Bu şehirler İstanbul, Bursa, Erzurum, Konya, Ankara...</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Şehir kitapları, bir bakıma hatıra olması özelliğiyle heyecanla okuduğum kitaplar arasında yer alır. Gördüğüm, bildiğim bir şehirden bahsediyorsa kitabı daha bir iştiyakla okurum. </span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Böyle kitaplarda okur kendinden izler bulur. Öyle ki, Bursa'yı okurken, yazarın "Bursa'da Zaman" şiiri, yıllar sonra Erzurum evlerini gezerken ise Erzurum bahsinde yazdıkları gözümün önünde canlandı. Dört seneyi geçirdiğim Ankara ise birbirine geçmiş hatıralar ile selamladı beni. Konya'yı henüz görmek nasip olmadı. Belki bir gün :Tanpınar'ın izinde orayı da dolaşmak nasip olur.</span></p><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Altıncı Şehre Doğru</span></h3><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">"Beş Şehir"i çoğu insan bilir. Fakat "Altıncı Şehir"i bilenlerin sayısı azdır. Ahmet Turan Alkanın kitabı "Beş Şehir"in devamı niteliğinde, üslup olarak sıcak ve samimi bir kitap. Yazar, devamlılığı sağlamak için olsa gerek, kitabına "Altıncı Şehir" ismini vermiş. Sivas'ın yazını kışını, şehirde günlük hayatı anlatan bir kitap. Bir Sivaslı olarak bazen hüzünlenerek, bazen tebessüm ederek kitabı okudum.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Çerkez'in kahvede çay yudumlarken yahut kepenek suyundan yadigar çeşmede yüzümü serinletirken eski zamanların Sivas'ı gözümün önünde canlanır. Bu hayaller ile "Altıncı Şehir", çocukluk hatıralarımdan kalma izlerle örülür.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Zaman ne çabuk geçiyor, hayatlar ve hayaller ne çabuk başkalaşıyor. Elbette şehirlerde bu değişimden nasibini alıyor. Sivas'ta öyle. "Altıncı Şehir"in izinde giderken bu şehirdeki değişimler daha bir belirgin oluyor.</span></p><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Yedinci Şehir</span></h3><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Geldik "Yedinci Şehir"e. Amasya: Kral mezarlıklarıyla fi tarihinden izler taşıyan, Yeşilırmak etrafında sıralanan ahşap evleriyle izleyenlere görsel bir şölen sunan şehir. Panoramik fotoğraflara çokça yansıyan şehirlerimizden biridir burası. Öyle ki, bu fotoğraflar şehri seyretmiş hissi verir izleyen gözlerin sahibine. "Yedinci Şehir" fotoğraflarda gördüğünüz siluetin bir benzerini, hayalinizde oluşturan, okuru adım adım Amasya sokaklarında gezdiren bir hüviyete sahiptir.</span></p><p><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Amasya'nın Sultan 2. Bayezid ile özdeşleştiği malumdur. Yeşilırmak, Amasya Evleri, Kral mezarlıkları yanında 2. Bayezid'in ismi de şehirle birlikte anılır. Kendisi şehre mührünü vuran simalardandır. Bir tarih, kültür ve seyahat kitabı niteliğindeki "Yedinci Şehir" insanı Amasya'nın panoramik bir görseli eşliğinde geziye çıkarır. </span></p><h3 style="text-align: left;">Kitaplar</h3><p>Beş Şehir, Ahmet Hamdi TANPINAR</p><p>Altıncı Şehir, Ahmet Turan ALKAN</p><p>Yedinci Şehir, Özkan YALÇIN</p><p><br></p><p><br></p>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-38709950261988987052020-12-31T18:55:00.003+03:002020-12-31T20:05:12.157+03:002020de Okuduğum En Faydalı 10 Kitap<div><span style="font-family: arial; font-size: medium;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjxs4S69wGB6hpv6O_0XF1_L0gECgcnDUwjiHIQFnV3fTbl11ePa69Fc3Ky8Qf_DnKrmlbDFG7ozRU0Y8aqwN_OBu3q2k1TkcWjW3jHkLyUKXIVyokLd3Fd0QnpL4aU4dXKHuAvPGpfg/s1600/1609434299051541-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjxs4S69wGB6hpv6O_0XF1_L0gECgcnDUwjiHIQFnV3fTbl11ePa69Fc3Ky8Qf_DnKrmlbDFG7ozRU0Y8aqwN_OBu3q2k1TkcWjW3jHkLyUKXIVyokLd3Fd0QnpL4aU4dXKHuAvPGpfg/s1600/1609434299051541-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">2020 Yılı başında 1000Kitap uygulaması üzerinden kitap okuma hedefi belirlemiştim. Kendime 2020 için toplamda 75 kitap okuma hedefi koymuştum. Sene biterken bu hedefime hemen hemen ulaşmış durumdayım.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Tabii önemli olan ne kadar okuduğumuz değil, ne okuduğumuz, okuduklarımızdan nasıl istifade ettiğimiz. Bu konuyu daha önce yazmış, kitap seçiminde dikkat ettiğim hususları işaret etmiştim.<a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2020/05/okumak-ama-nicin.html" target="_blank"> </a></span><span style="color: #ff3c36; font-family: Montserrat;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: 0px 0px; background-size: initial; border-color: initial; border-image: initial; border-style: initial; font-size: 22px; letter-spacing: -0.4px; line-height: 28px; margin-bottom: 5px; outline-color: initial; outline-style: initial; transition-duration: 0.3s; transition-property: all;"><a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2020/05/okumak-ama-nicin.html" target="_blank">Okumak! Ama Niçin?</a></span></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Covid 19 gündemiyle seneyi tamamlarken, geçen senelerde olduğu gibi bu sene de okuduklarım arasından en faydalı bulduklarımı sizinle de paylaşacağım. </span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Blog açtığımdan beri her senenin sonunda böyle bir liste paylaşıyorum. Geçen senenin listelerini de merak edenler için aşağıya bırakıyorum.</span></div><div><h2 class="post-title entry-title" style="background-color: white; background-position: 0px 0px; background: 0px 0px rgb(255, 255, 255); border: 0px; color: #222222; font-family: Roboto, sans-serif; margin: 0px 0px 8px; outline: 0px; padding: 0px; position: relative; transition: all 0.3s ease 0s; vertical-align: baseline;"><span style="background-position: 0px 0px; background: 0px 0px; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; transition: all 0.3s ease 0s; vertical-align: baseline;"><a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2016/12/2016da-okudugum-en-iyi-10-kitap.html" target="_blank">2016'da Okuduğum En İyi 10 Kitap</a></span></h2></div><div><span style="background-position: 0px 0px; background: 0px 0px; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; transition: all 0.3s ease 0s; vertical-align: baseline;"><h2 class="post-title entry-title" style="background-position: 0px 0px; border: 0px; caret-color: rgb(34, 34, 34); color: #222222; font-family: Roboto, sans-serif; margin: 0px 0px 8px; outline: 0px; padding: 0px; position: relative; vertical-align: baseline;"><span style="background-position: 0px 0px; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2017/12/2017de-okudugum-en-iyi-10-kitap.html" style="background-position: 0px 0px; border: 0px; color: black; font-family: Montserrat; font-size: 22px; letter-spacing: -0.4px; line-height: 28px; margin: 0px 0px 5px; outline: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; vertical-align: baseline;" target="_blank">2017'de Okuduğum En İyi 10 Kitap</a></span></h2><div><span face="Roboto, sans-serif" style="background-color: white; font-size: 34px; font-weight: bold; letter-spacing: -0.4000000059604645px;"><a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2018/12/2018de-okudugum-en-iyi-10-kitap.html" target="_blank">2018'de Okuduğum En İyi 10 Kitap</a></span></div><div><br></div><div><br></div></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: medium;">Şimdi 2020'de okuduğum en faydalı 10 kitaba gelelim.</span></div><div style="text-align: left;"><ol style="text-align: left;"><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">İhya-u Ulumiddin - İmam Gazali</span></span></li><li><span style="font-family: arial; text-align: center;"><span style="font-size: large;">Asyann Kandilleri - Halime TOROS</span></span></li><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Dikkat Tacirleri - Tam WU</span></span></li><li><span style="font-family: arial; text-align: center;"><span style="font-size: large;">Pürdikkat - Cal NEWPORT</span></span></li><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Dijital Mahremiyet - Kolektif</span></span></li><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Hayata Edebiyatla Bakmak - M. Fatih ANDI</span></span></li><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Uzak Coğrafyalarda İslamiyetin Büyük İzleri - Heyet</span></span></li><li><span style="font-family: arial;"><span style="font-size: large;">Altın Bilgi - Kutadgu Biligden Seçmeler - Yusuf Has Hacip</span></span></li><li><span style="font-size: large;"><font face="arial" style="font-family: arial;"> </font><span style="font-family: arial;">İslam Tarihinden Altın Sayfalar - Heyet</span></span></li><li><span style="font-family: arial; text-align: center;"><span style="font-size: large;">Cevdet Paşadan İslam'la Şereflenenlere Mektuplar - Ahmet Cevdet Paşa</span></span></li></ol></div><div><br></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-88850616399560252272020-12-26T18:58:00.003+03:002020-12-26T19:46:45.244+03:00Dopdoğal Bir Film: Memleket<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4gg9rOyn4rZKK3qJSH864ywCAhWLZxjHUyMm2cW30gGH_8pecon5q0_s8DYS4yuis-KUlQX2B7ZSUHn37QKUBoXxGLKAHCooOWioABHWx4soQmbu3JgzRWDUSZoKDFY4k3XcL5H-p2A/s640/mountain-4409699_640.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="426" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4gg9rOyn4rZKK3qJSH864ywCAhWLZxjHUyMm2cW30gGH_8pecon5q0_s8DYS4yuis-KUlQX2B7ZSUHn37QKUBoXxGLKAHCooOWioABHWx4soQmbu3JgzRWDUSZoKDFY4k3XcL5H-p2A/w266-h400/mountain-4409699_640.jpg" title="Halfeti. Film buradaki evlerden birinde çekilmiş olmalı. Filmin hikayesi de bu köyden esinlenerek oluşmuş." width="266" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><span style="font-size: medium;">Konuşmadan anlaşabilmek...</span><div><span style="font-size: medium;">Susarak konuşabilmek... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Susarken çok şey söyleyebilmek...</span></div><div><span style="font-size: medium;">Ne büyük marifet! Anadolu insanının bir hususiyeti de kelama hacet kalmaksızın anlaşabilme marifetidir. Bugün belki, kaybolan bir haslettir bu.</span></div><div><span style="font-size: medium;">Sevmek, teselli etmek, hayatı paylaşmak da bazen konuşmaktan çok susmak ile mümkün olur. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Televizyona ve dolayısıyla film, dizi ve benzer programlara yapılan eleştirilerden biri, müzik ile duyguların yönlendirilmeye çalışılmasıdır. Bir sahne gelir, hemen müzik devreye girer. TV'nin karşısında üzüldüğümüz, sevindiğimiz olur. Bu duyguyu oluşturan müzik midir, yoksa izlediğimiz olay mı? Yapımcılar genelde müzikler ile seyirciyi etkilemekte, duyguların tesiri müzik aracılığı ile vermektedir.</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Bunları, müzik olmayan, içerisinde çok az diyalog geçen bir film sebebiyle yazıyorum. İlk defa içerisinde müzik olmayan bir film izledim. Bu özelliğiyle film, gerçek hayatı gözler önüne seriyor. Anadolu'nun tenha bir yerinde, kuşların cıvıltısını, suların şırıltısını, rüzgarda sallanan çalıların hışırtısını dahi duyabileceğiniz bir film bu. Filmin adı, "Memleket."</span></div><div><span style="font-size: medium;">Beş altı kişiden ibaret oyuncu kadrosu ile, insanlar birbiriyle konuşmadan anlaşıyor, öfkeyi, acıyı, kızgınlığı susmak suretiyle paylaşıyorlar. Bu haliyle film, çok sakin bir seyirde ilerliyor. Eğer sakinliği sevmiyor, daima heyecan arıyorsanız filmi izlerken sıkılabilirsiniz. </span></div><div><span style="font-size: medium;">Sakinliği seviyorsanız, diyalogsuz sahnelerde iç sesinize, vicdanınıza kulak verebilirsiniz. Zira, vicdanınıza hitap eden sahneler ile karşılaşacaksınız. </span></div><div><span style="font-size: medium;">Senaryoda eksik\yarım kalan bazı noktalar olsa da(Belki izleyicinin yorumuna bırakmışlardır) filmi beğendim. Bu husus bazı izleyiciler tarafından beğenilmemiş. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Film oldukça doğal ve gerçekçi... Fimin teması nedir?diye düşününce çok şey geliyor aklıma. Yönetmen filmi nasıl bir tema etrafında şekillendi. Bilemiyorum. Benim aklıma gelenler şunlar:</span></div><div><span style="font-size: medium;">Geçmeyen vakit, durağan hayat... Konuşulmayanlar... Konuşulamayanlar... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Vicdan... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Köy hayatı... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Yalnızlık... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Meşakkat... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Sessizlik...</span></div><div><span style="font-size: medium;">Zaman... </span></div><div><span style="font-size: medium;">Hayat..</span></div><div><span style="font-size: medium;">Belki de...</span></div><div><span style="font-size: medium;">Beş vakit sadalarımızı süsleyen ezanın peşinde bir ömür.</span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-23266758045957551172020-12-19T16:47:00.000+03:002020-12-19T16:48:29.594+03:00İktibas: Lokantanın Esrarı <span style="font-family: arial; font-size: large;">Lokantalarda yemek yemek çoğunlukla rahatsız eder beni. Mecbur kalmadıkça da yemek yemem zaten. Çok bilinen, güvenilir(?) lokantalar dahi olsa tereddüt ederim. Temizlik, helallik boyutu etkili olur bu düşüncemde. Zira, etin nereden geldiği, İslami usüllere göre kesilip kesilmediği, yemeklerde kullanılan ürünlerin helal olup olmadığı gibi konularda diğer müslümanlar gibi endişe ederim. Kullanılan malzemelerin temizliği, mutfağın genel hijyeni de aynı şekilde endişe ettiğim bir husustur. Bu sebeple dışarıda nadiren yemek yerim. </span><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMqM0yRfmICWaWttCIJObgaU307FlmI_VqnyfV7AlRdP-_M1j8hRMjXOp6Wwgt2v3eG9rj1oZ80y3iu_i7VfIdoqkHhgoSArWblFt2TRUwEWQDbWBkOZTIXtj6liK8gU1JU2I_SMU7EQ/s1600/1608385648279501-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMqM0yRfmICWaWttCIJObgaU307FlmI_VqnyfV7AlRdP-_M1j8hRMjXOp6Wwgt2v3eG9rj1oZ80y3iu_i7VfIdoqkHhgoSArWblFt2TRUwEWQDbWBkOZTIXtj6liK8gU1JU2I_SMU7EQ/s1600/1608385648279501-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span><div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Düzenli takip ettiğim İnsan ve Hayat Dergisinin 2020 Aralık sayısında bu konuya temas eden bir yazı okudum. Mustafa Boran, Ömer Seyfettin'in "Lokanta Esrarı" isimli hikayesini özet geçmiş. Ömer Seyfettin'in birçok hikayesine aşina olsam da "Lokanta Esrarı" hikayesini ilk defa duydum.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Sürekli lokantada yemek yiyen bir adam, artık yemeğe para yetiştiremeyeceği düşüncesiyle bir lokantada işe girip bedavadan bol bol yemek istemektedir. Hedefine ulaşır, bir lokantada çalışmaya başlar. Fakat, görür ki, çalışanlar lokanta yemeklerini yemiyorlar. Hayrete düşer, aşçıbaşından bunun sebebini sorar. Aşçıbaşının konuşmalarından bir kısmını paylaşalım.</span></div></div></div><blockquote><div><ul style="border: 0px; box-sizing: border-box; caret-color: rgb(44, 47, 52); color: #2c2f34; list-style: none; margin: 0px 0px 20px 20px; outline: none; padding: 0px 0px 0px 15px;"><li style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style: disc none; margin: 0px 0px 5px; outline: none; padding: 0px;"><span style="font-family: arial; font-size: large;">Portakal şurubu reçetesini tarif etti… “Kavunların çürük tarafı çıkarılıp sıkılacak, bu koku için… Helvacıkabağının kabukları renk için… Biraz da asit… Sonra alabildiğine su babam su…”</span></li><li style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style: disc none; margin: 0px 0px 5px; outline: none; padding: 0px;"><span style="font-family: arial; font-size: large;">Okkasını sekiz on liraya yediğimiz o nefis havyarlar, meğerse hep öküz dalağından yapılırmış.</span></li><li style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style: disc none; margin: 0px 0px 5px; outline: none; padding: 0px;"><span style="font-family: arial; font-size: large;">Omletler: Sözüm ona yumurta işte… Balıkçılar, Hayırsız Ada’dan (Sivri Ada) martıların filân yumurtalarını toplarlar. Kırıp kırıp tenekelere doldururlar. Getirip lokantalara toptan satarlar.</span></li><li style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style: disc none; margin: 0px 0px 5px; outline: none; padding: 0px;"><span style="font-family: arial; font-size: large;">Bir kere etler, kasapların satılmayıp kalan, kokmağa bir karış kalmış mallarıydı. Patron, piyasa fiyatından yüzde yetmiş, noksanına bunları topluyordu. Zerzevatlar da böyle idi.</span></li><li style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style: disc none; margin: 0px 0px 5px; outline: none; padding: 0px;"><span style="font-family: arial; font-size: large;">Yağlar piyasa fiyatından beş defa az bir para ile alınıyordu. Yağlarımız sahici yağ değildir ki… dedi, ayrı bir fabrika vardı. Lokantalara mal verir. Bu fabrika, kapısından bir dirhem süt, bir dirhem et girmeden yüzlerce okka yağ çıkarır. Ama neyden yaparlar? Bilmem. Bu onların sırrı…</span></li></ul><div><font face="arial" size="4">Usta hikayecimiz yaşadığı devirde lokantalarda ve gıda sektöründeki hilelere temas etmiş. Bugünün gıda sektöründeki durumu düşünmek bize düşüyor. </font></div></div></blockquote>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-47943961231515681542020-12-13T14:38:00.001+03:002020-12-13T15:26:48.718+03:00Ayın Çocuk Kitabı: Karınca Bilmiş Bilim Öğreniyor<div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUgYAwzqKeW2DJD-3KxO-mOXi_XOcN13ajtS11GZfvzkd0_C3QUy3kLqpSy_pRc6_N7dHYXXFPboTJGTarChILaN7JYFQVjNI8COVNTiuSoFxEyPh7GFZ0_4-j0PGGfrJ9AEjRpM9JvQ/s1600/1607859519981152-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUgYAwzqKeW2DJD-3KxO-mOXi_XOcN13ajtS11GZfvzkd0_C3QUy3kLqpSy_pRc6_N7dHYXXFPboTJGTarChILaN7JYFQVjNI8COVNTiuSoFxEyPh7GFZ0_4-j0PGGfrJ9AEjRpM9JvQ/s1600/1607859519981152-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div></div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Okul öncesi dönemin önemi son yılların en çok tartışılan konuları arasında yer alıyor. Sanki önemi bir anda keşfedilmiş gibi bir durum söz konusu.(Belki de bana öyle geliyor...)</span><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Okul öncesi dönem eğitime hazırlık süreci olarak etkinlik temelli bir şekilde ilerliyor. Bu bakımdan okul öncesi dönem için uzaktan eğitimin uygulanabilirliği çok az.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Haliyle ev içi etkinlikler, ailenin yönlendirmesiyle yapılacak etkinlikler devreye gidiyor.</span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><span>Bu düşünceyle anasınıfına başlayan oğlumuz için etkinlik arayışına girdik. </span><span>ÇamlıcaKitap sitesinde Sanal Fuar olduğunu duyunca bazı okul öncesi dönem etkinlik kitapları aldık. </span><span>Bu etkinlik kitapları ile açığı kapatmaya çalışıyoruz. </span><span>Elbette, özellikle sosyal - duygusal gelişim alanında okulun boşluğunu doldurmamız mümkün değil.</span><span>(Bu arada evi tamamen okula çevirmemeye dikkat etmek lazım. Okulun bazı noktalarda eksikliğini bilsekte ev evdir, okul okuldur.)</span><span> Çünkü, okulda arkadaşları ile sosyal bir çevre ediniyor, etkinlikler ile kazanmayı, kaybetmeyi öğreniyor vesaire. Konumuz bu olmadığı için detaya girmiyorum. </span></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;"><span>Oğlumuz için aldığımız kitaplardan özellikle birini çok beğendik, ve sizinle de paylaşmak istedik. Kitabın adı 'Karınca Bilmiş Bilim Öğreniyor'. </span><span>Okul öncesi dönem kitapları piyasanın yükselen trendlerinden biridir. Onlarca yayınevi tarafından basılan kitaplar, birbirine benzer özellikleriyle dikkat çekiyor. Boyama, nokta birleştirme, rakamlar gibi etkinliklerin yanında; dikkat ve algı becerisini geliştirmeye yönelik etkinlikler yer alıyor.</span></span></div><div><span style="font-family: arial; font-size: large;">Bizim tavsiye edeceğimiz 'Karınca Bilmiş Bilim Öğreniyor' kitabı ise birçok özelliği ile diğer okul öncesi kitaplarından ayrılıyor. Bilim öğrenimine temel bir bakış olarak tanımlayabileceğimiz kitap, fen ve doğa bilimleri alanında çocuklara farkındalık sağlıyor. Bunun yanı sıra kesme, yapıştırma, boyama ve benzeri etkinlikleri de içinde barındırıyor. </span><span><span style="font-family: arial; font-size: large;">Bu sayede çocuklar içi el becerilerini de destekliyor.</span></span></div><div><span><span style="font-family: arial; font-size: large;"><br></span></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='354' height='294' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dycjaNgH037hR_ZUd0s0SHSsDEq3MhlUZjMw1mGKC6h6KDPglJUjBhjkiKV7O9AaGagetsfttgIPUHCKjZESA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div><span style="font-size: x-large;"><br></span></div><div><br></div></div><div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;"><b>Karınca Bilmiş Bilim Öğreniyor(Fen ve Doğa Etkinlikleri)</b></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;">Yasemin Bedir-Funda Us Dağ-Selma Şanlısoy Yıldız</span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;"><b>Çamlıca Çocuk Yayınları</b></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;">100 Sayfa - 60 Ay ve üzeri</span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-50905942534926819612020-12-08T15:35:00.006+03:002021-10-06T09:00:45.725+03:00Bir Düstur Üç Teknik İle Zaman Yönetimi<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMz_mNEYtlQsLng9vD8-WIqI3-QQC4dvmOQZDHWPOHjEkM59uOLPJ9fg-XE7I3maf_LY3t3NlsjNIYqqulXx3eDks2-fNLCTlRPRmZnnrsN76BO652H-DpsT7b00FVnejiij7_Xow3fg/s640/hourglass-4955799_640.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMz_mNEYtlQsLng9vD8-WIqI3-QQC4dvmOQZDHWPOHjEkM59uOLPJ9fg-XE7I3maf_LY3t3NlsjNIYqqulXx3eDks2-fNLCTlRPRmZnnrsN76BO652H-DpsT7b00FVnejiij7_Xow3fg/s16000/hourglass-4955799_640.jpg" /></a></div><span><br /></span><p></p><p><span style="font-size: large;">Zamanı yönetmek, insanın en büyük imtihanlarından biri. Bu imtihandan geçebilenlerin sayısı da geçemeyenlere göre daha fazladır. Nitekim, Peygamber Efendimiz(s.a.v) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlar: “İki nîmet vardır ki insanların birçoğu onlarda aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.”</span></p><div><span style="font-size: large;">Hadis-i şerifte işaret edildiği üzere zaman yönetimi insanların yanıldığı hususlardan biridir. Zor bir süreç olan zamanı değerlendirme işi, modern zamanla birlikte daha da güç hale gelmektedir. Eski zamanlarda vaktinin çoğunu temel geçim faaliyetleri için harcayan insanın yerini, boş zaman yahut tatil olgusuyla tanışan modern çağın insanları aldı.</span></div><div><span style="font-size: large;">Günümüzde mesai ve tatil uygulamaları, bunun yanında teknoloji ve hizmet sektöründe görülen gelişme gibi bir çok faktör temel ihtiyaçlar için harcanan zamanın dışında kalan boş vakitleri getirdi. Buna mukabil çok yönlü becerilerin talebi, modern hayatın karmaşık yapısı, bir bakıma da her şeye yetişme çabası insanın önüne daha fazla yapılması gereken şeyler getirdi. Neticede zamanı yönetmek önemli bir problem olarak karşımızda duruyor.</span></div><h3><span style="font-size: large;">Zamanın Kıymetini Bilmek</span></h3><div><span style="font-size: large;">Teorik açıdan bakıldığında çoğu insan zamanın kıymetini bilir. Zamanın en kıymetli hazine olduğu konusunda herkes hem fikirdir. Fakat, uygulama hususunda problemler başlar. Zamanın kıymetini bilenlerin çokluğuna karşılık, zamanı yönetebilenlerin azlığı görülür. Kafamızda yapılacak onca iş varken, çeşitli sebeplerle zaman boşa akıp gider. Yapılacaklar hep daha sonraki bir vakte ertelenir. Böylelikle insan, hadis-i şerifte ifade edilen çoğunluğun arasına dahil olur.</span></div><div><span style="font-size: large;">Zamanı verimli yönetebilmek hususunda bir çok insan kafa yorar. Planlar yapılır, kararlar alınır. Gayretli bir şekilde işe başlanır. Ne yazık ki, bu insanların önemli bir kısmı da devamını getiremez. Burada eksik olan bir şey vardır: motivasyon.</span></div><div><span style="font-size: large;">Motivasyonun yanı sıra birçok faktör de zaman yönetimini ve alınan kararlara uymayı engeller. Yapılacaklar konusunda belirsizlikler, unutkanlık, önemli önemsiz ayrımının yapılmamış olması, düzensizlik, erteleme alışkanlığı gibi bazı durumlar bunlardandır. </span></div><h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: large;">Bir Düstur: Boş Kalmama Düsturu</span></h4><div><span style="font-size: large;">Zaman yönetimi için ilk olarak bakış açısı ve düstur edinmemiz lazım. Biz buna boş kalmama düsturu ismini verdik. Düsturun hareket noktası, 'Bir işi bitirince hemen diğerine sarıl.'(İnşirah Suresi, Ayet 7)ilahi emridir. Zamana bakış açımızı bu düstur doğrultusunda şekillendirmemiz çok önemlidir. Zamanı öldürmek yerine, her vakti verimli geçirmek ancak bu bakış açısıyla mümkün. Tefekkür etmek, dinlenmek, çalışmak, çeşitli ibadetler, beslenme ve uyku... bu düsturun icabı olarak yapılacak şeylerden.</span></div><div><span style="font-size: large;">Malayaniden uzak kalmak da bu düsturun bir diğer önemli noktası. Malayani, işleri ertelemeye, vakit kaybına yol açabiliyor. Öyle ki, malayaniyi terk etmek de İslamın şiarındandır.</span></div><h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: large;">Zamanı Yönetmek İçin Üç Teknik</span></h4><div><span style="font-size: large;">Bir problemi ortadan kaldırmanın en etkili yolu, probleme sebep olan faktörleri değiştirmektir. Mesela, motivasyonu artırma, belirsizliği giderme, unutkanlığı azaltmak için not tutma, düzenli yaşama gibi alışkanlıklar ile zaman yönetimi konusunda adımlar atılabilir. </span></div><div><span style="font-size: large;">Bahsedeceğimiz teknikler ile zaman yönetimi alışkanlıklarını kontrol edebilmek kolay olacaktır. Ancak, tekniklere geçmeden önce bir kaç madde ile nasıl fayda sağlayacağına temas edelim:</span></div><ul><li><span style="font-size: large;">Belirsizlikleri ortadan giderir. Bu da günlük hayatta yaşadığınız stresi ortadan kaldırır.</span></li><li><span style="font-size: large;">Motivasyonunuz artar. </span></li><li><span style="font-size: large;">Öncelikli işlerinizi sıraya koyarsınız. </span></li><li><span style="font-size: large;">İlerleme durumunuzu görürsünüz. </span></li><li><span style="font-size: large;">Somut hedefleriniz olur. </span></li></ul><ol><li><h3><span style="font-size: large;">Yapılacaklar Listesi</span></h3></li></ol><div><span style="font-size: large;">Uygulaması oldukça basit bir tekniktir. Günlük, haftalık ya da daha uzun zamanlar için yapılacaklar bir yere yazılır. Her madde tamamlandıktan sonra üzerine işaret konulur. Böylelikle hem tamamladığınız işleri görürsünüz hem de geriye kalanları. Yazdığınız listenin yanına önem durumuna göre işaretler, bitirme tarihi gibi notlar alabilirsiniz. Bu önemli işlere öncelik vermenizi ve hangi vakte kadar yetiştirmeniz gerektiğini görmenizi sağlar. Ayrıca, tamamladığınız her görev için atacağınız işaretler, beyninizde mutluluk hormonlarını hareketlendirir. Tik atmanın inanılmaz lezzetini yaşarsınız. </span></div><ol start="2"><li><h3><span style="font-size: large;">Kanban Tekniği</span></h3></li></ol><div><span style="font-size: large;">Kanban Tekniği 1940'lı yıllarda Toyota firmasında mühendis olarak çalışan Taiichi Ohno tarafından geliştirilmiştir. Tekniğin temel amacı verimliği artırmak olup, yapılacakları görselleştirmek ve sınırlandırmak esasına dayanır. Teknik sayesinde 'yapılacaklar' görsel hale getirilir ve 'yapılıyor' olanlar da sınırlandırılır. </span></div><div><span style="font-size: large;">Tekniği uygulamak için bir pano, tahta vb. eşya üzerinde üç sütun oluşturun. Birincisi 'Yapacaklarım', ikincisi 'Yapıyorum', üçüncüsü ise 'Yaptım' sütunu olacak. Yaptığınız işlerin durumuna göre sütun sayısını artırabilirsiniz. Fakat, üç sütun işinizi görecektir. Sütunları ayarladıktan sonra ilk olarak yapacaklarınızı post it kağıtlara yazın ve 'Yapacaklarım' kısmına yapıştırın. Yapmaya başladığınız görevleri 'Yapıyorum' bölümüne, tamamladıklarınızı da 'Yaptım' kısmına taşıyın. </span></div><div><span style="font-size: large;">'Yapacaklarım' sütununda yer alan her madde görevlerinizi somutlaştırırken, 'Yapıyorum' kısmına taşıdığınız maddeler sınırlarınızı belirler. O esnada yaptığınız işleri sınırlandırır. Arka planda zihniniz de o sınır dahilinde çalışır. Son olarak 'Yaptım' kısmına taşıdığınız görevler motivasyonunuzu artırır. Bir işi tamamlamanın sonucunda beyinde mutluluk hormonları salgılanır. </span></div><h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: large;">Kanban Tekniği hakkındaki deneyimlerimi okumak isterseniz tıklayın:</span></h4><h4 style="text-align: left;"><span style="font-size: large;"> </span><span face="Roboto, sans-serif" style="background-color: white; font-size: 34px; font-weight: bold; letter-spacing: -0.4000000059604645px;"><a href="Zamanı Yönetmek ve Motive Olmak İçin Bir Teknik: Kanban Tekniği" target="_blank">Zamanı Yönetmek ve Motive Olmak İçin Bir Teknik: Kanban Tekniği</a></span></h4><ol start="3"><li><h3><span style="font-size: large;">Pomodoro Tekniği</span></h3></li></ol><div><span style="font-size: large;">Yapılacaklar listesi yahut Kanban Tekniği ile ne yapacağınıza karar verdiniz. Yani yapılacak işi ve işin zamanını ayarladınız. Dikkatiniz dağılmadan bu işe odaklanmanız lazım. Fakat, etrafınızda o kadar çok dikkat dağıtıcı unsur var ki, odaklanma süresini uzun tutmak çok güç. Pomodoro tekniği işte bu noktada devreye girer. Zamanı etkili kullanmanızı, bölünmeden çalışmanızı, kendinizi kontrol etmenizi sağlar.</span></div><div><span style="font-size: large;">Pomodoro, zamanı 25 dakika çalışma süresi ve 5 dakika dinlenme süresi olarak kullanma tekniğidir. 25 dakika boyunca başka şeylerle ilgilenmeden belirlediğiniz konu üzerine odaklanmanız gerekir. 25 dakika tamam olunca 5 dakika mola verilir. Dört pomodoro'dan sonra 15-20 dakika süreli mola verilebilir. </span></div><div><span style="font-size: large;">Bu teknik sayesinde odaklanma problemleri, bir işten başka bir işe atlama, isteksizlik gibi problemlere çözüm bulabilirsiniz. Yalnız tekniği uygularken bazı kurallara dikkat etmeniz önemlidir: telefon vb. cihazları sessize almak, çalışma için ihtiyacınız olan araç-gereçleri yanınızd bulundurmak gibi basit kurallara dikkat etmek gibi. Ayrıca akıllı cihazlar için pomodoro uygulamalarını da kullanabilirsiniz. Uygulamalar, sizin isteğiniz doğrultusunda, telefon bildirimlerini durdurur, sizi işinize yönlendirmeye çalışır.</span></div><div><span style="font-size: large;">İlk başlarda bu tekniği uygulamak zor olsa da bir kaç denemeden sonra rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Pomodoro tekniği özellikle ders çalışmak için idealdir.</span></div><h3><span style="font-size: large;">Sonuç</span></h3><div><span style="font-size: large;">Sonuç olarak Kanban Tekniği ile Pomodoro'yu bir arada kullanmanız faydalı olacaktır. Kanban Tekniği ile yapacaklarınızı görselleştirirken, pomodoro ile zamanı yönetmeniz kolaylaşır. Çeşitli sebeplerle Kanban Tekniği uygulamak zor olacaksa Yapılacaklar Listesi de işinizi görür.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"><a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2017/10/zaman-her-seye-yeter-mi.html" target="_blank">Zaman Her Şeye Yeter mi?</a> başlıklı yazı bu konunun tamamlayıcısı niteliğindedir. Okumak isterseniz <a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2017/10/zaman-her-seye-yeter-mi.html" target="_blank">tıklayın</a>.</span></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-58438422641308382482020-11-28T18:28:00.010+03:002021-11-17T21:38:01.761+03:00Odaklanmanın Büyüsü-Araştırma(1)<br><div><br></div><br><div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC6uwCbmbrvKciU7Bxa38KOQOZUifSR8Q2v6PDRWlZhAVNXvkHYTWWLa8WpDVKC4NUjIbw-5V0QKssFng_CkWX-fQjntfDoO10-DdVdfTYG3tjY48_mHMsjGvPaOQ9Dtm4oeScJ5d8Rw/s1600/1606503736496734-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC6uwCbmbrvKciU7Bxa38KOQOZUifSR8Q2v6PDRWlZhAVNXvkHYTWWLa8WpDVKC4NUjIbw-5V0QKssFng_CkWX-fQjntfDoO10-DdVdfTYG3tjY48_mHMsjGvPaOQ9Dtm4oeScJ5d8Rw/s1600/1606503736496734-0.png" width="400"> </a></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC6uwCbmbrvKciU7Bxa38KOQOZUifSR8Q2v6PDRWlZhAVNXvkHYTWWLa8WpDVKC4NUjIbw-5V0QKssFng_CkWX-fQjntfDoO10-DdVdfTYG3tjY48_mHMsjGvPaOQ9Dtm4oeScJ5d8Rw/s1600/1606503736496734-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a>Lütfen yazıyı okumadan önce aşağıdaki videoyu izleyin. Videoyu izlerken beyaz tişörtlü grubun toplam kaç pas yaptığını saymaya çalışın.(mümkünse bilgisayardan izleyin.) </span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span><span style="font-size: large;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="305" src="https://www.youtube.com/embed/vJG698U2Mvo" width="437" youtube-src-id="vJG698U2Mvo"></iframe></div></span></div><div><br></div><div><br></div><div><span style="font-size: large;">Videoyu izlediyseniz, okumaya başlayalım.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;">Video'da gorili görebildiniz mi? <span style="color: red;">(Görüp görmediğinizi yoruma yazarsanız memnun olurum. Kendi çapımızda bir araştırma yapmış oluruz.)</span></span></div><div><span style="font-size: large;">Göremediyseniz üzülmeyin. Birçok insanla aynı durumdasınız. </span></div><div><span style="font-size: large;">Salonun ortasından kocaman bir goril geçiyor. Hatta birkaç saniye ortada duruyor. Buna karşılık birçok insan gorili fark etmiyor. Yapılan bir araştırmada ve devamında yapılan tekrar araştırmalarında sonuç aynı çıkıyor: çoğu insan gorili fark etmiyor. </span></div><div><span style="font-size: large;">Psikologlar bu durumu dikkatsizlik körlüğü olarak açıklıyorlar. Dikkatin bir noktaya, bir şeye sabitlenmesi sonucu diğer şeyleri fark etmemek şeklinde yaşanan bir durum bu. Dikkatimizi bir noktaya sabitlediğimizde büyük bir uyarıcı bile(araştırmada görüldüğü üzere kocaman bir goril) dikkatimizden kaçabiliyor.</span></div><div><span style="font-size: large;">Bir başka açıdan amaçlılığın da bu noktada etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu video için amacınız beyazlı grubun kaç pas yaptığını öğrenmekti.(Günlük hayatta odaklanma problemi yaşıyorsanız, amaçlarınızı gözden geçirmeniz faydalı olabilir.)</span></div><div><span style="font-size: large;">Bu özelliğimiz bazı olumsuzluklara sebep olabilir. Trafikte kırmızı ışığın yeşile dönüşüne odaklanan bir sürücü, önünden geçmekte olan insanı fark etmeyebilir. Ya da telefondaki sese o kadar çok odaklanırsınız ki, etrafınızda oluşan tehlikeli bir durumu fark etmeyebilirsiniz. Buna benzer örneklerle dikkatsizlik körlüğünün sebep olabileceği zararları çoğaltabiliriz.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;"><b>Dikkatsizlik körlüğü her zaman zararlı mıdır? </b></span></div><div><span style="font-size: large;">Bu özelliğimizin bazı zamanlarda faydalı olabileceğini düşünüyorum. Başlıkta görüldüğü üzere bu duruma odaklanmanın büyüleyici etkisi ismini verdim. Elbette literatürde böyle bir tanımlama yok. Fakat, tecrübelerimden hareketle bu durumu olumlu anlamda da yaşadığım zamanlar oldu. Lise ve üniversitede yurtta kaldıysanız, kalabalık bir ortamda ders çalışmak zorunda kalırsınız. Odaklanmanın büyüleyici etkisi ya da dikkatsizlik körlüğü ile bu problemin üstesinden gelmeniz mümkün. Çalıştığınız konuya iyi odaklandığınızda etraftaki gürültüyü fark etmezsiniz. Sebebini şu anda anladığım bu durumu lise ve üniversitede çokça yaşadım.</span></div><div><span style="font-size: large;">Aynı şekilde metro veya halk otobüsünde odaklanmanın büyülü etkisini yaşıyor olabilirsiniz: Okumak üzere kitabınızı açarsınız -sanki- etraftaki sesler kesilir.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br></span></div><div><span style="font-size: large;">(Bu bilgilere ek olarak şunu da söyleyelim: Kitaba dalmış olsanız da ineceğiniz durağı nadiren kaçırırsınız. Beyniniz ineceğiniz durağı arka planda sürekli işlemeye devam eder. Bu da zihnimizin bir başka özelliğidir.)</span></div><div><br></div>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4584706467895638280.post-62347548247610103402020-11-23T13:06:00.000+03:002020-11-23T13:06:21.661+03:00Çocuklar İçin Faydalı Web Siteleri<p><span style="font-size: large;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEXoRXFruYpXYr6VT3MMOAIVUSbmMagPpauDtytW1JwBB6jqrGRwWwickkYtwIrdxhf-4PrugfMIcRhtcweG6etslHWZYVZbtNRwphxm8TYYETSaD-492rGEsa8cGsLjTpuK-0Rc_dKw/s1600/1606125977009402-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEXoRXFruYpXYr6VT3MMOAIVUSbmMagPpauDtytW1JwBB6jqrGRwWwickkYtwIrdxhf-4PrugfMIcRhtcweG6etslHWZYVZbtNRwphxm8TYYETSaD-492rGEsa8cGsLjTpuK-0Rc_dKw/s1600/1606125977009402-0.png" width="400">
</a>
</div><br></span></p><p><span style="font-size: large;">Covid 19 salgınında beklenen ikinci dalga başladı. Hasta sayıları hızla artarken, hükumet yeni tedbirler aldı. Okullar uzaktan eğitime geçti, iş yerlerine kısıtlama getirildi. Kısmi zamanlı sokağa çıkma yasakları başladı. Neticede insanlar eve kapanmaya başladı.</span></p><p><span style="font-size: large;">Sürekli evde zaman geçirmek birçok açıdan problem oluşturur. Vücudun dengesi bozulur, belirsizlikler motivasyon kaybına yol açar. Bütün evde ne yapılabilir ki? Bu belirsizlik birçok insanda teknoloji kullanımını artırır, oyun ve sosyal medya kullanımı artar. </span></p><p><span style="font-size: large;">Özellikle çocuklar için bu süreç daha zordur. Eğitim gibi sosyal çevre de sanala kayar. Evin rutin ortamı bir süre sonra çocukta motivasyon kaybına yol açar. Bunun önüne geçebilmek için çocukların/öğrencilerin istifade edebileceği bazı web siteleri paylaşacağım. Ama öncelikle evde bazı hususlara dikkat ederek, çocukların motivasyonunu artırabileceğimizi söylemeliyim.</span></p><p></p><ul style="text-align: left;"><li><span style="font-size: large;">Sürekli haberleri takip etmek yerine, gerçek kaynaklardan, belli vakitlerde haberleri takip etmek.</span></li><li><span style="font-size: large;">Çocukların endişeleri varsa onun hakkında konuşmak.</span></li><li><span style="font-size: large;">Günlük aile sohbetleri yapmak.</span></li><li><span style="font-size: large;">Çocuklarla yazı yazma, resim yapma gibi etkinlikler yapmak. </span></li><li><span style="font-size: large;">Zeka oyunları ve eğitici oyunlar oynamak gibi etkinlikler... bu süreçte çocukların sosyal-duygusal gelişimi için faydalı olacaktır. </span></li></ul><p></p><p><span style="font-size: large;">Çocukların yaş seviyesine uygun olarak, aşağıdaki web sitelerinden faydalanabilirsiniz. </span></p><p></p><ol style="text-align: left;"><li><span style="font-size: large;"><a href="https://okulumevde.net/" target="_blank">OkulumEvde</a>: Değerler Eğitimi, Şahsiyet Eğitimi konuların yanında ücretsiz kitap okuma ve masal dinleme seçenekleri de mevcut. <a href="https://okulumevde.net/">https://okulumevde.net/</a></span></li><li><span style="font-size: large;"><a href="http://www.uzaktanegitim.meb.gov.tr/" target="_blank">Meb Uzaktan Eğitim:</a> MEB tarafından hazırlanan uzaktan eğitim sürecine ilişkin bilgilerin olduğu web sitesidir. Web sitesinde veli ve öğrenciler için hazırlanmış içerikler mevcuttur. <a href="http://www.uzaktanegitim.meb.gov.tr/">http://www.uzaktanegitim.meb.gov.tr/</a></span></li><li><span style="font-size: large;"><a href="https://akiloyunlari.griceviz.com/" target="_blank">Akıl Oyunları:</a> Griceviz Uygulaması ve MEB işbirliği içinde hazırlanan web sitesi her gün için hazırlanan zeka oyunlarından oluşur. Zeka oyunları çözerek eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. <a href="https://akiloyunlari.griceviz.com/">https://akiloyunlari.griceviz.com/</a> Ayrıca daha önce GriCeviz uygulaması hakkında yazmıştım. Onu da okuyabilirsiniz: <a href="https://arifozturkk.blogspot.com/2020/03/zihninizi-acacak-iki-uygulama.html" target="_blank">Zihninizi Açacak İki Uygulama</a> (GriCeviz uygulamasına EBA'dan alacağınız şifre ile ücretsiz erişebilirsiniz.)</span></li><li><span style="font-size: large;"><a href="https://sifiratiktema.org/oyna-ogren/gizlinesne/" target="_blank">SıfırAtıkTema</a>: Bu bir nesne bul bulmacası oyunudur. Bulmacayı çözerken çocuklar için çevre koruma bilinci de sağlamış olursunuz. <a href="https://sifiratiktema.org/oyna-ogren/gizlinesne/">https://sifiratiktema.org/oyna-ogren/gizlinesne/</a></span></li></ol><p></p><p><span style="font-size: large;">Buna benzer faydalı içeriklere sahip web siteleri varsa yoruma yazarsanız memnun olurum. </span></p>Arif ÖZTÜRKhttp://www.blogger.com/profile/03217858170250769827noreply@blogger.com7