Askerliğimi Mardin’in Midyat ilçesinde tamamlayışımın üzerinden neredeyse iki sene geçiyor. Askerlik dönemine ait hatıralar gözümde canlanıyor; hüzünlü, hasretli, neşeli hallerim gözlerimin önünden geçerken, soluduğum hava tatsızlaşıp, içimde biriken sesler boğazımda düğümleniyor. Askerlik günlerimin neredeyse her anında yanımda bulunan, samimiyetleri ve tatlı hatıralarıyla yüreğimde taht kuran iki asteğmen arkadaşıma, İlker ve Oğuzhan ’a, selamlarımı ilettikten sonra Mardin’de geçen bir günü sizlerle paylaşıyorum. Minibüs'ten beton zemine ilk adımı attığım anda bedenimi ve ruhumu sarıp sarmalıyor bilinmeyen bir şehrin yabancılığı: yabancı bir şehirde olmanın getirdiği tedirginlik ve bir şey ararmışçasına etrafı tarayan anlamsız bakışlar. istikametini bilmiyor ayaklarım. Hedefsiz, amaçsız, başıboş yürüyoruz bir müddet. Yanımda Bursa/Mustafakemalpaşalı İlker: veteriner asteğmen. Eski Mardin'e gitmek üzere bekliyoruz durakta. Şehir içi minibüs önümüzde durduğunda kal...