Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bilgi Cahilliği Nedir? İktibas#24

Resim
İnsanların olmayan şeyleri olmuş gibi, yapılmayan şeyleri yapılmış gibi anlatmalarını hayretle karşılıyor, bu durumun medyadan yanlış bilgi edinme olduğunu biliyordum. Fakat bu duruma bir isimlendirme/tanımlama yapmakta zorluk yaşadığım dönemler oldu. Ayrıca bu durumu izah etmek de zor oluyordu. Kısaca algı yönetimi deyip geçiyordum. Bugünlerde okuduğum kitapta bilgi cahilliği kavramını gördükten sonra bu durumu anlamam daha kolaylaştı. Bu durum bilgi cahilliği olarak tanımlanabilirdi. Bilgi cahilliği; kısaca bilginin arkasına saklanarak cahilliği örtme durumu. Hatta kişi cahilliğinin farkında bile olmayabilir. Mesela; ana haber bülteninin şok haberler kısmında bir fotoğraf karesi gösterilir. Fotoğrafta oturan iki kişi vardır: bir arada bulunma amaçları, nerede oldukları, ne konuştukları bilinemediği halde o haberi izleyen bilgi cahili insanların çoğu olayı bildiği hissine kapılmaktadır. Halbuki fotoğrafı kırpıp ekrana koyan muhabir ne söyledi ise izleyenler de onu duymaktadır. Burad

Çocuk Kalbi-Edmondo de Amicis I KitapYorum(20)

Resim
Dünyanın en faydalı çocuk kitabı hangisidir? Bu soruya verilen cevap kişiden kişiye göre değişecektir. Benim favorilerim arasında Küçük Prens başı çekiyor. Küçük Prens’in yanısıra ilk defa bugünlerde okuyup bitirdiğim Çocuk Kalbi’nin de faydalı çocuk kitaplarından biri olduğunu söyleyebilirim. (Kitap okumaya lise yıllarında başlamış biri olarak Çocuk Kalbi’ni okumakta hayli gecikmişim. Bu kitabı çocukluğumda okumuş olmak isterdim.) Bir eğitim öğretim yılının hikayesi olan kitap; bir çocuğun gözünden hayatın akışını göstermesi ile, öğretmenin verdiği aylık hikayeler ile, anne-babanın verdiği hayatı anlamlandıran öğütleri ile okunmaya değer bir kitap. Özet ve Değerlendirme Enrico üçüncü sınıfa giden bir öğrencidir. Okulda, evde ve diğer yaşam alanlarında yaşadıklarını, gördüklerini günlüğüne aktarır. Kitap bu günlüklerden oluşuyor. Okulun ilk günü ile başlayıp okulun son günü arasında süren Enrico’nun eğitim öğretim serüvenine okuyucu da dahil oluyor. Bu serüvende anne babasının

Yalan Haberlerden Nasıl Korunulur?

Resim
Yalan Haber Nasıl Üretilir? Yalan Haber Nasıl Yayılır? başlıklı yazıda yalan haberin ortaya çıkışı ve yayılmasının sebepleri üzerine İbn-i Haldun’un görüşlerini aktarmıştık. Bu yazı o yazının devamı niteliğinde. İbn-i Haldun’a göre bir haberin doğruluğunu anlamak için altı yöntem kullanılabilir. Bunlar: Tahkik ve tetkik: Medyadan gelen bütün haberler tenkidi(eleştirel) bir anlayışla ele alınmalı, vakaları belirli metodlar çerçevesinde kritiği tabi tutmalıdır.   Birden ç ok kaynaktan sağlama yapmak: Okunan haber önemseniyorsa kanaat geliştirmek için bir kaynak yerine bir kaç kaynağa müracaat edilmelidir. Safsata ya da hatalardan korunmak için bu gereklidir. Olayları değerlendirme kabiliyeti geliştirmek için kronoloji, coğrafya, arkeoloji, sosyoloji ve antropoloji gibi yardımcı disiplinler hususunda da entelektüel birikim sahibi olmayı olmaya gayret edilmelidir. (Burada şuna dikkat etmek lazım, okunan haber önemsenmiyorsa bile kişinin iç dünyasını etkileyerek, tutumlarında değ

Alın Teri Kir Değildir! İktibas#23

Resim
Kimseyi hor görmemeli şu hayatta: boyacıyı, hurdacıyı, madenciyi, tamirciyi.. Varsın ellerimiz kirlensin, gönlümüz kirlenceğine, Varsın ellerimiz nasırlaşsın, kalbimiz katılaşacağına, Varsın kömür karası olsun yüzümüz,  kararacağına Kitabımızın kahramanı Enrico. Bir gün sınıf arkadaşı olan bir işçi çocuğu evlerine gelir. İmkanları kısıtlı olan işçi çocuğu babasının boya ve toz olmuş kıyafetlerini giymiştir.    Kanepeye çocuğun kıyafetindeki tozlar bulaşır. Çocuğun yanında kanepeyi temizlemek isteyen Enrico babasının uyarısı ile yaptığı şeyden vazgeçer. Üçüncü sınıfa giden Enrico, arkadaşı gittikten sonra hayata dair önemli bir şey öğrenir: alın terinin kir olmadığını . Babasının aşağıdaki sözleri ile hem bunu öğrenir hem de art niyet düşünmeden yapılan iyi hareketlerin de karşıdaki kişiyi kötü duruma düşürebileceğini görmüş olur.   'Sevgili oğlum, kanepeyi silmeni neden istemedim, biliyor musun? Çünkü kanepeyi arkadaşının yanında silmek, kanepeyi kirlettiği için ark

Yalan Haber Nasıl Üretilir? Yalan Haber Nasıl Yayılır?

Resim
Yalan haberlere muhatap olmayanımız yok. Hemen her gün yalan haberlere muhatap oluyoruz. Yalan ve doğru her haberin sosyal medyada hızla yayılması ile birçoğumuz anında yalan habere muhatap oluyoruz. Haberin gerçekliğini sorgulamadığımızda yalan haberi gerçek zannediyoruz. Bu yüzden haberin doğruluğunu teyit etmek önemli. Peki yalan haber üretimi ne zamandan beri var? Bunu tespit etmek mümkün olmasa da insanın olduğu tüm çağlarda yalan haberin yayıldığını düşünüyorum. İnsan ve Hayat Dergisi’nin Temmuz 2018 sayısını okurken yalan haber üzerine bir yazı ile karşılaştım. Yunus Özen Beyefendi tarafından kaleme alınan yazıda İbn-i Haldun’a göre yalan haber üretilmesinin altı sebebine de yer verilmiş. İbn-i Haldun’dan alınan bu altı yalan haber sebebi şu şekilde: Taklit: İbn-i Haldun, üç farklı haberci grubu ile ilgili tespitlerde bulunur. Birinci grup gördüklerini kaydederek anlatanlardır. İkinci grup, bu haberlere yalan yanlış eklemeler yapan ve yayan insanlardır. Üçüncü grup i

İdam Tartışmaları Ne Durumda? İdam Gelecek mi? Gelmeyecek mi?

Resim
Zaytung facebook sayfasından aldım bu görseli. İdam tartışmalarını gündeme getiren olaylar üzücü olsa da senenin bazı dönemlerinde idamın tekrar tekrar gündeme gelmesi ve sonra unutulması düşündürüyor insanı. Üniversitede okuduğum dönemde bir kitaptan şöyle bir not almışım:  'Ah! Ah! Konuştukça üzülüyorum. Unutkanlık var benim milletimde . Dünü hemen unutuverir. Bir de alışkanlık... Alıştıra alıştıra verince her türlü zehri kabullenir. Çok büyük de sabrı   var . Bıçak kemiğe dayanmadan harekete geçmez'. Kitabın ismini hatırlamıyorum.  Hakikaten unutkanlık var milletimizde. Bilhassa siyasal-toplumsal meselelerde dün olanları hemen unutuyoruz. 15 Temmuz Darbesi olaylarının sonrasında halk yoğun bir şekilde idam tartışmalarını başlatmıştı. Hatta, siyasiler de tartışmaya dahil olarak ortamı kızıştıran bir tablo sunuyorlardı. Aradan biraz zaman geçti, unutuldu gitti. Daha sonra taciz, tecavüz haberleri gündeme geldi. Yeniden idam lafı ortaya atıldı. Unutuldu. Tekrar taciz, tec

Kim İçin, Ne İçin Yazıyorsunuz? İktibas#22

Resim
Yazarken bazen endişeye kapılıyordum: Yazdıklarımı okuyanlar beğenecek mi, acaba? Blogumun ilk günlerinde bu endişe fazla olsa da şimdi neredeyse hiç endişem yok. Yazdıklarımı beğenenler olabileceği gibi beğenmeyenler de olacaktır. Bu normal bir durum. Kim için yazıyorum? İlk önce kendim için. Yazmayı sevdiğim için. Düşüncelerimi yazıya geçirmeyi sevdiğim için. Blogumda paylaşmasam da yazıyorum. Bir yerlerde duruyorlar. İkinci olarak paylaşmak için yazıyorum. Hem düşüncelerimi paylaşmak, hem de bilgi sahibi olduğum bazı konularda okuyucuya bilgi vermek. Bu yolla bildiklerimi/öğrendiklerimi de pekiştiriyorum farkında olmadan.  William Zinsser'in aşağıya aldığım satırları kitap yazma uğraşı veren kişilere yönelik tavsiyeler olsa da biz blog yazarlarına da hitap ediyor şüphesiz:  'Kim için yazıyorum?' Bu esaslı bir sorundur ve esaslı bir cevabı vardır: Kendiniz için yazıyorsunuz. Büyük okuyucu kitlesini gözünüzde canlandırmaya çalışmayın. Böyle bir kitle yok-her oku

TavsiyeKitap: Dikkat Vücudunuz Konuşuyor (7)

Resim
Dikkat Vücudunuz Konuşuyor / Türkiye'de Beden Dili İş Yaşamı ve Renkler Ahmet Şerif Uzgören Elma Yayınevi 212 sayfa Arka kapaktan;   "Yatağa uzanırken uykunuzu getirsin diye elinize aldığınız bir kitabın bütün gece sizi uyutmadığı oldu mu? Dikkat Vücudunuz Konuşuyor böyle bir kitap." - Dr. Öner Göv "Yıllardır yerli yabancı uzmanların verdiği üst düzey bir çok eğitim programına katıldım, bu kadar etkileyici bir seminerle karşılaşmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim." - Atilla Okumuş Jumbo Genel Müdürü Vücudumuz neler söylüyor? Duruşumuz, hareketlerimiz ne anlama geliyor, karşımızdaki kişiyi nasıl etkiliyor? Bu sorulara cevap bulabileceğiniz bir kitap, Dikkat Vücudunuz Konuşuyor. Bilhassa iş dünyasında ve siyasi mecrada bu etkinin nasıl kullanıldığını görmek mümkün. Kitap vücut dili alanına giriş niteliğinde olsa da hemen her şeyi içinde barındıran bir niteliğe sahip. Ayrıca kitap iade garantili olarak satışa sunulmuş.   Giriş ve

Haziran Ayında Neler Okudum? 2018

Resim
Yazın gelmesiyle hareketlilik başladı. Düğünler, nişanlar derken son günlerde biraz yoğunluk yaşadım. Bu anlamda Haziran Ayı yoğun geçti. Blogda çok fazla bulunamadığım gibi, kitap okumak için de vaktim kısıtlıydı. Haziran’da ancak üç kitap okuyabildim: Mikro İfadeler: Li to Me - Dizi başlıklı yazımda mikro ifadeler konusunda okuma yapmak istediğimi söylemiştim. Yaptığım kısa araştırmalar neticesinde Oğuz Benlioğlu’nun bu kitabının bu alana ilişkin ideal kitaplardan biri olduğunu gördüm. Duygular yüzde nasıl etki eder? Yalanı nasıl anlayabiliriz? Bu tür sorulara bilimsel cevaplar bulabileceğiniz bir kitap. Meraklısına tavsiye olunur. 5/5 Mucize ve Ben: Mucize I KitapYorum(19) başlıklı yazımda değerlendirdiğim kitabın devamı niteliğinde bir kitap. Mucize’de olaylara Aggue’nin gözünden bakarken bu kitapta olaylara Aggue’nin çevresinde bulunanların gözünden bakma fırsatı bulacaksınız. Çocuğun karakter gelişiminde yetiştirme etkisini görebileceğiniz güzel bir kitap.