Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Otomatik Portakal - Anthony Burges I KitapYorum(11)

Resim
Kitap Hakkında Bilgiler Yazar: Anthony Burgess Çevirmen: Dost Körpe Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Sayfa: 172 sayfa Kitap Özeti Alex 15 yaşında, gündüzleri okula giden akşamları ise çetesiyle birlikte şiddet olaylarına karışan bir gençtir. Kendisi dahil dört kişilik çetesiyle(Alex, Dim, Pete, Georgia) akşamları hırsızlık, gasp, tecavüz, kavga ve adam yaralama gibi olaylara karışırlar.  Bir gün çetenin lideri durumundaki Alex ile Dim arasında bir tartışma çıkar. Çetenin diğer üyeleri de Alex’in haksız olduğunu düşünür. Alex’in liderliği sorgulanmaya başlar, aralarındaki samimiyet derecesi azalır. Bir gün Pete’nin önerisiyle yaşlı bir kadının evini soymayı planlarlar. Kadının evindeki kıymetli eşyaları satarak mangır kazanma hayali kurarlar. Alex itibarını kazanma hırsı ile pencereden eve girip, yaşlı kadını etkisiz hale getirme işini üstlenir. İçeri girdiğinde yaşlı kadın polisi aramıştır. Alex yaşlı kadını etkisiz hale getirmeye çalışırken, elindeki va

Hikayeler - Cahit Zarifoğlu I KitapYorum(10)

Resim
Zarifoğlu, okuması anlaşılması zor bir şair ve yazar. Daha çok şairliğiyle bildiğimiz biri. Ancak şiirleri yanında deneme, hikaye, günlük gibi nesir çalışmaları da var. Şiirlerini ve hikayelerini okurken imge yüklü kelimelerin ardındaki anlamı yakalamak zor oluyor. Bu haliyle Zarifoğlunun kendine has bir üslubu var. Kitap içerisinde 11 hikaye var. Hikayeleri okurken zihin yoğunluğu artıyor insanın. Yoğun ve derinlikli bir anlatım, insanın zihnini her an canlı tutmaya zorluyor. Bir yandan olayları anlamlandırmaya çalışırken, bir yandan uzun ve karmaşık betimlemelerin güzelliğine hayran olmakla meşgul oluyor zihniniz. Hikayelerin ustalıklı gözlemlerin neticesi olarak ortaya çıktığını anlamak, hikayelerin vermek istediği mesajı anlamaktan çok daha kolay. Paragraflar şiir gibi cümleler ile dolu. Bu da okurken insanı zorlayan, düşündüren bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Kitabın son sayfasını okuyup, kapağını kapattıktan sonra düşündüm. Bu kitaptan ne anladım? Bir yandan hiç

Üniversiteye Giden Yolda Gençler

Resim
Ergenlik dönemi özelliklerinden bazıları şunlar: ergenin kendisi üzerine düşünmeye daha fazla meyilli olması, kendine aşırı güven duyması, başkalarından farklı ve biricik olduğu hissi taşıması. Bu özelliklerin getirisi olarak ergenler bazı dönemlerde gerçekçilikten uzak, akılcı olmayan şekilde düşünüp o doğrultuda davranabiliyorlar. Bu dönem gençlerin büyük çoğulluğu lise döneminde ve üniversite sınavlarına hazırlık sürecindeler. Dört senedir lisede, ergen veya gençler ile çalışan biri olarak bu özelliklerle alakalı gözlemlerim oldu. Bu özellikler kontrol edilmediği takdirde sınav süreci için olumsuz getirilerle sonuçlanıyor. Öğrenciler kendilerine olan aşırı güvenin etkisiyle sınavı kolaylıkla yapabileceklerini, son zamanlarda biraz göz atma ile konuları öğreneceklerini sanmaktalar. Durumun böyle olmadığını farkettiklerinde ise çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor. Özellikle mülakat/yetenek sınavlarında bu durumu daha fazla gözlemlemek mümkün. Öğrenci, 20 saniyede belli bir mesa

Bir Gün Daha Eksiliyor Ömrümüzden

Resim
Bir gün daha eksiliyor ömrümüzden.

Müslümanca Düşünme Üzerine - Rasim Özdenören I KitapYorum(9)

Resim
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler. Özdenören’den okuduğum ikinci kitap. Daha önce Gül Yetiştiren Adam’ı okumuştum. Kitap 163 sayfadan oluşuyor. Kitabın ilk baskısı 1985 senesinde basılmış olup, 1999 senesinde yazar kitabı güncellemiş. Yazar, güncelleme yaparken içeriğin aynı kaldığı, sadece ifadeleri düzenleme yoluna gittiğini de açıklıyor.  Kitap hacim olarak küçük olsa da, ihtiva ettiği mana itibariyle çok kapsamlı ve düşündürücü. Neredeyse her cümleyi tekrar tekrar okudum, üzerinde düşündüm. Kitaptan önemli olan kesitleri, daha gerçekçi ifade ile önemli olduğunu düşündüğüm kesitleri sizinle paylaşıyorum. Kitap dört bölümden oluşuyor: Panaroma, Sağlıklı Düşünmeye Doğru, Müslümanın Nitelikleri, İslam’ın Özgürlüğü. Panaroma Birinci bölüm müslümanların içinde bulunduğu durumun panaromasını gözler önüne seriyor. Yazar içinde bulunduğumuz durumu çeşitli yönleriyle ele alıyor. Burada kaypaklığın, kaypaklaşmaya doğru gidişin olumsuzluğu dikkat çekiyor. Yazarın ifadesine göre

Olayları Nasıl Yorumluyorsunuz?

Resim
Her gün onlarca haber izliyor, farklı şeyler duyuyoruz. Birbiriyle alakasız gözüken onlarca farklı bilgi televizyonda, sosyal medyada vs. karşımıza çıkıyor. Bunca bilgi yığını arasında bazıları bizim için daha önemli hale gelirken, bazıları hemen zihnimizden siliniyor. Duyduğumuz/gördüğümüz haberleri, bilgileri kendimizce değerlendirmeye tabi tutuyor; müspet yahut menfi yönde eleştiride bulunuyoruz. Bu noktada değerlendirme kriterimiz nedir? Olayları nasıl değerlendiriyoruz, nasıl değerlendirmemiz gerekir? ‘Cumhurbaşkanı şöyle dedi.’ ‘Fatih Terim beklenen açıklamayı yaptı.’ ‘Birileri tutuklandı/serbest kaldı.’ ‘Muhalefet lideri şöyle dedi.’ Yukardakilere benzer cümleleri her gün duyuyoruz. Hemen zihnimizde bir şeyler canlanıyor; desteklediğimiz partiye, dünya görüşümüze, sevgi-nefret durumlarımıza göre eleştiriler yapıyoruz. Seviyorsak doğru olduğu, sevmiyorsak yanlış olduğu; desteklediğimiz partiden ise doğru, diğer partilerden ise yanlış olduğu kanaatine varıyoruz.

Yürüyorum Dağlara Doğru

Resim
Yürüyorum dağlara doğru. Koşturmadan, ağır adımlarla, telaşsız, dertsiz, tasasız. Göğsüme vuran poyraza aldırış etmeden. Yorulmadan, dinlenmeden. Bu dağlar çocukluğuma şahit. Ömrümün baharı olan coşkulu, neşeli günlerime. Adımlarım yeni kuvvet bulmaya başlamışken yürüdüğüm yerler.  Böğürtlen topladığım, hayvan otlattığım, deli poyrazında yandığım, keven ateşinde piştiğim yamaçlar.  Ömrümden birer birer düşen günlere şahitler. Yürüyorum. Doğanın ritmine eşdeğer atıyorum adımlarımı. Ne hızlı, ne yavaş.  Ayaklarımın altında savrulan toprakta hatıralarım yankılanıyor. Her ağaç gölgesinde, demlenen çayların, muhabbetlerin izi.  Her hışırtının ardından elinde bir kucak odun, çalılar arasından sıyrılacak gibi duran bir dostun hatırası. Nerede o eski zamanlar demek geliyor içimden. Kendimce hayıflanıyorum.  Ciğerlerime bir hava akımı doluyor, boşalmayacak hissine kapılıyorum bir an.  Sessizlik tek hakimi şimdi dağların.  Rüzgarın uğultusundan başka

Türkiye’nin % 99'u Müslüman mı?

Resim
MAK Danışmanlık tarafından Haziran ayı içerisinde yapılan bir araştırmada toplumun dine ve dini değerlere bakışı incelendi. Yapılan açıklamada; toplumun sosyo-kültürel yapısına uygun denek belirlendiği, likert tipi ölçeklerin kullanıldığı, hata/yanılma payının % 1,3 olduğu belirtiliyor. Çıkan sonuçlara göre, ‘ Türkiye’nin % 99’u müslümandır ’ kalıp yargısının gerçeği yansıtmadığı görülüyor. ' Allah’ın varlığına, birliğine bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz'? sorusunda % 86 oranında ‘ evet’ cevabı, % 6 oranında sadece bizi yarattığına inanıyorum cevabı, % 4 oranlarında da ‘ hayır ’ ve ‘ kararsızım ’ cevapları verilmiş. Araştırma sonuç raporuna göre; Meleklere inananların oranı, % 75 Kuran-ı Kerime inananların oranı % 76 Peygamberlere inananların oranı % 83, Kadere(hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine) inananların oranı % 55 Ahiret gününe inananların oranı, % 73 olarak görülüyor.  Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını okuyanların oranı,