Sular Kaynamadan Sudan Çıkmak Lazım!


Bugünlerde ekonomik darbe, dolar kuru vb. konular gündemi meşgul ediyor. Doların TL karşısında 7 liraya kadar çıkması bir anda dengeleri değiştirdi. Halktan, yönetimden, zenginden, fakirden toplumun büyük kesimi Amerika’ya olan öfkesini bir şekilde dile getirmeye çalışıyor. Ekonomik bağımsızlığın ehemmiyetine binaen ben de sinirlendim Amerika’ya. Fakat sonra şu düşünce geçti aklımdan: ‘Amerika’ya öfkelendiğimiz kadar ekonomik özgürlüğümüzü sağlamada yetersiz kalanlara da öfkelenseydik bu duruma gelir miydik?’ Bugünleri yaşamadan ekonomimimizi sağlam temeller üzerine kurmuş olsaydık, Amerika’nın yahut başka birilerinin ambargoları TL’nin değerini bu kadar etkiler miydi? Bu tür söylemlerde bulunmak zaten öfkeli hale gelmiş halkın tepkisini çekse de bu tür özeleştirileri yapmak mecburiyetindeyiz. Bu tür özeleştiriler yapılmadığı için bu hale gelmedik mi zaten! Mesela milli bir telefon markamız, milli bir araba markamız olsaydı… 1923’ten beri iktidarlar milli sermayeyi etkileyecek atılımlar yapsaydı(atanları tenzih ederim), bugün dışa bağımlılığımız olmazdı. 
Gelelim asıl yazmak istediğim meseleye. Kaynayan kurbağa deneyini duymuşsunuzdur. Deneyin özü kısaca şu şekildedir: Kaynayan suyun içine atılan bir kurbağa can telaşına düşer ve bir an önce sudan çıkmak için çırpınır. Deneyin sonraki aşamalarında kurbağa normal sıcaklıkta bir kazan suyun içine bırakılır. Yakılan kısık ateşte kazandaki su ısınmaya başlar. Kurbağa kendini rahat ve güvende hisseder, suyun sıcaklığı arttıkça gevşer ve kendini rahat hisseder. Suyun sıcaklığı artık yaşanılmaz hale geldiğinde kurbağa bu durumun farkına varamadan yaşamını yitirir.
İnsanın fıtratı da kurbağanın durumuna benziyor. Alıştıra alıştıra yapılan şeyler insana zor gelmezken bir anda yapılan değişiklikler insana zor geliyor ve insan tepki gösteriyor. Dolar kurunda yaşanan gelişmeler bu durumu hatırlattı bana. Bir kaç ay öncesinde 3 TL civarında seyreden dolar yakın zamana kadar 5 TL’ye tekabül eder hale geldi. Kademe kademe TL karşısında değerini artıran dolar -bazıları dolar karşısında değer kaybeden TL diyor. Ekonomik terimlere aşina olmadığım için hangi tanımlama doğru bilemiyorum.- 5 TL’yi geçti. Ancak kimseden ciddi anlamda tepki gelmedi. Çünkü insanlar duruma alışır hale geldiler. Dolar/TL arasındaki seyir kademe kademe değişti. Bir kaç gün içerisinde hızla değişen dengeler ile doların TL karşısında 7 lirayı geçmesi insanların tepkisini çekti. Bu durum ile kendimizi sıcak suyun içine atılan kurbağa gibi hissettik. Debelendik, çırpındık, yeni adımlar attık. Sudan çıkmaya çalışıyoruz. Fakat dolar 3 TL’den 5 TL’ye yükselirken olduğu gibi kademe kademe 7 TL’yi bulsaydı aynı tepkiyi gösterir miydik? Yoksa duruma alışır mıydık? Suyu ağır ağır ısınan kurbağanın rahatlığınca yaşar mıydık?
Büyükten, küçüğe; yaşlısından, gencine rehavete kaılmadan gerçek özgürlüğü sağlayacak adımlar atmamız lazım… Amerika’ya ve dolara verdiğimiz tepkiler birkaç gün sonra unutulursa doların seyri TL karşısında artarak devam edecektir. Öfkemiz tükendiğinde rehavete kapılmadan sağlam adımlar atabilmemiz lazım. Üreten, ürettiği nispetinde tüketen bir toplum haline gelmediğimiz takdirde atacağımız adımlar bizi düze çıkarabilir. Yoksa kurbağanın durumunu yaşamamız kaçınılmaz olur. 

2018 © Arif Öztürk

Yorumlar

  1. Yeniden üretmeye, öz kaynaklarımıza dönmeye başladığımız gün o sıcak suyun içinden fırlayacağız...

    Mutlu günlerin olsun...

    YanıtlaSil
  2. 70'li yılların başındaydı sanırım tam tarihi unuttum "KAHROLSUN AMERİKA!" diyenlere VATAN HAİNİ diyorlardı. Hatta Deniz Gezmiş ve arkadaşları bu yüzden asıldılar.

    O yılki gazete kupürleri internette duruyor, Amerika'ya karşı olan pis komünistleri ezdik artık 6. Filo gelebilir gibi manşetler var.

    Hatta ben çocuktum saklambaç oynarken bir tekerlememiz vardı "Bir, ki, üçler Polonya battı, ALman domuz, Ruslar kalleş, Amerika kardeş!" diye biterdi.

    Son 16 yıldır da Amerika ne derse yaptılar, Suriye'ye düşman ol dedi, düşman oldular, milyon Dolarlar akıtıldı Suriye'nin mahvolması için, dünyanın 80 ülkesinden toplanmış psikopatları bizim ülkemizde silahlandırıp, eğittiler, yedirdiler, içirdiler 6 yıl...ne oldu kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler..

    Şimdi İncirlik üssü duruyor mu? Duruyor
    Diğer Amerikan üsleri duruyor mu? Duruyor
    Amerika ile yapılan milyon Dolarlık antlaşmalar duruyor mu? Duruyor
    Ee.. her şey oyun.

    Ayrıca madem döviz bozdurulacak buyursun ismi lazım değil kişi ve 7 sülalesi önce dövizlerini bozdursun, onu Sabancı, Koç, milletin a... na koyacak Londra'da sokak satın alanlar, milletvekileri, Ankara'yı parsel parsel satan Gökçek bozdursun, MAN adasında İSviçre bankalarında dövizleri olanlar bozdursun...

    Hepsi oyun...bizle alay ediyorlar, 2. küsurdan 5 küsura çıkmış Dolar, 7 'den daha aşağı indi diye sevinin diyorlar!

    Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O tarihleri yaşamasak da okuyarak öğrenmeye çalışıyoruz. Gerçekten Amerikaya haddinden fazla yakınlaşma olmuş. Yardımın Bağımlılığı Olur mu? başlıklı yazımda bu meseleye temas etmiştim. Yönetenler kim olursa olsun bu durumdan sıyrılmamız lazım.
      Üreterek öz kaynaklarını kullanan bir ülke olmamız lazım.
      Döviz bozulacaksa önce para babaları bozdurmalı!

      Sil
  3. Ha sahi unuttum yukarıda Şebo'cuğum da demiş
    yeniden üretmeye başlasak...o beğenmedikleri Atatürk'ün sözüydü
    "yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı"
    diye. Ben çocuktum ilkokulda her yıl yerli malı haftası olur, ceviz, fındık, elma, vs. götürürdük kutlardık. Sümerbank vardı Atatürk'ün kurduğu yerli malı işte...kadınlar kuyruk olurdu kapısında hatırlıyorum...AKP gelince ilk iş kapattı, ne İstanbul, ne Nazilli Sümerbank kalmadı hepsini sevinerek kapattılar. Hatta yanlış aklımda kalmadıysa bir AKP'li oh çok iyi yaptık gibisinden çok sevinmişti....

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir örnekle açıklamışsınız durumu Arif Hocam! Ders almamız dileklerimle...

    YanıtlaSil
  5. mutlu kurbişler ülkesindeyiz Arif...anlat anlat he haklısın deyip bildiğini okuyanların mutlu olduğu ülkede yaşla beraber yanıyoruz cayır cayır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın ama... şeklinde cümleleri çok duyuyoruz hakikaten.
      İnşallah her şey daha güzel olur :)

      Sil
  6. Amerika’ya öfkelendiğimiz kadar ekonomik özgürlüğümüzü sağlamada yetersiz kalanlara da öfkelenseydik bu duruma gelir miydik?’ Bugünleri yaşamadan ekonomimimizi sağlam temeller üzerine kurmuş olsaydık, Amerika’nın yahut başka birilerinin ambargoları TL’nin değerini bu kadar etkiler miydi? Bu kısım alkışlar eşliğinde ve kafa sallama hareketleriyle okundu. Bazı işletmeler ne yazık ki dolar üstünden reklam yapıp insanları kandırmaya devam ediyor. Geçen gün bir mobilya mağazasının yanından geçiyordum. Çok ünlü olanlardan değil. Televizyon reklamlarında hiç görmediğimiz bir marka... Cama şöyle bir afiş asmış: Amerika'ya boyun eğmiyoruz. Fiyatları artmayan tek mobilyacı olacağız. Eve gelince internetten şöyle bir araştırdım da bu mağaza hammaddelerini yurtdışından ithal ediyor. Yani normal şartlarda fiyatların yükselmesi gerekir. Ama maliyetin kim bilir kaç kaç üstünde satıyor ki doların artan fiyatından zerre etkilenmemiş şu ana kadar. :D Yönetimde olan kişiler yıllar önce devlete ait ve üretim için önemli hemen hemen her şeyi satmamış olsaydı şu anda bu kadar korkmamıza gerek kalmayacaktı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı firmalar değil sadece genel olarak istismar artmaya başladı son dönemlerde. Bazı kesimler var ki; her şeyi istismar ederek çıkarları için kullanma gayreti güdüyorlar: 15 Temmuz'u, insanların inancını, Atatürk'ü, şehitlerimiz, diğer mefhumlarımızı... Her şey istismar ediyorlar: Çark hangi yöne dönüyorsa o kişiler de o yönde dönerek reklam yapma gayreti taşıyor.

      Sil
  7. Genç nüfuslu bir ülkeyiz ve üretmek zorundayız...

    YanıtlaSil
  8. Uretmedigimiz surece ekonomik bagimsizlik mumkun degil. Deger kazanan dolar degil, deger kaybeden tl dir. Tum para birimlerine karsi deger kaybetmistir. Dunya ekonomi yonetimi yuksekten ses tonuyla meydan okumakla degil, akilci uretim yatirimlari ile yon kazaniyor. Ayrica beton ve insaata degil uretime yatirim yapilmali zaman kaybetmeden. İnsaat kadar ranti guclu degil, ama ulkenin gelecegi icin onemli. Ses tonlarimizi asagi cekip, tum ulkeyi kucaklamali ve yatirim hamlesi yapmaliyiz. Diger tum eylemler kisa vadelidir ve sonumlenmeye mahkumdur.

    YanıtlaSil
  9. Bu duruma gelmeden düsünmek gerekirdi sonradan suclamak pek fayda etmiyor. Biz bireyler olarak kendimize yetmeyecalisirken ülkemiz niye bagimli olma cabasinda olsun?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?