Dalga dalga yayılır etrafa nuru sabahın. Nuru ve bereketiyle gelir her yeni gün. Güneşin henüz yüzünü göstermediği tepelerden bir nur dalgası yayılır kâinat üzerine. Güneşin ışıkları yayılmadan daha, bir rahmet rüzgârı eser dünya üzerine, sonrasında güneş dalga dalga yayar ısı ve ışığını üzerine toprağın. Bir gecenin daha nihayete erdiği anlar; kuşların zikri artırdığı, kâinattan ‘Allah, Allah’ nidaların yükselmeye başladığı vakitlerdir, bu vakitler. Seher vakti diye ad koyduğumuz; feyiz ve bereketin, huzurun ve rahmetin vakti, bu vakitler. Benliğini saran huzuru insanın, bulması mümkün değil başka vakitlerde. ‘Gün doğmadan neler doğar’ sözü büyüklerin, bu vakitte bulur anlamını; maddeye dair ne varsa anlamını yitirdiği, insanın mana âleminin derinliklerine daldığı bu vakitlerde. Gün doğmadan neler doğmaz ki: dalga dalga rahmet yayılır toprağa, havaya, suya; bereketi artar elde olanın ve huzur dolar yüreğine insanın, umut düşer yüreğe. İnsan fark eder o anlarda, neleri...