Ana içeriğe atla

Tarih Kokan Kent Meydanı


Açık hava müzesi izlenimi veren yapısıyla, tarih kokan bir kent meydanı: Sivas Kent Meydanı. Tarihi dokusuyla eşine az rastlanır şehir merkezlerinden olduğuna şüphe yok. Değişik dönemlere ait tarihi yapılar meydana tarihi bir hava katıyor ve ilk defa görenleri hayrete düşürüyor tarihi dokusu meydanın.
Selçuklu Dönemi, İlhanlı Dönemi, Osmanlı Dönemi, Cumhuriyet Dönemi eserleri birbirine arzı endam ediyor, şehrin orta yerinde. Tarihi çok eskilere dayanan şehir çeşitli kültürlerden etkilenmiş, tarihin her döneminden günümüze eşi bulunmaz yadigarlarla beraber ulaşmış. Çok sayıda tarihi yapının bulunduğu şehirde sadece kent meydanında bile çeşitli dönemlerden kalma eserler mevcut.

Osmanlı yadigarı Kale Cami, hemen arkasında İlhanlı hükümdarı Cuveyni tarafından yaptırılan Çifte Minareli Medrese ve zamana direnmeye devam eden Buruciye ve Şifaiye Medreseleri tarihin bilinmezleri arasına alıp götürüyor yüreğini insanın. Sivas Kongresinin yapıldığı Kongre Lisesine yüzünüzü döndüğüz zaman sol tarafınızda kalıyor; Kale Cami, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Şifahiye Medresesi. Sağ tarafa çevirdiğinizde yüzünüzü Osmanlı Döneminden kalma Hükumet Konağı çarpıyor gözünüze: Sivas Valisi Halil Rifat Paşa tarafından 1884 yılında yaptırılan bina halen Hükumet Konağı olarak kullanılıyor. Az yukarısında tarihi Jandarma binası bende burdayım diye kendini gösteriyor.

Kale Camiinde ikindi namazını kıldıktan sonra başlıyorsunuz açık hava müzesini gezmeye: Çay bahçesi olarak kullanılan Buruciye Medresesinde ikindi çayınızı yudumladıktan sonra, Moğolların Anadolu coğrafyasındaki nadide eserlerinden olan Çifte Minareli Medreseden başlıyorsunuz tarihi yolculuğa. Sadece ön cephesi ayakta kalmayı başarmış yapının üzerindeki taş oymalar, figürler, çiniler uzun uzun inceleme gerektiriyor. Vaktinizin çoğunu da burada geçiriyorsunuz; işlemeler arasında gidip gelerek. Sonrasında Şifaiye Medresesi alıp götürüyor sizi tarihe: Bir hoca efendinin dizi dibinde ilim tahsil ederken buluyorsunuz kendinizi. Ardından açık hava tiyatrosu görünümündeki basamakları çıkıp tekrar tekrar bakıyorsunuz tarihin izlerini bugüne taşıyan yapılara. Buruciye, Şifaiye ve Çifte Minareli Medrese; vaktiyle tedrisata verilen ehemmiyeti gösteren şahitler olarak yanyana boy gösteriyor. Caddenin öbür tarafından Kongre Müzesi1 bende varım şahitler arasında diyor. Kongre Binası’nı gezerken, klasik bir Anadolu şehrinin kültürel ögelerini görmeye başlıyorsunuz: halılar, mutfak eşyaları, tüfekler, kılıçlar, kadın-erkek kıyafetleri. Hükumet Konağı’nı, Jandarma ve Kongre Binası’nı da gezdikten sonra burnunuza gelen çiçek kokuları eşliğinde boş bir banka oturuyorsunuz.

page1image18376
Gurub vaktiyle güneş terketmeye hazırlanırken şehri, Ulu Cami minaresinden yükselip şehrin sadalarını saran ezan sesiyle bir Selçuklu kentinde yada Osmanlı döneminde yaşadığınızı zannediyorsunuz. Kent Meydanında birbirine nispet edercesine ihtişamla duran yapılar bir tarih kenti olduğunu gözler önüne seriyor şehrin. Tarihi yapılar bütün çıplaklığıyla karşınızda dururken; caddede koşturmada olanları, tarih kokusunu yüreğine çekenleri, şaşkın gözlerle etrafı tarayanları seyrediyorsunuz sükunet içerisinde. Tarihi dokusuna hayran kaldığınız kent meydanında bir de konak olsaydı diye düşünmeden edemiyorsunuz. Şehrin değişik yerlerinde çokça yer alan tarihi konakların kent meydanında olmaması eksiklik olarak geliyor size. Kent meydanını süsleyen yapıların arasında bir de konak olsa diye düşlüyorsunuz.

Kale Camiinde akşam namazını eda ettikten sonra son kez bakıyorsunuz ardınıza bıraktıklarınıza. Tarihi Kent Meydanı gerçekten tarih kokuyor, adımlarınızla beraber peşinizden geliyor tarih kokusu. Bir Selçuklu şehrinden ayrıldığınızı düşünerek veda ediyorsunuz şehre. 



Sivas Kent Meydanı/Havadan Görünüm



1  Lise olarak kullanılan bina 1990 yılında müzeye çevrilmiş.

Yorumlar

  1. Cami çok ilginç bir yapıya sahip, eminim içide bir o kadar farklıdır, gidip görmeli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Medreseler ve cami yapıları itibariyle dikkat çekici. Cami, Osmanlı Devrinin so dönemlerinden kalma küçük ve şirin bir yapı.

      Sil
  2. Çağrışım yapmış demek ki :)

    YanıtlaSil
  3. Okurken kendimi orada hissettim. Cümlelerdeki betimlemeler gerçekten çok başarılı. Öğrendiğim onca şey de yanıma kâr kaldı. Ellerinize, emeğinize sağlık.
    Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  4. Okurken universite anılarım gözümün onune geldi. Koca 5 yılım o meydanlarda geçti. Şuan çalıştığım işe sahip olmama vesile oldu. Iyisiyle kötüsüyle cok sey katti bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üniversiteyi şehrimizde okuduysanız, kent meydanının tarihine canlı şahitlik etmişsinizdir.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?

Geçtiğimiz günlerde ilmi sima hakkında okumalar yaptığımı ifade etmiştim. İlmi sima nedir? Bu sorunun cevabını ve tarihsel sürecini mümkün olduğunca kısa bir şekilde izah etmeye çalıştım.  İlmi sima kısa tanımıyla vücut yapısından hareketle karakter analizi yapılmasını ifade eder. Vücut yapısı ve karakter arasında doğal bir irtibat olduğu inancı ile ortaya çıkan ilmi sima batıda ve bilimsel terminolojide fizyonomi, doğu terminolojisinde ise ilmi feraset, ilmi kıyafet gibi isimlerle bilinir. Bilimsel temelden yoksun olduğu eleştirileri yapılsa da özellikle istihbarat ve güvenlik, satı ve pazarlama alanlarında ilmi sima verilerinden faydalanılmaktadır. Filozoflar bu alana ilişkin açıklamalar yaparken, İslam âleminde bazı ulema ilmi sima bilgilerini kullanmışlardır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Marifetname isimli kapsamlı eserinde ilmi sima konusuna da temas etmiştir: ‘Allah insanı en güzel şekilde süsleyip nurlandırmıştır. Bunun yani sıra, insanlari şekil ve ka...

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.