Hafta Sonu Tatili Psikolojimizi Nasıl Etkiler?



Hafta sonu tatili Cumhuriyet Devrinden sonra yasal olarak kullanılmaya başlanan bir uygulama. Osmanlıda yasal olarak hafta tatili yok. Ancak, perşembe günü öğleden sonra ile Cuma gününü kapsayan izinler mevcut. Özellikle mekteplerde(okul) bu durum geçerli. Osmanlının ilk dönemlerinde ve daha önceki dönemlerde ise mesai ve hafta sonu uygulaması yok. İnsanlar klasik olarak gün doğumundan gün batımına kadar çalışıyor. Yani doğanın ritmi, biyolojik saat ritmine uygun olarak çalışıyorlar; yazın fazla, kışın az. İhtiyaçları olduğu vakitlerde şahsi ihtiyaçlarına vakit ayırıyorlar.


Hafta sonu tatilinin uygulanmaya başlaması -özellikle devlet memurları- insanlar tarafından çok iyi karşılanıyor. Önce Cuma günleri olarak başlayan hafta tatili, Batı borsası ile uyuşmazlıkları önlemek amacıyla Cuma’dan Pazar’a alınıyor. Daha sonraki süreçte Cumartesi günü de tatil olarak Pazar gününe ekleniyor.


Cumartesi tatiline halkın tepkisi. Trt Arşiv

Hafta sonu tatilinin geçmişi ülkemizde yüz seneyi bile bulmasa da bugün gelinen noktada birçoğumuz cumartesi günlerini iple çeker hale geldik. Hatta pazartesi sabahları işe gitmenin zorluğunu tanımlamak amacıyla ‘Pazartesi Sendromu’ şeklinde bir kalıp bile uydurduk. Bu açıdan bakınca hafta sonu tatilini çok sevdiğimiz, çok önemsediğimiz gerçeği ortaya çıkıyor.

Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım, hafta sonu tatilinin geçmişini irdelemek değil. Pazartesi Sendromu’nu da anlatmayacağım. Burada amacım, hafta sonu tatili uygulamasının psikolojimiz üzerinde olumsuz etkisi olabileceği durumu. İçinde bulunduğumuz çağ, bir çok psikolog/psikiyatrist tarafından endişe ve boşluk, yani anlamsızlık çağı olarak adlandırılıyor. (Bu konuya daha önce Endişe ve Boşluk başlıklı yazımda temas etmiştim.) Bunlardan biri de Rollo May. Kendisi dünya çapında isim yapmış psikologlardan. Rollo May’e göre ‘hafta sonu tatili uygulaması insanlarda varoluşsal boşluğa sebep oluyor’. Zaten yoğun bir anlamsızlık duygusu içinde olan insanlar, hafta sonu ne yapacaklarını bilememenin endişesini yaşıyor. Bu da psikolojik durumu olumsuz etkiliyor. May’in görüşlerine katılan ve destekleyen başka psikologlar var mı? Şimdilik bilmiyorum.

Şunu da vurgulamak lazım ki, Rollo May, bu tespiti batı toplumunu merkeze alarak yapıyor. Bizim toplumumuzdaki kültürel normlar düşünüldüğünde bu durum nasıl olur? Olaya iki açıdan bakıyorum: Birincisi, hafta sonu ne yapsam acaba belirsizliği ile insanlarımızda geçici de olsa bir sıkıntı hali ortaya çıkıyor. Çünkü bir çok insan tam olarak ne yapmak istediğini bilmiyor. İkincisi ise, ekonomik problemlerden kaynaklı ortaya çıkan sıkıntı hali. Bu kişilerde de ekonomik yetersizlikten kaynaklı bir şey yapamama hali, bir şeyler yapmaktan kaçınma hali ortaya çıkabiliyor.

Peki, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? 
Hafta sonu tatili, gerçekten varoluşsal boşluğa sebep olur mu? 
Psikolojik durumumuzu nasıl etkiler? 

Yorumlar

  1. Hafta sonu olayına farklı bir yaklaşım olmuş...

    YanıtlaSil
  2. Ben sevmiyorum ya hafta sonu tatilini.

    Herkes ayni anda tatile giriyor heryerde insan kaynıyor. Isten ciktim oh rahatlayim diyorsun ama tatil gunu rvin ufak isini yapacaksın ama ne sıra sürüyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana göre de bazen karmaşıklaşabiliyor hafta sonları.

      Sil
  3. Hafta sonu tatili olmasaydı bile yine de varoluşsal boşluk olurdu, diye düşünüyorum. İnsanlar işte. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Varoluşsal her zaman olabilir. Hafta sonu varoluşsal boşluğun tek sebebi olmaz. Sadece artırıcı bir faktör olabilir.

      Sil
  4. Kendine vakit ayırması gerektiğini bilen ve sosyal bir hayatı olan insanlar için hafta sonu iple çekilen zamanlar olabilir.
    "Varoluşsal boşluk" oldukça iddialı bir terim olmuş bu arada :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Varoluşsal boşluk, ilk başta karmaşık gelen, kapsamlı, derin bir konu..

      Sil
  5. Belki cumartesi, pazar tatil olmasaydı; pazartesi sendromu da olmazdı.

    YanıtlaSil
  6. Okulu sevmememe rağmen hafta sonu gelince boşluğa düşerdim. Bu hiç hoşuma gitmezdi. Cumartesi günü dershane eklendi pazar boşta kaldı yine boşluktayım. Açıktan üniversite okuyorum ve boşlukta gibiyim. Aktif olmadığım her an daha beterim. Bu bir tek hafta sonu tatiliyle alakalı değil aslında. İnsanın her anıyla ilgili.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar hafta içi bir şeylerle meşgul oluyor genelde. Hafta sonu olunca yapacak bir şey yokmuş gibi oluyor. Bir şey ile meşgul olmayınca da insan, kendini boşlukta hissediyor.

      Sil
  7. Hafta sonu tatili, çalışanlar için önemli bir ayrıcalık bana göre. Sabah erkenden uyanma, trafiğe takılma vb. telaşlar yaşanmıyor. Dışarıya çıkmak ille de ekonomik bütçe ile alakalandırılmamalı bence. İnsan kendini mutlu edecek, rehabilite edecek şeyler elbette bulabilir. Doğayla baş başa bir yürüyüş bile endorfin salgısını artırıyor, sağlık ve zindelik kazandırıyor. Dışarı çıkılmasa bile evde dinlenilebilir, aile üyeleriyle daha kaliteli ve keyifli zaman geçirilebilir, aksayan işler organize edilebilir. Ayrıca evde de eğlenecek farklı hobiler üretilebilir. Yazdıklarımı okuyunca evimi ne kadar da seviyormuşum diye geçirdim içimden şimdi:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saydığının şeyler güzel ve yapılabilecek şeyler. Ancak, ülkemizde şöyle bir durum var: Büyük çoğunluğumuz kaliteli vakit geçirmek konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Kaliteli vakit geçirmeyi bilmiyoruz.
      Bütçenin etkisi şu şekilde olabiliyor: Medyanın ve çevrenin yönlendirmesiyle bazı çevrelerde, para olmayınca bir şey yapılmaz algısı oluşuyor. Ya da insanlar kendilerini medyanın yönlendirdiği şeyleri yapmak zorunda hissediyor. Bu da genelde bütçeyle alakalı oluyor.

      Sil
  8. Ben katılıyorum. İnsanlar o günleri en iyi şekilde değerlendirmek istiyor. Ya maddi açıdan ya da başka sebeplerden değerlendiremeyince psikolojik sıkıntılar oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çeşitli sebeplerden ötürü değerlendiremeyen insanlar var: zaman yönetimini bilmeyenler, ekonomik durumu iyi olmayanlar vs...

      Sil
  9. Hiç düşünmemiştim, daha doğrusu bu açıdan hiç bakmamıştım. Bence haklı bir tespit.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı bir bakış açısı. Haklılık payı var.

      Sil
  10. Hafta sonu tatillerini çok seviyorum ve bu bakış açısından bakmamıştım hiç. Benim için aydınlatıcı bir yazı oldu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen farklı açılardan bakmak iyi olabiliyor. Yorum için teşekkürler...

      Sil
  11. Ben genel olarak tatil sevmiyorum. Ancak bu bahsettiğim hafta sonu tatili değil. Çünkü o bana tatil gibi gelmiyor pek. Eğer çok zengin değilseniz evi temizlemek için ve kendinize biraz vakit ayırmanız için gereken 2 gün. Lakin okullarda olan 3 aylık tatil çok gereksiz. Boşluğa düşmemek imkansız. Bunun yerine 2 haftalık tatiller çok daha mantıklı. Hafta sonu yapacak hiçbir şey yoksa oturup kitap okunuyor en güzelinden :) Hava güzelse çıkıp dolaşılıyor. Çok fazla maddiyata gerek yok bunlar için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı ülkelerde 3 aylık tatil yerine belli aralıklarla 2-3 haftalık tatiller olduğunu duymuştum. Aslında uygulansa iyi olabilir. Yorum için teşekkürler.

      Sil
  12. Pazartesi sendromu kesin olarak var dedi geçen bir doktor.En çok pazartesi günleri kalp krizi geçiriliyormuş :( Ben de takip ediyorum bu tür psikolojik yayınları.Düşüncelerimizle kendi kendimizi sıkıntıya sokuyoruz :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz da, sevmediğimiz işi yapınca oluyor galiba, Pazartesi Sendromu.

      Sil
  13. Bir de şunu söylemek istiyorum kaliteli vakit illa oraya buraya kaçarak olmaz.İnsanın kendine zaman ayırması,içine dönmesi,kendini tanımaya yönelmesi önemli.Sürekli geziyoruz ama ne kadar mutlu ve huzurluyuz tartışılır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir çok insan kaliteli vakit geçirmek konusunda bilinçli değil maalesef. Bu da sıkıntı oluşturuyor.

      Sil
  14. Çalıştığınız işten keyif almıyorsanız, tatili dört gözle beklersiniz. Popüler kültürün anlamsızlığı da bu noktada ortaya çıkar, seçenek çok içi kof. Hafta sonu tatilini Pazartesi gününe alsanız bu seferde Salı Sendromu ortaya çıkar. Gece gündüz çalışan çiftçilerin niye sendromları yok? Bizimki bir şekilde mutlu olamama durumu. Rehavetten kaynaklanıyordur belki de.

    Paylaşım için teşekkür ederim. Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Modernleştikçe tembelleşiyoruz. Tembelleştikçe canımız daha çok sıkılıyor.,.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?