Akıl Oyunları - Film yorumu

-





Orijinal adı: A Beautiful Mind
Vizyon Tarihi: 8 Mart 2002
Yapımı: 2001
Tür: Biyografi, Dram
Süre: 135 Dak.







Bir matematik dahisinin şizofreni ile mücadelesi. John Nash genç yaşta başarılar yakalayan bir matematik dahisidir. Ancak sosyal iletişim konusunda zayıftır, bencildir, özgüveni çok yüksektir. Bu yüzden başarılı olma hırsı her şeyin üstüne geçmiştir. Bencilliği ile şizofreniye yakalanan John Nash dahilik ve delilik sınırında bir hayat sürmeye başlar. Şizofreni etkisi ile kendini gizli bir görevde zanneder. Bir süre ilaç tedavisi alsa da sonraları ilaç tedavisini red eder. Şizofreni hastası olarak günlük hayatını devam ettirecek duruma gelir, hatta üniversitede dersler bile vermeye başlar.

Film, imdb’de yüksek puanlı filmler arasında yer alıyor. Çok beğenilen, çok izlenen filmelerden. Eğer izlemediyseniz, tez zamanda izleyin derim. Çünkü film çok iyi. Tam olarak emin olamasam da çeşitli ödüllere aday gösterildi, bazı ödüller aldı.

Şizofreni ile hayata nasıl tutunulur? Günlük hayatta deli diye tanımladığımız insanlarımızın durumu John Nash’in durumundan ne kadar farklı. Destek ve zamanında müdahale fırsatı olsa durumları değişir miydi? Neyse.. Filmi beğenerek izledim. İkinci defa izleyişim oldu. 6-7 sene önce izlemiştim. Çok beğendiğim için tekrar izledim. 

Yorumlar

  1. Abdullah ÖZER18 Ekim 2017 08:33

    Geçen gün Trt de yine izledim. Tam bir başyapıt

    YanıtlaSil
  2. bücürükveben18 Ekim 2017 11:09

    Epey oluyor televizyonda izlemiştim çok beğendim, gerçek olması içimi acıtmıştı, çok teşekkürler, emeğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  3. Sarmaşık Kafe18 Ekim 2017 11:40

    Bazı filmlerin farklı zamanlarda izlenmesi gerekir, diye düşünüyorum, Akıl Oyunları'da bunlardan birisi. Hem gerçek hayattan alıntı olması hem de delilik ile dahilik arasındaki ince çizginin yakınlığını kavramak açısından. Benim de beğeniyle izlediğim olağan üstü bir filmdi.

    Paylaşım için teşekkürler, sevgi ve selamlarımla:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif ÖZTÜRK18 Ekim 2017 16:48

      Tekrar tekrar izlenilesi bir film. Yorum için teşekkürler...

      Sil
  4. Mücahit Doğan18 Ekim 2017 17:18

    Eskimeyen filmlerden bir tanesi, 6 yıl oluyor sanırım izleyeli :)

    YanıtlaSil
  5. Kelebek Etkisi18 Ekim 2017 18:05

    Sevdiğim bir filmdir:))

    YanıtlaSil
  6. Beni Duyun18 Ekim 2017 19:36

    Bende çok önceden izlemiştim bu filmi hatta hayran kalmıştım. Çok güzel bir film izlemeyen varsa kesinlikle tavsiye ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni Duyun18 Ekim 2017 20:34

      Bu arada blogumda sizin için kendimce yaptığım bir sürpriz var :)

      Sil
    2. Arif ÖZTÜRK18 Ekim 2017 20:35

      Şimdi blogunuzdan geliyorum :) Gördüm ve sevindim.
      Teşekkürler..

      Sil
    3. Beni Duyun18 Ekim 2017 20:43

      Ne mutlu bana :)

      Sil
  7. .18 Ekim 2017 19:59

    Efsane matematikçi John Nash ve efsane oyuncu Russell Crowe birleşiminden çıkan şaheser. :)

    YanıtlaSil
  8. deryadadamla18 Ekim 2017 21:30

    Filmi cok begenmistim ben de. Yalniz ufak bir yanlis yorum var gibi geldi. John Nash bencilligi dolayisiyla hastalaniyor diyemeyiz. Cunku bu hastalik kisiye ait yanlislar dolayisiyla ortaya cikmaz. Onlenebilir mi? Sanmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif ÖZTÜRK19 Ekim 2017 07:48

      Şizofreninin oluşumunda genetik, psikoloji ve çevrenin etkisi olduğu söyleniyor. stres, sosyal yoksunluklar, tehdit gibi psikolojik durumların biyolojik yapıyı etkileyerek şizofreninin ortaya çıkışını artıran sebepler olduğu iddia ediliyor. Buna istinaden bencilliğinin şizofreniyi tetikleyen şeylerden olabileceğini düşündüm. Ama kesin bir şey midir? Hayır. Sadece varsayım.
      Katkı için teşekkürler..

      Sil
  9. deeptone18 Ekim 2017 22:25

    ivit izleniir bikaç defaaa :)

    YanıtlaSil
  10. incidennotlar19 Ekim 2017 10:10

    Çok uzun zaman önce bende izlemiştim Ama günümüzde böyle iyi filimleri yakalamak kolay olmuyor.
    Tekrar izlemek daha anlamlı olur.
    Hatırlattığınız için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  11. Demirlady19 Ekim 2017 10:34

    ilk çıktığında sinemada izlemiştim bayılmıştım hayret etmiştim.

    YanıtlaSil
  12. fatofotofan19 Ekim 2017 13:53

    İzlemiştim bu filmi gerçekten güzel bir film.

    YanıtlaSil
  13. Yurdagül Çelik19 Ekim 2017 17:39

    Kaç kere izlediğimi hatırlamıyorum.Resmen bir başyapıt.Teşekkürler Arif :)

    YanıtlaSil
  14. Kitap Eylemi19 Ekim 2017 21:36

    sanırım benim izlememin üzerinden de bir o kadar geçmiştir, teşekkürler paylaşım için.

    YanıtlaSil
  15. Beyza Mollaahmetoğlu20 Ekim 2017 21:11

    Geçen televizyonda karşılaştım, sonra tekrar izlerim diye değiştirdim kanalı hemen.
    Nash dengesini biz de üniversitede bir derste gördük, hatta hoca filmi izletmiş tekrar da ben girmediğimden... neyseciğime, yıllar olmuştur ben de izleyeli hatta ben filmde o kadar benimsemişim ki adamı "yok hayal değil, komplo kuruyorlar ona" filan olmuştum. ahaha.

    YanıtlaSil
  16. Adsız21 Ekim 2017 11:05

    Merak ettiğim bir film. Zaten Christopher Nolan'ı çok severim! ^_^

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

-
Resim
Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş, kendisin
devamını oku

Bitmeyen Gece - Mitat Enç I KitapYorum(13)

-
Resim
Kitap Hakkında Bilgiler Adı: Bitmeyen Gece Yazar: Mitat Enç Yayınevi: Ötüken Neşriyat Sayfa: 336 sayfa Bitmeyen Gece, Mitat Enç'in otobiyorafik romanı. Çocukluğundan emekliliğine giden yolda yaşadıklarını, şahit olduklarını, acılarını, üzüntü ve sevinçlerini anlatıyor. Yazar, İstanbul Hukuk Fakültesi'nde ilk senesini tamamlamadan gözlerinden rahatsızlanır. Bu sebeple eğitimini bırakır, İstanbul ve Viyana'da tedavi aramaya başlar. 3 senelik tedavi arayışının sonunda artık göremeyeceğini  kabullenir.  Kitap Özeti Yazar, Hukuk Fakültesine başladıktan sonra görmeme problemi başlar. Aslında gözlerindeki problem çocukluğundan beri vardır ama umursanmamıştır. İstanbul'da çeşitli doktorlar tarafından muayene edilir. Ancak bir sonuca ulaşamaz. Sonra bir tavsiye ile Viyana'ya gitmeye karar verirler. Viyana'da bir kaç defa ameliyat masasına yatsa da doktorların 'zamanında müdahale etseydik kurtardık' demek dışında yapabildikleri bir ş
devamını oku

Yolgeçen Hanı Nerede?

-
Resim
Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.
devamını oku