Ana içeriğe atla

Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler -Sinan Canan I KitapYorum(16)


Sinan Canan’ın kaleminden düşündüren bir kitap. Daha önce yazarın Unutulacak Şeyler kitabını okumuştum. Her iki kitapta aynı tarzda, bilimsel şeylerin gündelik dille anlatılması şeklinde. Sinan Canan çeşitli konularda düşüncelerini, bilime dair öğrendiklerinden bazılarını aktarıyor.

Özet ve Değerlendirme

Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, ‘Bize Dair’ başlığı ile özellikle lisan, kelime ve düşüncelerin oluşum sürecini ihtiva ediyor. Lisanın önemi, kelimelerin düşünceye etkisi, düşünce kısırlığımızda lisan suistimallerinin önemi bu bölümde dikkat çekiyor. Lisan suistimalleri düşünceyi kısırlaştırdığında göre, gündelik hayatta kullanılan zihin kontrol yöntemlerinden birçoğu kelimelerle alakalı. Bu yöntemlerden bazıları anlatılıyor. Yazar, yabancı lisanla eğitime şiddetle karşı çıkıyor, hatta bu durumu ihanet olarak değerlendiriyor. (Yabancı lisan öğrenmeye değil, yabancı lisanla eğitime karşı çıkıyor) Lisanın öneminin vurgulandığı; günlük hayatımızdaki anlaşmazlıklardan, düşünce yapımızdaki gelişmelere lisanla alakalı bir çok konunun irdelendiği bu bölüm kitapta en önemsediğim bölüm oldu. Gene bu bölümde hayatımızda sıradanlığın, geçiciliğin ve hızın eleştirisi yapılıyor. Yazar sıradan olmamak gayretiyle sıradanlaşan insanlardan örnekler veriyor. Bu örnekler arasında kendi yaşantılarından izler de var. Hayatı hızlı yaşamaya başladıkça, hayatımızdaki geçicilik de artıyor.
İkinci bölüm, ‘Bilime ve İnanca Dair’ başlığıyla okuyucuya sunuluyor. Bilim ve inanç anlamında tartışılan konularda yazar düşüncelerini aktarıyor. Özellikle evrim konusundaki yanlış anlaşılmalar, evrim teorisinin genel mahiyeti, evrim ve inanç arasındaki ilişki bu bölümde açıklanıyor. Yazar bazı konularda evrim teorisinin İslam ile çelişmediğini, evrim teorisinde insanın maymundan geldiği iddiasının olmadığını ifade ediyor. Yazar, evrim ve inanç konusunda çok fazla soru ile karşılaştığından hareketle, en fazla sorulan sorulara cevap veriyor. Ve son olarak, bilimle ilgilenmek isteyenlere tavsiyelerde bulunuyor. Bu bölüm için özellikle bu tavsiyeler önemli. Bilimle ilgilenmek arzusu olanlar için tabi.
Üçüncü bölüm, ‘Kaos’a Dair’ başlığını taşıyor. Güzel şeyler öğrendiğim, farklı şeyler düşündüğüm bir bölüm oldu bu son bölüm. Çokça duyduğum, bazen bilip bilmeden hakkında konuştuğum kaos ve kaos teorisi hakkında fikir sahibi oldum. Merkezin her zaman iyi olmayabileceğini, kenarlarında iyi olabileceğini bu bölümde görmüş oldum. Frkaktal geometriyi burada duyup, kaos teorisi ile ceddimizin tecrübi bilgileri arasındaki burada öğrenmiş oldum. Ceddimiz çeşitli olay ve durumlara dair tecrübi bilgilerini aktarırken aslında kaos teorisini ve fraktalları kullanıyormuş. Kitaba adını veren yazı da bu bölümde: Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler. İslam dünyasında mugayyebatı hamse olarak isimlendirilen kimsenin bilemeyeceği beş şeyin açıklandığı yazı ile bölüm bitiyor.

Alıntılar

Yabancı bir lisanla eğitim Türkiye’ye bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan en büyük ihanetlerden biridir ve kanımca yıllardır bizi yerlerde sürükleyen en önemli etmenlerden biri olan batı karşısındaki aşağılık kompleksimizin de en önde gelen nedenlerindendir
Sıradan olmamak gerek desem size, çoğunuz benimle aynı fikirde olursunuz. Sıradan olmamak lazım argümanını onaylayan insanlarla birlikte sıradanlaşmak pahasına bunu yaptığınızı bile fark etmezsiniz çoğu zaman… 
Göğsünün ortasında atan kalbe dikkat edebilen insan için saatin tıkırtıları önemini yitirir ama zaman paha biçilemez hale gelir.
Nefes aldığının farkında olan insan, o nefesin boş laflarla tüketilemeyecek kadar kıymetli olduğunun farkına daha kolay varır. 
….   Bugün uzak tarihini belleğinden silmeye ve yüz yıldan öncesinin görmemeye şartlanmış nesiller yetiştirme projeleri sayesinde, bu muhteşem hafızanın ciddi oranda kaybı söz konusudur.

Yorumlar

  1. Kitabın özenle yaptığınız yorumunu hevesle ve merakla okudum. Tabii ki edinimlerim oldu. Size çok teşekkür ediyorum. Yorumunuza ve elinize sağlık. Sağlıcakla Arif Bey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilginiz ve kıymetli yorumunuz için ben teşekkür ediyorum :)

      Sil
  2. Güzel bir paylaşım olmuş, elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Yazının sonuna kadar herhalde yanlış düşünmüşüm, farklı bir konu dedim.
    Bu beş bilinmeyeni biliyordum. Fakat tekrar ayete bakayım dedim ve buraya da yazmak istedim.

    “Kıyametin ilmi Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Habîr’dir.” (Lokman 34)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar ayeti son cümleler arasına yerleştirmiş. Kitabın son konusu olması itibariyle güzel, önemli ve vurgulayıcı bir yazı olmuş.

      Sil
  4. Bu tarz kitapları nedense okuyamıyorum, aslında okumak lazım...
    Altı çizili cümleler ne kadar da doğru...
    Yorumuna sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende ağırlıklı olarak bu tarz kitapları okuyorum.
      Yorum için teşekkürler.

      Sil
  5. Merak uyandıran bir kitap bu güzel öneri için teşekkür ederim ayrıca bölümler hakkında verdiğiniz bilgi içinde teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Aslında milliyetçi bir yaklaşım eğitimini terch etmesi bana çok doğru bir düşünce geldi. Bizde dilimize bu kadar sahip çıkabilsek en değrli ve özenilen diller yabancılar olmaktançıkar türkçe olabilirdi belkide. Ülkeyi kurtarsn dili, toprağı, bayrağı ve bu ücne sahip çıkabilen milletidir bence. Güzel bir yorum önerisi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle haklısınız. Dil olayı bizde kompleks haline geldi. Dediğiniz gibi dili, toprağı, bayrağı korumak lazım.

      Sil
  7. yazarı da kitabı da duymadım. ama içeriği iyimiş. evet bu konular karışık. kaos, kuantum, fraktal, aşar bizi bunlar :)

    YanıtlaSil
  8. Kitabın içeriği de ismi gibi iddialı duruyor.

    YanıtlaSil

  9. Bu tür kitapları bende seviyorum :) paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dikkat! Derin Anlam İçerir

Yaklaşık iki senedir takip ettiğim bir facebook sayfası var: Pawel Kuczynski. Pawel Kuczynski bir çizer, bir sanatçı. Hicivsel çizimler yapıyor. Yaptığı çizimleri facebook sayfasında paylaşmaya devam ediyor. Sayfada birbirinden güzel, birbirinden anlamlı çizimler mevcut. Çizimlere hem hayran kalıyorum, hem de çizimler üzerinde derin derin düşünüyorum. Derin anlam içeren çizimler. Mükemmel tespitlere vesile olan bir gözlem yeteneği çizimlerde hissediliyor. Buyrun, çizimlere yakından bakın.

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.