Çocuklarda Telefon Kullanımı Nasıl Olmalı?


Ülkenin dört bir köşesinde en çok konuşulan meselelerinden biri de çocukların telefon kullanması meselesidir. Kars'ta bulunduğum senelerde, Mardin'de bulunduğum günlerde ve şu an bulunduğum Sivas'ta en çok karşılaştığım sorulardan biri, çocukların telefon kullanması doğru mudur? Çocukları telefondan nasıl uzaklaştırabiliriz? Telefonu ne kadar süre kullansınlar? 
Burada devreye giren bir çok faktör oluyor ve 'çocuklar telefon kullanmasın' şeklinde yaptığımız ihtarlar faydasız kalıyor. Ebeveynler telefonu ellerinden düşürmezse, çocuğu telefondan uzak tutmak mümkün olmuyor. Bir şekilde çocuk telefon vb. teknolojik aletleri kullanmak, onlarla vakit geçirmek istiyor. Bir başka faktör ise telefon ve televizyonun ebeveynin işini kolaylaştırması durumu. Çocuklar farklı bir etkinlik yapmak, çocukla oyun oynamak -zaten çok yoğun olan- ebeveynler için zor olabiliyor. Bu zorluğun karşısında çocuk telefon ile oyun oynarken diğer aile bireyleri başka işler ile meşgul olabiliyor. 
Özellikle ilk 2-3 yaş altı çocuklar telefonla, televizyonla başbaşa bırakılmasın. Hatta hiç kullanmasınlar şeklinde yapılan ihtarlar karşısında ise ebeveynden bir savunma geliyor. Çocuğa faydalı olacak eğitici videolar, programlar vs. izletiyoruz; eğitici oyunlar oynatıyoruz. Eğitici video ve oyunların ne kadar eğittiği meselesi tartışmaya açık olsa da göz göze iletişim ile verilen bir eğitimin yerini tutmayacağı aşikar. Çünkü çocukların yaşamın ilk dönemlerinde(2-3 yaş) birebir etkileşime, yüzyüze iletişime ihtiyaçları hayli fazla. Bu bakımdan bebeklik dönemi olarak adlandırılan yaş aralığında çocuklar telefondan uzak tutulmalı, sonraki yaş grubu içerisinde ise sınırlı bir kullanım sağlanmalıdır.
Çocukları telefon vb. aletlerden uzak tutmak için ilk yapılacak şey, çocuğu olumlu rol model olmaktır. Ebeveynler çocuğun yanında telefonla meşgul olmazsa, sürekli tv izlemezse çocuk da onlara göre davranacaktır. İkinci olarak çocuklarla farklı etkinlikler yapılmalı, çocukların aktif olarak dahil edileceği etkinlikler olmalıdır. Basit bir oyun bile bu etkinlikler kapsamında yer alabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus çok fazla oyuncağa sahip olması çocuğun aktif etkinlikler yaptığı anlamına gelmez. 


             

Yorumlar

  1. 3 yaşındaki bir evlat sahibi olarak diyebilirim ki en etkili yol olumlu rol model olmak.

    YanıtlaSil
  2. Rol model olmak konusunda devamlı sınıfta kalıyoruz galiba.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bilgilendirici bir paylaşımda bulunmuşsunuz. Telefon kullanımı ile ilgili küçük bir bir paylaşım ben de yapmıştım blogumda. Bunlar üzerinde durulması gereken önemli konular. Emeğinize, Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. bebeklik dönemindeki çocukların kesinlikle sadece telefondan değil diğer teknolojik aletlerinden de uzak tutulması gerekiyor..bu dönem çocukların ebeveylerini,kardeşlerini,yakın ve uzak çevresini sağlıklı tanıma ve onlarla sıcak iletişim kurma dönemidir..teknolojik aletler bu dönemde çocukların hayatına sokulursa, çocuklar çevresini sağlıklı tanıma ve sıcak iletişim kurma konusunda bayağı zorlanacaktır..bu açıdan bu yazınız çok anlamlı fikirler olmuş,hepsine katılıyorum..emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  5. Yazdıklarınıza katılıyorum. Bebeklik (erken çocukluk) döneminde kesinlikle tv veya cep telefonunun hayatlarında olmaması gerektiğini düşünüyorum. Anne-baba ve çocuk arasında en etkili güven ve iletişim yöntemi etkinlik yapmaktır, bu bazen evde de olabilir, bazen birlikte bisiklete binmek, yürüyüş yapmak, top oynamak vs. de olabilir. iki çocuk annesi olarak söyleyebileceğim belli bir yaştan sonra da cep telefonu, tv konusunda rol model olabilmek önemli. Yoksa yasaklamak çözüm değil. Bu yazdıklarınızın bir kötüsü daha var; yetişkinlerin sohbet sırasında cep telefonuna bakmaları, tv açıkken aynı anda cep telefonunda mesaj yazmaları vs. Bunu gören çocuktan fazla bir şey beklememek lazım.

    YanıtlaSil
  6. Ah o youtube yok mu, çocukların ve gençlerin ömrü orada video izlemekle geçiyor. İzledikleri videolar hiç yararı olmayan, oyun vb gibi saçmalık üzerine kurulu tamamen zaman öldüren türden. Aile bu konuda çok bilinçli olmalı ama dediğiniz gibi kendileri telefonu elden düşürmeyince çocuk ne yapsın.

    YanıtlaSil
  7. Yazdıklarınız çok doğru. Önce örnek olmak gerekiyor. Telefonu hiç vermemek de doğru değil. Çocuk hevesini alamaz. Çok az verip bol iletişimde bulunmak gerek.

    YanıtlaSil
  8. Ne kadar önemli ve zararı ileride daha çok görüleceği halde, ebeveynleri bir türlü harekete geçiremeyen bu tehlikeli uygulamaların tümü. İyi ki bizim annelik dönemimizde böyle şeyler yokmuş ama ben olsaydı da elimden geleni yapardım. Çalışan annelerin çocukları, iki konuda çok şanssızlar. Birincisi vakit sıkıntıları nedeniyle, anne ve babalarıyla göz göze iletişim kuramamaları, ikincisi de bu çağa denk gelmeleri. Yine de anne babaların görevlerini yapmamalarının hiçbir bahanesi olamaz. Yerinde bir uyarı yazısıydı. Eline, emeğine sağlık Arif. Sağlıcakla kardeşim.

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel anlatmışsınız . Her şey lafta kalıyor . Yapmak istiyoruz da kalıyor . Önce anne baba o telefonu , televizyonu bırakacak ki çocuk da özenmesin . Geçen haftalarda bir gün eşimin ablası ve çocukları ile dağ yürüyüşüne gittik . Bir tanesi deli gibi eğlendi diğeri sıkıldı . Aklı bilgisayar oyunlarında . Ama anneleri ne güzel yapıyor , doğa ile buluşturuyor çocuklarını . Böyle olsa herkes böyle yapsa çok daha başka olur her şey . Güzel bir paylaşım olmuş , emeğinize sağlık.🖐🏻

    YanıtlaSil
  10. Ailelerin kendi bırakmıyor telefonu :) Kitap okumayan bir aile çocuğu kitap okusun istiyor.İlginç bir ironi...

    YanıtlaSil
  11. Zaman az, insanlar meşgul .Çocuklar yalnızlık içinde büyüyor. Tek arkadaşları da teknolojik aletler...

    YanıtlaSil
  12. Ne yalan söyleyim ben arada açıyorum telefondan çocuk şarkıları. Ama çocuğum kucağımda izliyor. Zaman öyle bir zaman oldu ki engelleyemiyoruz.

    YanıtlaSil
  13. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz, teşekkürler. en güzel çözüm dış kapıdan içeri girdikten sonra büyüklerin de telefonu ellerinden bırakmalarıdır diyebilirim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Aktif Dinlemenin Önündeki Engeller