Şubat'ta Neler okudum? 2018


Sır - Mustafa Kutlu: Şu sıralar iki Mustafa Kutlu ve Mustafa Necati Sepetçioğlu kitapları okuyorum ağırlıklı olarak. Mustafa Kutlu’nun küçük, hayatın içinden hikayelerinden biri Sır. Bir çırpıda okunan, tatlı bir özelliği var kitabın.

Akasya ve Mandolin - Mustafa Kutlu: Kutlu’nun gazete yazılarından oluşan bir deneme kitabı. Yazarın hikayeleri yanında okuduğum ilk deneme kitabı. Hikayelerini daha çok sevdim ama. Belki, kitapta yer alan denemeler bundan 15-20 sene öncesini anlattığı içindir. Kitapta öğrendiğim en farklı bilgi, yüksek katlarda oturmanın insan psikolojisine olumsuz etkisi olduğu. İnsan toprağa yakın olmak istiyor demek ki. 

Konak - Mustafa Necati Sepetçioğlu: Dünki Türkiye Dizisi’nin 4. kitabı olarak okudum Konak’ı. 3. kitaptan sonra seri Osmanlılar ile devam ediyor. Ertuğrul Bey’den sonra Osman Bey’in bayrağı ele alışı, bu olaylar esnasında toplumun sosyal-kültürel yapısı hakkında ipucu sunuyor kitap. 

Anadolu Selçukluları - Ali Öngül: Daha önce okuduğum Kapı romanında anlatılan olayların tarihi gerçekler ile olan irtibatını öğrenmek maksadıyla okumuştum kitabı. Anadolu Selçukluları hakkında yeni şeyler öğrendim. Moğolların Anadolu’yu işgal ettiği o devirleri, o devirde Anadolu’nun genel durumunu okuma fırsatım oldu. 

Posta Kutusundaki Mızıka - Ali Ural: Ali Ural’dan okuduğum ilk kitap. Mektup tarzında okuduğum ikinci kitap. İlki Genç Werter’in Acıları idi. Deneme tarzında yazılan mektuplardan oluşuyor kitap. Olaylardan ziyade düşünceler üzerinde yoğunlaşan mektuplar var. Mektuplar içerisinde yer alan alıntılar da çok güzel. Kimi zaman bir cümleden, kimi zaman dört-beş cümlelik bir paragraftan oluşan alıntılar çok güzel. Bu haliyle kitabı güzelleştirmişler. 

Çatı - Mustafa Necati Sepetçioğlu: Konak’ı okuduktan sonra serinin bir sonraki kitabı Çatı’yı okudum. Osman Bey’in yaptığı faaliyetler, Karacahisar’ın fethi, Osmanlı iskan politikasının temelleri gibi meseleler bu kitapta anlatılıyor. Kitapları sırayla okuma gayretimden kitapları sevdiğimi anlamışsınızdır. Seriyi gerçekten çok güzel buldum. Zira kitabın ana kahramanı halk. Her ne kadar Osman Bey’in, Şeyh Edebali’nin isimleri anılsa da kitabın ana unsurunu halk oluşturuyor. Osman Bey’in beyliğini yönlendiren halkın ve halkın gönlünü coşturan tekkelerin ehemmiyeti vurgulanıyor. 



2018 © Arif Öztürk

Yorumlar

  1. Bereketli geçmiş..
    Çatı ile Konak kitapları dikkatimi çekti ne mutlu ki okuyabilmişsiniz çok takdir ettim.

    YanıtlaSil
  2. Hiç duymadığım yazarlar ve kitaplar. Bol okumalı bir ay olmuş ne güzel 😊, keyifli okumalar 😀

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel kitaplar tercih etmişsiniz. Keşke ben de vakit ayırıp da okuyabilsem.

    YanıtlaSil
  4. Oooo bayağı okumuşsun Arif, kıskandım ya... Ben koca bir kitapla cebelleşiyorum hâlâ, bitmedi gitti. "Huzursuzluğun Kitabı" Fernando Pessoa inşallah yanlış yazmamışımdır yazarın adını. Yatak baş ucumda, koca koridordan geçerken evlatları uyandırmayayım diye bakamadım:)) Gerçekten okudukça ne huzursuz düşünürler varmış diyorum sayfalar ilerledikçe.
    Akasya ve Mandolin ilgimi çekti. Yüksek katlar gerçekten hiç iyi değil. Yazı iple çekiyorum, çok bunaldım bu sene.
    Tebrikler, kim bilir ne edinimlerin oldu... Sağlıcakla kal Arif :)

    YanıtlaSil
  5. Kısa bir ay ve çok kitap...
    Yazarları ve dolayısıyla kitapları duymamıştım hiç, bir ara inceleyeceğim ...
    Yorumuna sağlık ;)

    YanıtlaSil
  6. Posta Kutusundaki Mızıka ilgimi çeken bir kitap, mektup türünü de severim :))

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel bir çok kitap okumuşsunuz.Pek bilmediğim kitaplardı.Notlarımı aldım.Bilgilendirme için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  8. Senin okuduklarını çok önemsiyorum sık kullanılanlar kısmına ekleyip,uygun zamanda okumayı düşünüyorum.Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?