Yardımın Bağımlılığı Olur mu?


Oyun, internet, alışveriş, kumar bağımlılıklarını anladık da yardım bağımlılığı da nerden çıktı diyebilirsiniz? 
Yardımın da bağımlılığı olur muymuş diye düşünmeyin. Oluyor, hem de bal gibi oluyor. Yazının sonuna ulaştığınızda yardımın da bağımlılığı olabileceğine ikna olacaksınız. 
Yakın tarihten bir misal ile başlayalım. Geçtiğimiz günlerde Sunay Akın’ın AyHırsızı kitabını okumaya başladım. Yazar kitabın birinci bölümünde Vecihi Hürkuş’tan bahşediyor. Vecihi Hürkuş, ülkemizeki ilk pilotlardan. Uçak fabrikası kurma girişimleri oluyor, uçak motoru yapıyor.(1) Bunları okuyunca bir zamanlar uçak motoru yapabiliyormuşuz, diye düşündüm. Daha sonra işin seyrini merakla yeni şeyler öğrendim. Osmanlı Devleti’nin son devirlerinde başlayan uçak yapma girişimleri 1940’lı yıllarda ilerlemeye başlıyor. Birçok alanda olduğu gibi uçak üretilen fabrikalar da gelişiyor. Daha sonra bağımlılık sürecine başlıyoruz. 2. Dünya Savaşı’na katılmasak da Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bu sıkıntılardan Amerika’nın yardımları(?) ile kurtuluyoruz(2). Yardım bağımlılığına misal olan bağımlılık sürecimiz başlıyor. Amerika Türkiye’ye borç veriyor, süt tozu ve mısır gönderiyor, yedek parçayı Amerika’dan almak üzere uçak vb. aletler gönderiyor. Derken; süt tozu çocuk felçlerini artırıyor(3), zeytinyağlı yiyemem türküleri eşliğinde sofralarda yer alan mısır çeşitli hastalıklara sebep oluyor, Amerika’dan bedava uçak geliyor diye uçak fabrikaları kapatılıyor. Çocuk felci ve hastalıklar için Amerika’dan ilaç satın alınıyor, bozulan uçaklar için Amerika’dan yedek parçalatın alınıyor, borç biriktikçe yardım adı altında yeni borç alınıyor. Yardım bağımlılığına ibretlik bir misal.
Burada verdiğimiz misal ülkenin yardım bağımlılığını ifade ediyor. Kişiye özel yardım bağımlılıklarına da misal verelim. Anneler çocuklarını yetiştirirken hataya düşebiliyor bu konuda. Çocuğun yapması gereken sorumlulukları, çocuk incinmesin diye, aile büyüklerinden biri yaparsa çocukta sorumluluk bilinci gelişmiyor ve çocuk sürekli etraftakilerin yardımı ile bir şeyler yapar hale geliyor. Mesela, bir çocuğun ödevini kendisi yerine ailedeki başka birileri yaparsa ve bu durum süreklilik arz ederse çocuk kendi başına ödev yapamaz hale gelir. Bu konuda yardım bağımlısı haline gelir. Okullarda, üniversitelerde, hatta daha sonrasında yardım almadan işini göremeyenlerin sayısını göz önüne alacak olursak bu durumun vehameti daha iyi anlaşılır.

Yardım etmeye ve yardım almaya karşı olduğumuz anlaşılmasın yukarda yazdıklarımızdan. Yardım bağımlığında esas nokta, ‘bana balık verme, balık tutmayı öğret’ sözü ile ifade edilen durumdur. Doğal olarak İnsanlar birbirine yardım etmelidir, edecektir; devletler birbirine yardım edecektir, edebilir. Yardım bağımlılığı anne-çocuk ilişkilerinde, arkadaşlık ilişkilerinde, kimiz zaman iş yerlerinde ortaya çıkabiliyor(4). Çocuğun yuvadan uçmasını istemeyen ebeveynler farkında olmadan çocuğu kendilerine bağımlı hale getirebiliyor, arkadaşlık ilişkilerinde bir taraf diğer tarafı kendine bağımlı hale getirebiliyor, takım ruhunun değil bireysel performansın ön plan çıktığı iş yerlerinde çalışanlar yerlerini sağlama almak adına bağımlılık durumu oluşturabiliyor. Kişisel düzeyde olan bağımlıkları kişiler fark etmeyebilir, bu durum isteyerek de olmayabilir. Fakat ülke düzeyinde olan bağımlılıklar-bizim de aleyhimize olarak yaşadığımız- yardım yapan tarafın istekleri doğrultusunda oluşur. Bazen siyasetçiler de -bilerek- seçmen üzerinde yardım bağımlılığı oluşturabilir. Mesela, ekonomik durumu iyi olmayanlara yapıla kömür yardımları gibi. Kömür yardımı yerine kişiye iş imkanı sağlansa kişi yardım yapanlara bağımlı olmaz.
Yardım bağımlığı -kişisel ve toplumsal- iki mecrada ele almaya çalıştım. İnşallah ifade edebilmişimdir. Daha fazlası için aşağıda okuma önerileri verdim, onları da okuyabilirsiniz. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. 

1)Daha fazlası için; Sunay Akın'ın Ay Hırsızı(Apollo 11 Dünya'dan Ayrılırken adlı yazı) kitabına göz atabilirsiniz.
2)Marshall yardımı olarak bilinen yardımlar hakkında detaylı bilgi için; Yedikıta Dergisi’nin Mart-2018 sayısına bakabilirsiniz. 
3)Bu konuyla alakalı bir hatıra için BURAYI tıklayın.
4)Kişilerarası bağımlılıklar üst düzeyde yaşandığında bağımlı kişilik bozukluğu olarak değerlendirilir. Bu konuda detaylı bilgi için psikoloji kitaplarına göz atabilirsiniz. Belki bu konu hakkında da yazarım önümüzdeki günlerde.

2018 © Arif Öztürk

Yorumlar

  1. Elimizden geldiği kadar etrafımıza maddi olarak destek veriyoruz. Fakat hiç bir zaman angajmana girmiyoruz ve beklenti haline getirmiyoruz. Bazen yüz verdiğimiz yere bazen on lira veriyoruz ki, değirmenin suyu her zaman akmayabilir. Bunu hissettiriyoruz. Yardım etmek bir erdemdir. Fakat insanları beklenti içine sokmayacak şekilde olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Yardım çok önemli bir değerimiz. Fakat, bağımlılık boyutuna dikkat etmek lazım :)

      Sil
  2. evt çok doğru aslinda yardım bağımlığı demek ki "kişisel ve toplumsal" olarak iki mecrada ele alınıyomuş..gerçekten çok ilginç tespitler,emeğinize sağlik..🙂

    YanıtlaSil
  3. Güzel bir konuya parmak basmışsın.
    Bak mesela kendimden küçük bir örnek vereyim. Oytunun ayakkabılarını hep ben bağladım. Öğretmeye hiç çalışmadım. Nasıl bağlayacağım dediğinde hep ben yardım ettim, o da hiç öğrenmedi. Tam 11 sene... Ki genelde 6-7 yaşında tam olarak bu kıvama girerler.
    Her konuda kendin yapabilirsin dediğim halde sanırım evden çabuk çıkamama endişesi ile hep ben gönüllü ve yardımcı olmuştum bu konuya... Bu sene sen yap artık dedim ve yardımı kestim. Bir baktım ki hiç şaşaladan bağladı. Yapabiliyormuş yani...
    Sınırları bilmek lazım ;)

    Bu arada kitaba da bakacağım bir ara, yorumuna sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En önemli mesele sınırı bilmek ve koruyabilmek gerçekten :)

      Sil
  4. Off bensiz kizim odev yapmiyor yardim bagimlisimi yaptim ama kendin yap dedigimde okuldan telefon geliyo eksik yapmamis diye butun yuk omuzlarimda zevkle okudum yazini hatta esimle birlikte okuduk mukemmel ornekler vermissin sevgiler❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu noktada dikkat edilmesi gereken nokta; ödev vb. yükleri çocuğun taşıması gerektiğini çocuğa yansıtabilmek. Ödevler çocuğun sorumluluğudur. Yardım yapmaya çalışırken sorumluluğu çocuktan almamak önemli.

      Sil
  5. Trajikomik aslinda. Büyük ogluma cok ederdim ama diger ikisini daha bagimsiz yetistirmeye calisiyorum.

    YanıtlaSil
  6. Bazen danışanlar ya da çevremizdeki insanlar da bizim gibi danışmanlara bağımlılık geliştirebiliyor.Beni de çok fazla arayan soran oluyor.Bağımlılığa yatkın bir milletiz galiba diye düşünmeden edemiyorum ben de...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorumluluk almaktan kaçınan bir milletiz. Galiba ondan olsa gerek, bağımlılığa meyil :)

      Sil
  7. Ben bu zamana kadar oğluma evde her işi verdim mutfak dahil. Kendisi her şeyi öğrenecek. Hayatında sürekli biz olmayacağız. Yardım konusuna gelince bence maddi olarak yapılacak yardımların sürekli aynı kişiye yapılmasına karşıyım. Zira bir süre sonra kişi beklentiye gidiyor. Örneğin her ay yapıyorsunuz. Bir ay götürmezseniz size tavır alabilir gerek yok. Çevrede ihtiyaç sahibi çok fazla insan var. Sırayla herkesin yüreğine dokunmalı bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukların hayatı öğrenmesi için yaşlarına uygun sorumluluklar alması lazım kesinlikle. Teşekkürler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?