Eğitimde Karşılıklı Güven ve Bir Hikaye


Yeni bir eğitim öğretim senesinin ikinci haftasına başlıyoruz. Hepimiz için hayırlı olacak bir sene olması dileklerimi sunarak eğitim-öğretim hakkında kısa bir değerlendirmede bulunacağım. Bilindiği gibi eğitim öğretim süreci öğrenci, öğretmen ve veli olmak üzere üç ayak üzerine kuruludur. Bunlara sistemi(yönetim) de eklersek eğitim için dört ayaklı bir sacayağı benzetmesi yapılabilir. Bu ayaklardan birinde aksaklık olduğu zaman dengeyi yakalamak için diğer ayakların fazladan çaba göstermesi gerekir. Fakat diğer ayakların fazladan çabası dengeyi sağlamakta yetersiz kalabilir. Her zaman aksaklığın olduğu tarafa doğru çökme meyli olacaktır. Sacın diğer ayakları dengeyi sağlamaya çalışmak yerine aksaklık var düşüncesiyle rehavete kapılırlarsa denge tam anlamıyla bozulur.
Eğitim-öğretim içerisinde bulunan biri olarak eğitimin dört ayağıyla ilgili olarak şu şekilde bir gözlemim var: Dört ayakta eğitimin dengede kalmasını engelleyecek şekilde davranmaya meyilli. Bu, şu şekilde oluyor: Öğrenci; sistem, öğretmen ve bazen de aileyi suçluyor. Başarısız oluşunun sebebini onlara bağlıyor. Aile; çocuğunu tembel, öğretmeni yetersiz olmakla suçluyor, sistemden hoşnut değil. Öğretmen; çocuğu tembel olarak suçlamanın yanısıra aileyi ilgisiz/aşırı ilgili olmakla suçluyor. Ayrıca sistemi de beğenmiyor. Sistem; öğrenci, öğretmen ve aile girdabında hangi yöne döneceğini şaşırmış durumda. Hal böyle olunca eğitimde istenen başarı sağlanmıyor. 
Herkes diğer köşeleri başarısızlığın sorumlusu olarak görürken, başarıyı yakalamak adına sorumluluk alanların sayısı hayli az. Hâlbuki başarıyı yakalamak için önce sorumlulukları yerine getirmek, bunu yaparken de karşılıklı güven duygusu taşımak şart. Bu dört ayaktan her biri kendi üzerine düşeni yapsa, diğer ayakları suçlamak yerine kendini geliştirmeye odaklansa eğitimde başarı adına güzel şeyler olacaktır…

                                                                     Bir Hikâye

Güven ve adalet sistemindeki çıkmazları düşündükçe bir hikâye gelir aklıma. Gerçekliğini bilemesem de verdiği mesaj itibariyle hikâyeyi çok manidar buluyorum. 
İngiltere’de hâkimler maaşlı sistemle çalışmaz. Maaş yerine ihtiyaçları nispetinde kullanacakları sınırsız kredili çek defterleri bulunur. Bir gün hâkimin biri bankaya gidip çok yüksek meblağda çek bozdurmak istediğini söyler. İlk defa bir hâkimin yüksek meblağda para istemesi ile bankada kısa süreli bir şaşkınlık ve telaş yaşanır. Banka yöneticileri üst makamlardan onay almadan bu kadar parayı veremeyeceklerini söyleyip çeşitli kademelerdeki üst düzey yöneticileri ararlar. Aradıkları kişilerin hepsi de aynı cevabı verir: Ödeyin. Fakat bankada o kadar para yoktur. Hâkimden ertesi gün gelmesini rica ederler. Ertesi gün bir bavul içinde hazırlanan para hâkime verilir. 
Aradan birkaç gün geçer ve hâkim bankaya gelir. Parayı bankaya iade etmek niyetindedir. Banka yöneticileri tekrar hayrete düşer ve Adalet Bakanlığı’nı ararlar. Devreye giren bakanlık müfettişleri hâkime hareketinin sebebini sorarlar. Hâkim; ‘Devlet bize gerçekten bu kadar güveniyor mu? Onu sınadım’ der. Raporlar tutulur, görüşmeler yapılır ve aynı gün hâkim azledilir. Adalet Bakanlığı’nın hâkime gönderdiği yazıda şu not vardır: ‘Kraliçe hükumetinin saygın bir hâkimi, devletine güvenmiyor ve onu sınıyorsa, devlet ona asla güvenemez.’
*Güven çok ince bir çizgidir. Onu kalınlaştırarak kırılmasını engelleyen tek şey, iki taraflı olmasıdır.
**Hâkimlerin rüşvete bulaşmaması maksadıyla böyle bir uygulama olduğunu duymuştum.

2018 © Arif Öztürk

Yorumlar

  1. Üniversitede bir hocamız bazı sosyal çalışmalarda öğrencilerin sözlü beyanını yeterli görürdü.Ama hocam ya doğru söylemezlerse ? deyince de o onların sorunu.Bu sıralara gelmiş bir insanın beyanı benim için yeterlidir derdi.
    Bu güven duygusunu oluşturabilmek önemli.

    YanıtlaSil
  2. Yazı için teşekkürler. Güzel bir yazı ve elbette güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  3. Malatya Rent A Car Olarak Sizi Takip Ediyorum Başarılarınızı Diliyorum İyi Bloglamalar :)

    YanıtlaSil
  4. Hikaye cok anlamli. Okuldaki dengesiz durumlari yasiyorum zaman zaman bir veli olarak. Denge en güzeli ama hep birctaraf daha fedakar davraniyor.

    YanıtlaSil
  5. Malatya Oto Kiralama Olarak takip ediyorum blogunuzu gerçekten harika paylaşımlar yapıyorsunuz. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. tuzla çiçekçi olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?

Kozalağın Hikayesi