Ana içeriğe atla

İnsan ve Hayat Mayıs 2019


Düzenli takip ettiğim dergilerden biri, İnsan ve Hayat. Mayıs sayısı merakımı cezbeden içeriklerle geldi: Tuna'dan İstanbul'a Beş Asırlık Dostluk temasıyla birlikte güncel mevzular. 
Balkanlarda Türk izlerinin peşinde seyahat, Yavuz Bülent Bakiler'in kitaplarını hatırlattı bana. Balkanlarda Osmanlı mimarisinin izlerini, kaybolan tarihi ve kültürü okurken; Karlofça Antlaşmasının yapıldığı yerde kurulan çadırı öğrendim. 4 kapılı çadırın bir kapısı senelerce kapalı tutulmuş. Osmanlı'yı ve Türkleri temsil eden bu kapı, 'Artık Türkler buralara gelemez.' düşüncesiyle uzun senelerce kapalı kalmış. 

Diğer içerikler arasında hitabetin püf noktaları, Afrika Günlükleri, İki Çocukla Umre gibi yazılar var. Afrika Günlüklerinde duyguların dili olmadığını(kocası ölen bir kadına taziyeye gittiklerini anlatıyor yazar) bir kez daha öğreniyor, dergiye yeni eklenen bir bölümde İstanbul'da yaşayan Endonezyalı çift ile yapılan mülakatı okuyoruz. Şöyle diyor, Endonezyalı çift: 'Buraya gelmeden Türkiye'yi Avrupa ülkesi sanıyorduk. Ama değilmiş.'. Daha sonra ise Türkiye'de evlenmenin zorluğundan bahsediyorlar.

Son olarak, dergiden not ettiğim şu cümle ile yazıyı tamam edelim: 'İnsanın en iyi şekilde ilim öğrenebilmesi için gözünün maviye de, yeşile de doyması gerekir.'

Yorumlar

  1. Son söz nekadar da ince ve güzel .
    Yazıyı çok güzel tamamlamış

    YanıtlaSil
  2. Maddi sebepler ile,
    Evlenmeden önce iş, ev gibi faktörler üzerinde çok durulması vurgulanıyor.

    YanıtlaSil
  3. Emeğinize sağlık.Ne kadar doğru ve anlamlı bie söz (İnsanın en iyi şekilde ilim öğrenebilmesi için gözünün maviye de, yeşile de doyması gerekir.'

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel anlatmışsınız . blogunuzu izlemeye aldım sevgiler

    YanıtlaSil
  5. yazınız,"4 kapılı çadırın bir kapısının senelerce kapalı tutulması" olayı kadar ilginç ve güzel olmuş..🙂 insan "en iyi şekilde ilim öğrenmek için insanın gözünün mavi ve yeşile doyması"ndaki anlamı çıkarırsa,başarılı olabilir ozman..😊

    YanıtlaSil
  6. İnsan ve Hayat sürekli kargoya takılıyor bende. O yüzden dijital ortamda takip ediyorum ben artık. Herkese tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bi ara ben de dijital ortamda okuyordum. Şimdi sıkıntısız elime ulaşıyor.

      Sil
  7. İnsanlar eşleri yerine mobilya takımı,perdeler ve mutfak setleriyle evlenmek istedikleri sürece çok daha zorlu olacaktır evlilik ne yazık ki..

    Yeni bir sayfa ile başladığım bloğuma destek ve yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkürler,takipteyim. 🌸

    YanıtlaSil
  8. Dergiyi duymamıştım. Bakayım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  9. İlk defa duyduğum bir dergi idi. Dergiden aldığınız cümle gerçekten dergiyi merak etmeme sebep oldu.

    YanıtlaSil
  10. 'İnsanın en iyi şekilde ilim öğrenebilmesi için gözünün maviye de, yeşile de doyması gerekir.'
    Ne güzel sözmüş :)

    YanıtlaSil
  11. heeey saol yaaa sürekli farklı dergiler alır okurum ama bunu görmedim hiç içeriği ilginç yaaa :)

    YanıtlaSil
  12. Balkanlara seyahat ne güzel olurdu..tam da mevsimi değil mi?

    YanıtlaSil
  13. Ülkemizde evlenmek zor hocam maddi sebeplerden dolayı... Zorlaştırıyoruz her şeyi. Halbuki inancımıza göre her şeyi kolaylaştırmak lazım değil mi? "İnsan ve Hayat" dergisi hakkında bizleri bilgilendirdiğiniz için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  14. Hocam güzel bir tanıtım yapmışsınız.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?

Geçtiğimiz günlerde ilmi sima hakkında okumalar yaptığımı ifade etmiştim. İlmi sima nedir? Bu sorunun cevabını ve tarihsel sürecini mümkün olduğunca kısa bir şekilde izah etmeye çalıştım.  İlmi sima kısa tanımıyla vücut yapısından hareketle karakter analizi yapılmasını ifade eder. Vücut yapısı ve karakter arasında doğal bir irtibat olduğu inancı ile ortaya çıkan ilmi sima batıda ve bilimsel terminolojide fizyonomi, doğu terminolojisinde ise ilmi feraset, ilmi kıyafet gibi isimlerle bilinir. Bilimsel temelden yoksun olduğu eleştirileri yapılsa da özellikle istihbarat ve güvenlik, satı ve pazarlama alanlarında ilmi sima verilerinden faydalanılmaktadır. Filozoflar bu alana ilişkin açıklamalar yaparken, İslam âleminde bazı ulema ilmi sima bilgilerini kullanmışlardır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Marifetname isimli kapsamlı eserinde ilmi sima konusuna da temas etmiştir: ‘Allah insanı en güzel şekilde süsleyip nurlandırmıştır. Bunun yani sıra, insanlari şekil ve ka...

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.