Ana içeriğe atla

Tarihin Satır Aralarından-2



Tarihin Satır Aralarından(2), bugün paylaşacağım kitabın adı. Adından anlaşıldığı üzere bir tarih kitabı ve birincisi de var. Tarih sever biri olarak ilgimi çeken bir kitap. Tarihe çok ilgisi olmayanların da seveceğini düşünüyorum. Çünkü ağır, sıkıcı bir kitap değil. Daha kapağı açmadan kitap kendine çekiyor beni. Kapağında aynı tasa kaşık sallayan askerler var. Tasın içerisinde ne çorbası olduğu belli olmuyor fotoğrafta. Cihan Harbinde Filistin Cehpesi'nde çekilmiş. Kitabı henüz açmadan tarihin satır aralarında yolculuk başlıyor. Bu yolculuktan sonra arka kapağı incelerken okuduğum, 'Sahip olduğumu değerlerin şuurunda olmamız temennisiyle tarihin satır aralarında bir yolculuğa çıkıyoruz.' cümlesine hak veriyorum.

Kitabın içerisinde birbirinden bağımsız onlarca tarihi anektod var. Bu anektodlar arasında Nasreddin Hoca'nın eşeğe ters binmesinin asıl sebebi hafızamda kalanlardan. Malum ulemadan bir zat olan Hoca Nasreddin medresede ders vermektedir. Hoca akşamları evine dönerken talebeleri peşinden gelerek sorular sormaktadır. Hoca da talebelerine arkasını dönmemek için eşeğe ters binmiştir. Mizahi yönleriyle hafızamızda tazeliğini koruyan, hatırlayıp tebessüm ettiğimiz bu olayın aslını Tarihin Satır Aralarından kitabında okudum.
Buna benzer anektodlar çok fazla kitapta. İstanbul'un servileri ve hususiyetleri, Süleyman Nazif'in Enver Paşa'nın babasına cevabı, Aksaray'ın temelinden eğri yapılan minaresi, eski esnaf cezaları ve daha onlarca anektod kitapta okuyucu bekliyor.
Uzun zamandır elimin altında olan, her gün açıp birkaç sayfa okuduğum bir kitap, Tarihin Satır Aralarından 2.

Takipte Kalın! 

Yorumlar

  1. Bu tarz kitapları çok seviyorum, not ettim, çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Hiç tarihi kitap okumadım . Birgün denemek gerekir

    YanıtlaSil
  3. Sayfanızdayken yazarı merak edip, gitmiştim. Şimdi tekrar buradayım. Ben de yazarı tanımak açısından bir kitabını okumak isterim. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Tarih okuduğuma göre okumam gereken bir kitap sanıyorum. Hemen bakacağım. :D

    YanıtlaSil
  5. Keyifli okumalar. Anektodlar şeklindeki tarih kitaplarını seviyorum :)

    YanıtlaSil
  6. Ben de tarih kitaplarını severim. Kitabi not aldım teşekkürler ☺️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

İlmi sima Nedir? Fizyonomi Nedir?

Geçtiğimiz günlerde ilmi sima hakkında okumalar yaptığımı ifade etmiştim. İlmi sima nedir? Bu sorunun cevabını ve tarihsel sürecini mümkün olduğunca kısa bir şekilde izah etmeye çalıştım.  İlmi sima kısa tanımıyla vücut yapısından hareketle karakter analizi yapılmasını ifade eder. Vücut yapısı ve karakter arasında doğal bir irtibat olduğu inancı ile ortaya çıkan ilmi sima batıda ve bilimsel terminolojide fizyonomi, doğu terminolojisinde ise ilmi feraset, ilmi kıyafet gibi isimlerle bilinir. Bilimsel temelden yoksun olduğu eleştirileri yapılsa da özellikle istihbarat ve güvenlik, satı ve pazarlama alanlarında ilmi sima verilerinden faydalanılmaktadır. Filozoflar bu alana ilişkin açıklamalar yaparken, İslam âleminde bazı ulema ilmi sima bilgilerini kullanmışlardır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Marifetname isimli kapsamlı eserinde ilmi sima konusuna da temas etmiştir: ‘Allah insanı en güzel şekilde süsleyip nurlandırmıştır. Bunun yani sıra, insanlari şekil ve ka...

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.