İncognito - KitapYorum(31)


'Kafamın içinde biri var ama o ben değilim.' Hakkında yazmaya çalıştığım İncognito kitabını bir cümleyle özetleyecek olsam, bu cümleyi kullanırdım. Tabii cümleyi kitaptan değiştirmeden aldım. Kitabın ilk bölümünün başlığıydı. Beyni anlama yolculuğunda okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim bir kitap olarak İncognito kitabı hakkında yorumlarımı sizinle paylaşacağım.

David Eagleman dünyaca ünlü bir nörobilimci olarak yapılan araştırmalardan hareketle beynin işleyişi hakkında bilgi veriyor. Yazar, işleyişi anlatırken, günlük hayattan misaller vererek kitabı anlaşılır hale getirirken; verdiği küçük uygulamalar ile okuyucunun deneyim yaşamasını da sağlıyor. Yapılan araştırmalar ve verilen misaller ışığında şunu görüyoruz: beynimizin işleyişinde bilinçli kontrolümüz çok az. Birçok şeyi beynimiz kendiliğinden organize ediyor. Bu organizasyonların birçoğunun farkında bile değiliz.

Mesela, beynimiz bizim bilincimizin ve farkındalığımızın dışında gözlerimizle görmeyi öğreniyor. Sineztezik insanların ise farkında olmadan farklı duyu organları ile farklı duyuları yaşadıklarını öğreniyoruz.

Yapılan bir araştırmada katılımcalara sırayla fotoğraflar gösteriliyor. Bunlar arasından çekici bulduklarını seçmeleri isteniyor. Katılımcıların çoğu çekici olarak seçtikleri fotoğrafları neden seçici bulduğunu izah edemiyor. Fakat çekici buldukları/bulmadıkları insanların tek bir ortak özelliği var. Katılımcılar bilinçli olarak bu özelliği fark etmese de beyin bu farklılığı fark ediyor ve karar veriyor. Beynin işleyişi hakkında çok daha fazla araştırma kitapta mevcut. Biz bu kadarla iktifa edelim.

Kitabın altıncı bölümünde failin fiilleri üzerindeki sorumluluğu tartışılıyor. Bir kişi bilinçli olmadan beyindeki biyolojik sürecin etkisiyle suç işlerse bundan sorumlu mudur? Beynin biyolojik işleyişi kişinin müdahalesi dışında kişiyi yönlendireceği için kişi bilinçli olmadan suç işlerse ne olur? Bilhassa beyin hasarlı kişilerde karşılaşılan bu durum, ahlaki bir ikilem ortaya çıkarıyor.

Son bölümde, beyin araştırmalarının önemi şu cümle ile ifade ediliyor: 'Evrende keşfetmiş olduğumuz en harikulade şey, bu; beynimiz, yani ta kendimiz...' Hemen akabinde muhtelif filozoflara atfedilen 'kendini bil!' sözünden hareketle kendini bilmenin önemi vurgulanıyor. Hülasa-i/ kelam, kitabın bizi götürdüğü kendini bilmek noktasında, 'Kendini bilen, Rabbini bilir.' hadis-i şerifi ile yazıyı noktalamak gerekiyor.

Yorumlar

  1. mutlaka okumalıyım editöre teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
  2. Sonunu çok güzel bağlamışsın hocam.

    YanıtlaSil
  3. Böyle kitapları seviyorum, listeye eklemeli. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. aklımda olsun bu, beyinle ilgili bütün kitapları okuyorum :)

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir çalışmaya benziyor özellikle bir nörobilimcinin yazması okunması için artı bir değer katmış gibi kitaba teşekkür ederiz tanıtım için ibimde kafamızın içinde biri var bakalım biz o muyuz .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?