Karıncayı İncitmemek


Sür'atle ve sürekli değişen bir ülke gündemimiz var. Modern hayat her alanda koşturmaya zorluyor insanı. Biz de birey ve devlet olarak etkileniyoruz bundan. Zaten, modern kelimesi de moda kelimesinden müteşekkil, sürekli değişimi, eskiyi silip yeniyi koymayı içinde barındırıyor. Sürekli değişen ülke gündeminde bu günlerde şehitlerimiz konuşuluyor. Fakat birkaç gün sonra gündem değişecek, şehitlerimiz unutulacak. Unutacağız. Daha önceki şehitlerimizi unuttuğumuz gibi. İsimleriyle, resimleriyle sosyal medyada paylaştığımız şehitlerin ismini de resmini de unutacağız. Yalnız ailesi, anne-babası, boynu bükük çocukları unutmayacak. Belki birkaç vefakar insan daha... Gündemde şehit haberleri olunca Kanuni Sultan Süleyman hakkında bir hadise sosyal medyada paylaşılıyor: Şehzade Süleyman'ın idamına ağlayan Kanuni'ye Rüstem Paşa, 'Kendinizi çok üzmeyin padişahım' diye tesellide bulunur. Kanuni, 'Konuş Rüstem konuş. Ne evlat senin, ne ülke senin..' diye cevap verir. Bazen durumumuz böyle oluyor hakikaten.

Söz Kanuni'den açılınca, Onun şair yönü -Muhibbi mahlasıyla yazdığı şiirlerin birkaç beyti- aklıma gelir. Bunlardan biri şu beyittir:
Dırahtı ger sarmış olsa karınca,
Zarar var mı karıncayı kırınca?

Topkapı sarayının bahçesinde karıncalar çoğalır, ağaçlara zarar vermeye başlar. Buna çare ararken, ağaç gövdesini kireçlemenin bu problemi çözdüğü öğrenilir. Malum olduğu üzere, uygulamaya geçmeden evvel ilim ehlinin, bilhassa da Şeyhülislam'ın fetvası/görüşü sorulmalıdır. İşte, Kanuni yukarıdaki beyitle Şeyhülislam'a bu durumu sorar. Şeyhülislam'dan gelen cevapta inceliklerle süslenmiş bir beyit olacaktır:
Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman'dan hakkın alır karınca.

Ne kadar zarif dizeler. Uzun uzun düşünmeye sevk ediyor insanı. Bu dizeleri okurken düşüncelere dalıp çıkamıyorum. Devlet başkanının şair ruhlu olması mı dersiniz, Şeyhülislam'ın korkmadan/çekinmeden koskoca padişaha ince bir üslupla haktan şaşmamasını tembih etmesini mi dersiniz?.. Karıncayı bile incitmekten imtina eden gönül zenginliği mi?..

Kaynak: Hayati İnanç, Can Veren Pervaneler, sayfa: 25-26.
Lügat: dıraht: ağaç, ger: eğer

Takipte Kalın! 

Yorumlar

  1. Gönül zenginliği. Meselenin özünü kaçırmamak lazım.

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel.Ahh keske ince düşünen insanlar coğalsa .Malum gününüzde hsrswy cok farklı .

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar hassasmış o dönemin insanları...

    YanıtlaSil
  4. İşte bu nedenle Kanuni olunuyor be hocam

    YanıtlaSil
  5. Eskisi gibi düşünceli insanlar kalmadı he var ama sadece kendilerini düşünüyorlar allah akl fikir versin ne diyim emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. tam da kırgın hissederken bugün bu yazı ile karşılaştım :) insan kolayca incinebiliyor bazen de bu da ayrı bir konu gerçi :)

    YanıtlaSil
  7. Doğanın en zararlı haşeratı biz olduk, eşrefül mahlukat olduğumuzu unutarak...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?