Ana içeriğe atla

Yıllar Sonra Yeniden: “Ben” Değeri Tiryakiliği

 


Bazı kitaplar vardır, sadece bir kez okunmaz. Yıllar geçse de bir şey seni tekrar onlara çeker. A. Kadir Özer’in “Ben” Değeri Tiryakiliği benim için o kitaplardan biri.


İlk kez üniversite yıllarımda okumuştum. O zamanlar hayatın karmaşası yeni başlıyordu; kim olduğumu, ne olmak istediğimi sorguladığım bir dönemdeydim. Kitapla tanışmam, içsel dünyama tutulan güçlü bir aynaydı. O aynada gördüklerim rahatsız edici ama aynı zamanda dönüştürücüydü.


Yıllar sonra, bir kitap tahlil grubunda tekrar okudum. Bu sefer farklı bir bakış açısıyla, daha olgun bir zihinle. Kitabın bazı cümleleri hâlâ aynı yerden vuruyordu ama artık başka katmanları da fark etmeye başlamıştım. Sayfa kenarlarındaki notlarım, çizdiğim cümleler, kitabın köşesi kıvrılmış sayfaları arasında dolaşırken kendimle de yeniden karşılaştım.


Bugün elimde yine aynı kitap var. Kapak yıpranmış, bazı sayfalar sararmış. Ama etkisi hâlâ taze. “Ben” Değeri Tiryakiliği, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil. Farkında olmadan içine sıkıştığımız düşünce kalıplarını fark ettiren, duygusal gerilimlerle baş edebilmek için içsel bir yolculuğa davet eden bir kitap.


Özellikle başkalarının onayıyla kendini var etmeye çalışan, sürekli “yeterli miyim?” sorusuyla yaşayanlar için oldukça etkileyici. Kitap, “Ben değeri”nin dış faktörlere değil, içsel kabullenişe dayandığını fark ettiriyor. Kendi duygularımızı tanıma, onları yönetebilme ve kendimizle barışabilme üzerine sade ama çarpıcı bir anlatımı var.


Eğer siz de uzun zamandır kendinizi başkalarının bakışlarında arıyorsanız ya da duygusal gerilimlerle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bu kitap sizi de düşündürebilir.


Bazen eski defterleri karıştırmak, aslında kendini yeniden tanımaktır.

Siz hiç, yıllar sonra tekrar okuyup bambaşka anlamlar çıkardığınız bir an yaşadınız mı?



Yorumlar

  1. Eskiden okuyup Sevdiğim kitapları yeniden okursam ya beğenmezsem diye çekiniyorum. Hep beğendiğim şekilde kalsınlar istiyorum :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

Dikkat! Derin Anlam İçerir

Yaklaşık iki senedir takip ettiğim bir facebook sayfası var: Pawel Kuczynski. Pawel Kuczynski bir çizer, bir sanatçı. Hicivsel çizimler yapıyor. Yaptığı çizimleri facebook sayfasında paylaşmaya devam ediyor. Sayfada birbirinden güzel, birbirinden anlamlı çizimler mevcut. Çizimlere hem hayran kalıyorum, hem de çizimler üzerinde derin derin düşünüyorum. Derin anlam içeren çizimler. Mükemmel tespitlere vesile olan bir gözlem yeteneği çizimlerde hissediliyor. Buyrun, çizimlere yakından bakın.

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.