Adam Olacak Çocuk Nasıl Anlanır?


Büyükler adam olacak çocuğu tespit etmek hususunda oldukça iddialı olurlar. Hal ve hareketlerinden bir çocuğun adam olup olmayacağı hükmüne varır; ‘Bu çocuktan adam olmaz’, ‘Bu çocuk büyük adam olacak’ kabilinden sözlerle verdikleri hükmü dile getirirler. Verdikleri hükmü destekler nitelikte bir davranışını gördüklerinde ise göğüsleri kabarır, Ben söylemiştim, böyle olacağını’ derler. Bir çocuğun olumsuz davranışı karşısında sevinmenin mantıklı bir izahını bulmak mümkün olmasa da, adam olmayacağına hüküm verdiğimiz çocuğun olumsuz davranışı karşısında sevinmeye meyilli oluruz.
Bilmişliğin verdiği gurur ile göğsümüz kabarırken, yüzümüzden sevinç okunur.  Bir büyüğün adam olacak çocuğu bilip bilmemesi meselesinde 3 farklı durum ortaya çıkar:

  • 1) Büyükler adam olacak/olmayacak çocuğu tespit etmek hususunda iyidirler. 
  • 2) Büyükler muhatap çocukla ilgili hangi hükme vardılarsa çocuğun hal ve hareketlerinde o hükmü destekleyecek şeyler görürler. 
  • 3) Çocuklar büyüklerin hükmünün haklılığını gösterir. Çünkü çocuk çevresinde gördüklerine göre davranır. Yani çevreden ne alıyorsa çevreye onu verir. Şimdi bu üç durumu izah edelim:

1) Büyükler adam olacak/olmayacak çocuğun tespitinde iyi olabilirler. Gerçekten böyle bir durum mümkündür. Yaşadıkları tecrübeler ile ‘feleğin çemberinden geçmiş olmakla’  adam olan/olmayan çocukların özellikleri hakkında bolca fikirleri olabilir. Her zaman doğru sonucu vermese de tecrübelerden hareketle yorumlar yapılabilir. Birçoğumuz tecrübelere dayalı yorumlar yaparız. Farkında olsak da olmasak da çoğu durumda tecrübelerimizden yararlanırız.
2) Hakkında olumlu yargılar beslediğiniz bir kişiyi gözünüzde canlandırın, neler görüyorsunuz? Yaptıkları arasında dikkatinizi çeken olumsuzluklar var mı? Yoksa hep olumlu özelliklerini mi görmeye meyillisiniz. Birçok insan hakkında olumlu yargılar beslediği kişinin olumsuzluklarını göremiyor. Mesela; hakkındaki hükmünüz olumlu olan 3 yaşlarında bir çocuk düşünün. Çocuk iki eliyle su bardağını kavramış, su içiyor. Minik parmaklarının arasından bardak kayıveriyor birden. Su yere dökülüyor. Çocuk mahcup oluyor. Tepkiniz ne olur? Aynı olayı hakkında olumsuz hüküm taşıdığınız çocuk için düşünün. Çocuk iki eliyle su bardağını kavramış, su içiyor. Minik elleri arasından bardak kayıveriyor birden. Tepkiniz ne olur? Birinci çocuk için çoğu kişi ‘kendi işini kendi görmeye çalışırken, ufak kazalar olabilir.’ şeklinde tepki verirken; ikinci çocuk için ‘beceriksiz, koca çocuk oldu, hala suyunu içemiyor.’ gibi yıkıcı tepkiler vermeye meyillidir. Bu durum zihne verilen komutlarla alakalı. Zihne verdiğimiz komuta göre bir olay içerisinde sadece olumlu ya da olumsuzu görmeye meyilli olabiliriz. Politikacılar ve reklamcılar bu durumu iyi bilirler ve bu durumdan faydalanmaya çalışırlar. Reklam yüzlerinin tanıdık/sevilen kişilerden olması aynı mantıktan hareketle olur. Adam olacak/olmayacak çocuk hükmünde de bu durum geçerli olabilir. Verdiğimiz hükme göre zihnimiz çocuğun davranışlarında olumlu/olumsuz özellikler arar. Kimi zaman bununla yetinmeyip çocuğun yaptığını çarpıtarak algılar. Bir çocuğun yaptığı saygısız bir davranışı ele alalım: O çocuk hakkındaki hükmünüz ‘adam olacak’ şeklinde ise, çocuğun saygısız davranışını anlık bir hata olarak görürken(mantığa bürüme);  çocuk hakkındaki hükmünüz ‘bundan adam olmaz’ şeklinde ise çocuğun saygısız davranışını saygısız çocuk şeklinde çocuğun kişiliğine genellersiniz(genelleme).
3)    Bana bir düzine çocuk verin, onu istediğiniz insan haline getireyim: bir doktor, bir tüccar, hattat bir hırsız, bir katil...’ Bu sözler psikoloji literatüründe davranışçılık akımını başlatan John Watson’a ait. Çevrenin verdiklerinin çocuğun gelişimine etkisini vurgulayan iddialı bir cümle. Üçüncü olarak ele alacağımız durum Watson’un buradaki bakış açısıyla benzer. Çocuk çevresinde gördükleri doğrultusunda gelişim gösterir demiştik. Bunu biraz açalım: Bir büyük, bir çocuğa adam olacak gözü ile bakıyorsa çocuğa yaklaşımı olumlu olur, çocuğun olumlu özellikler geliştirmesi için yol gösterir.  Eğer adam olmayacak bakış açısıyla hareket ederse çocuğa yaklaşımı olumsuz olur. Bilerek ya da bilmeyerek çocuğu olumsuz etkiler. İki bakış açısı arasındaki fark davranışa şu şekilde yansır: Adam olacak çocuğa ‘böyle yap, şöyle davran’ şeklinde davranışın doğrusu gösterilirken; adam olmayacak çocuğa ‘böyle yapma, şöyle davranma’ şeklinde davranışın yanlış boyutu gösterilir. Yani birincide doğruya odaklanma varken, ikincide yanlışa odaklanma vardır. Birinci durumda çocuk doğru davranışı yani yapması gerekeni öğrenirken; ikinci durumdaki çocuk yanlışı yani neyi yapmaması gerektiğini öğrenir fakat yapması gerekeni öğren(e)mez. Bu sebeple çocuk yanlış bir davranışı yanlış bir davranışla düzeltmeye çalışır. Bu iki küçük öğrenme farkı davranışlarda büyük farklılıklara yol açabilir. Bununla alakalı yapılan araştırmalar da mevcuttur. (Bu araştırmalara bir örnek için bknz: Pygmalion Etkisi) Neticede büyükler kendi eylem ve söylemlerinin de bir sonucu olarak adam olacak/olmayacak hükümlerinde isabet etmiş olur.

Yorumlar

  1. Çocuğa ne verirsen onu alırsın aslında. Hırsızlık yapmayı öğretirsen hırsız olur, kitap okumayı, iyi adam olmayı öğretirsen o yönde gelişim gösterir. Aslında ebeveynler şekillendirir çocuklarını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebeveynler olarak bu durumun farkında olsak keşke..

      Sil
  2. Ne güzel, ne doğru bilgiler. Teşekkür ederiz Arif Bey. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Yazıda gayet güzel bir şekilde özetlemişsiniz Arif Bey, ''Adam olacak çocuk'' biraz genetik biraz da çevremizdeki insanların davranışları sonucunda şekillenmektedir. ÇOK TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  4. "Adam olmak"ta kasıt nedir önce onu iyi incelemek lâzım sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazının gidişatına göre bakacak olursak, büyükler hoşlarına gitmeyen çoğu davranışı adam olmamak olarak açıklarlar.

      Sil
  5. Çocuk psikolojisi çok önemli bir konu. Güzel bir yere değinmişsiniz, sıkılmadım okudum. Başarılar dilerim

    YanıtlaSil
  6. Aslında hocam bu kamu spotu yapılmalı. O kadar önemli bu konu.

    YanıtlaSil
  7. ne büyük hata çocuğu kıyaslamak ve bundan adam olmaz diye yargılamak çocuk daha en baştan 1/0 yenik başlar böyle hayata..çocuğa koşulsuz ilgi sevgi verip kaliteli zaman geçirip düşüncelerine ve duygularına saygı gösterince vizyonunu ve hayallerinin önünü kapamayınca bal gibi de adam olur hem de boynuz kulağı da bir güzel geçer...harika bir yazıydı...teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katkı için teşekkürler. Eğitimin ABÇ'si kitabındaydı galiba, şöyle bir cümle vardı: Çocuklara yapmadıklarımızdan çok yaptıklarımızla zarar veririz, diye. Öyle bir durum var.

      Sil
  8. Büyüklerin davranışları çocuk yetiştirmede çok çok önemli.Bilgilendirici bir yazıydı.Sağ ol Arif :)

    YanıtlaSil
  9. Aslında bütün çocuklar adam olacak potansiyele sahipte biz köreltiyoruz onları bir proje yaptım yıllar önce en yaramaz,tembel öğrencilerle çoğu kişi beni kınadı rezil olacaksın biz bunlarla koyun otlatmaya gitmeyiz dediler.Her ikisi de başarısız sınıfta kalmış çok güzel bir kız çok yakışıklı bir erkek öğrenciyle girdik yola.İnanın ruhlarını koydular ortaya çok çalıştılar ve bölge birincisi olduk.Şu an ikiside üniversitede okuyor ilk kez beraber uçağa bindik,ilk kez şehir dışına çıktılar,ilk kez bir şeyi başardılar ve hocam biz nelerle uğraşırken bu ülkede pek çok genç bilimle sanatla uğraşıyorlarmış diye hayret ettiler.Hepsi Adam olur yeter ki fırsat eşitliği olsun yeter ki birileri onlara güvensin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaramaz, tembel vs. diye etiketlediğimiz anda kaybediyoruz zaten çoğu öğrenciyi. Halbuki ihtiyaçları kabul ve destek.

      Sil
  10. Yetiştiği ortama göre çok iyi bir düzenbaz ya da çok faydalı bir insan olabiliyor çocuk. Bence yaramaz olan çocuk değil ebeveyndir. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. eğitim ailenden başlar mutlu bir ortamda yaşayan çocuk daha iyi yetişir mutlu olur daha çabuk öğrenir çocuklarımıza en iyi şeyleri evde öğretebiliriz çok dikkat edilmeli saygılar.

    YanıtlaSil
  12. Ne ekersen onu biçersin. Tabi iyi ürün elde etmek için de, uygun zemin, uygun tohum gerekli..

    YanıtlaSil
  13. Çocuk, bir ağaç gibidir suladığınız kadar meyve verir. Ne yöne çekerseniz o yöne gelir.

    YanıtlaSil
  14. Her çocuk karakteri ile doğsa da doğumdan sonra çevre ve özellikle aile şekillendirir onu. Çocuk yetiştirmek büyük bir sorumluluktur aslında. Harika bir yazı, emeğinize sağlık .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?