Ana içeriğe atla

İbn Fadlan Seyahatnamesi-KitapYorum(30)



İbn Fadlan Seyahatnamesi X. asır Türklerin tarihi hakkında önemli kaynaklardan kabul edilmektedir. İbn Fadlan Hazarlar'a elçilik için gittiği sırada uğradığı Türk topluluklar hakkında detaylı bilgiler vermiştir. Türk toplulukların inanç ve yaşayışlarına dair yapılan gözlemler, kabilelerin adetleri, dinleri, hukukları gibi konularda bilgiler vermektedir. Aynı zamanda Bulgarlar ve Ruslar hakkında da bilgiler mevcuttur. Bu özelliğiyle İbn Fadlan Seyahatnamesi kaynak olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Ramazan Şeşen tarafından hazırlanan kitapta Türkçe ve Arapça okuma alternatifi tek kitapta okuyucuya sunuluyor. Tarihe ilgi duyanların yahut seyahat yazılarını sevenlerin kitabı bir çırpıda okuyabileceğini düşünüyorum.

Ramazan Şeşen İbn Fadlan'ın bazı konularda mübalağa yaptığını ifade ediyor. Bazı şaşırtıcı noktalar Ramazan Şeşen'in görüşlerini kuvvetlendirse de, derin tarihi bilgimiz olmadığı için, ayrıca o devrin şartlarını tam manasıyla bilemediğimiz için bu konuda yorum beyan edemiyoruz. Hayrete düşüren, ters köşe yapan, günümüze göre ağır sayılabilecek hayat şartları ile İbn Fadlan Bağdat'tan Bulgarlar ülkesine kadar gördüklerini bize anlatıyor.

Kitaptan İktibaslar

Türkün yurdunda bilmediği bir insan geçse, ona "Ben senin misafirinim. Develerinden, hayvanlarında, malından şu kadar ihtiyacım var" dese Türk ona istediğini verir.(12. syf)

Hakanların(Hazarlar) hükümdarlık müddeti 40 senedir. Bu müddeti bir gün dahi geçse öldürürler. "Bunadı, aklı azaldı"derler. Bir yere bir birlik gönderirse asla yüz çevirip düşmandan kaçmaz. Yenilip kaçanlar öldürülür.(46. syf)

Kızlarının başı açıktır. Bir adam evlenmek istediği kızın başına bir başörtüsü atar. Bunu yapınca kız eşi sayılır. Kızın ne babası ne de kardeşi onu engelleyebilir.(52. syf)

Oğuzlarda, Cücenlerde, Moğollarda su tabu idi. Onu kirletmemek gerekiyordu. Vücudu, elbiseleri suda yıkamak yasaktı. Onlara göre suda yıkanma kötü ruhları celbeder, şimşeklerin, yıldırımların boşanmasına sebep olurdu.(Dipnotlardan)

Takipte Kalın! 

Yorumlar

  1. İbn Fadlan'ı hep merak etmiştim. 13. Savaşçı filminden sonra biraz daha fazla:)
    52. Sayfadan yaptığınız alıntıya biraz şaşırdım, babamın köyününün âdeti çünkü. Gerçi onlar da Türk boyu:)

    YanıtlaSil
  2. Misafirperverlik o zamanlarda bile varmış.

    YanıtlaSil
  3. Suyu temiz ve temizleyici kabul eden bir dinimiz var ama Moğollar ile diğer bahsedilen kavimler ise tam zıddı bir anlayışı benimsemiş. Temizliklerini nasıl yapıyorlardı acaba susuz bir şekilde?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş,...

Dikkat! Derin Anlam İçerir

Yaklaşık iki senedir takip ettiğim bir facebook sayfası var: Pawel Kuczynski. Pawel Kuczynski bir çizer, bir sanatçı. Hicivsel çizimler yapıyor. Yaptığı çizimleri facebook sayfasında paylaşmaya devam ediyor. Sayfada birbirinden güzel, birbirinden anlamlı çizimler mevcut. Çizimlere hem hayran kalıyorum, hem de çizimler üzerinde derin derin düşünüyorum. Derin anlam içeren çizimler. Mükemmel tespitlere vesile olan bir gözlem yeteneği çizimlerde hissediliyor. Buyrun, çizimlere yakından bakın.

Yolgeçen Hanı Nerede?

Yolgeçen Hanı/Hasankeyf Günlük hayatta sürekli kullandığımız, anlamını tam anlamıyla bilmediğimiz/düşünmediğimiz bir tabir var: Yolgeçen hanı. Geleni gideni çok olan, sürekli misafiri olan yerler için kullandığımız bir tabir. Kimi zaman ‘ birader burası yol geçen hanı mı?’ şeklinde öfkemizi ifade ederken, kimi zaman ‘bizim mahallenin yolgeçen hanı burası, bu yoldan geçen buraya uğramadan gitmez’ şeklinde espirili bir dille kullandığımız tabir.  Anlamından dolayı kafelere, lokantalara özellikle de yol güzergahında bulunan tesislere verilen isimlerden biri.