Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2017'de Okuduğum En İyi 10 Kitap

Resim
Zaman çabuk geçiyor. Seneler geride kalıyor. 2017’nin son günlerindeyiz. 2016’nın son günlerinde sene boyunca okuduğum kitaplar arasından en beğendiğim 10 tanesini burada paylaşmıştım. Kendimce 2017’nin muhasebesini yaparken kitaplar da karıştı hesapların arasına. Geçen sene yazdığım yazıyı hatırlayıp bu senede ‘en beğendiğim 10 kitap’ başlıklı bir yazı yazmaya başladım. Bir sene boyunca okuduğum kitapları gözümde canlandırdım, genelde internetten sipariş verdiğim için geçmiş siparişlerime göz attım. Bunlar arasından en faydalı bulduğum 10 tanesini listeledim. Liste alfabetik sıraya göre ayarlanmıştır.  Canlı Kitap - Ümit Yüksel Kitap okuma sevgimi artıran, bu yönü ile çok faydalı bulduğum bir kitap. Kitabın temel vurgularından biri, canlı kitap olabilmek. Yani okuduğunu anlamak, bilmek ile kifayet etmeyip öğrendiklerini uygulamaya dökmek. Kitabı okuduktan sonra uygulama boyutuna ağırlık vermeye çalışıyorum. Kitapta okuryazar olmak ile alakalı şöyle bir tavsiye vardı: Her ak

Hayatınıza AKIŞ Getirin!

Resim
Akış, mutluluk bilimi olarak anılan pozitif psikoloji nin temel kavramlarından biri. Kişilerin haz duyarak yaptıkları, sadece içinde bulunulan an için değil, diğer zamanlar için de mutluluk ve motivasyon sağlayan deneyimler akış deneyimi olarak ifade edilir. Mesela, sabah yürüyüş yapmak akış deneyimi olarak tarif edilebilir. Yapılan 15 dakikalık yürüyüş gün boyu zinde ve motive olmanızı sağlar. Akış deneyimi zor ama kontrol edilebilen, içsel motivasyon sağlayan, yüksek düzeyde konsantrasyon gerektiren fiillerdir. Kişi akış deneyimi esnasında günlük yaşama dair endişelerden arınmış olur. İlk başlangıçta dışsal motivasyon olsa da zamanla dışsal motivasyon yerini içsel motivasyona bırakır. Mesela anne-babasının ısrarı ile yüzme öğrenen bir çocuk, zamanla yüzmek için kendisi istekli olabilir. Anne-babanın ısrarı dışsal motivasyon iken, çocuğun istekliliği içsel motivasyondur. Akış deneyimi için tanımlanan 9 tane kilit özellik vardır. Bunlar; içsel keyif: kişinin yaptığı işten ke

Seni Tanıyabilir miyiz? #Mim

Resim
1-Kaç yaşındasın, mesleğin nedir? 27 ile 28’in arasında bir yerdeyim. Mesleğim, Psikolojik Danışma ve Rehberlik. Şu an bir ortaokulda Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen olarak çalışıyorum.  2-Nerede yaşıyorsun en sevdiğin yerin fotoğrafını paylaşır mısın? Memleketim olan Sivas’ın küçük bir ilçesinde yaşıyorum. Memlekette en sevdiğim yerlerden biri, Sivas Kent Meydanı. Tarih ile iç içe geçen modern bir mekan.  3-Günlük hayatta seni mutlu eden şey nedir? Sabah ailece kahvaltı etmek, işten dönerken oğlumun heyecanla beni karşılaması 4-En sevdiğin meşguliyetin/hobin nedir? En sevdiğim şey olarak kitap okumak diyebilirim. Kitap okumanın dışında yazmak sevdiğim şeylerden. Bloga ekleyeceğim yazılar, defterlerin arasında biriken muhtelif konularda denemeler… Okumak ve yazmak beni rahatlatıyor kısaca. Ara ara film izlemek ve futbol oynamak sevdiğim şeylerden. 5-Evinin en sevdiğin köşesinden bir fotoğraf paylaşır mısın? Dinlendiğim, kitap okuduğum, düşündüğüm,

Yeni Yıldan Beklentilerim # Mim

Resim
Biraz geriden gelen bir mim yazısı ile buradayım. Kıymetli Mücahit Doğan 'Yeni Yıldan Beklentiler' yazısında yaklaşık iki hafta önce mimlemişti. Onun mim yazısını  buradan okuyabilirsiniz. Ancak bugün yazabildim. Başta Mücahit olmak üzere kusura bakmamanızı istirham ediyorum. Doğada vakit geçirmeyi sevdiğim daha önceki mim yazılarında da vurguluyordum. Gene bu vurgu ile başlıyorum. Doğada daha fazla vakit geçirmek, bizim dünyamıza uzak gibi duran kainat mucizelerine daha fazla şahit olmak istiyorum. Yürüyüşler, geziler vs. ile doğada geçirdiğim vakti artırmak istiyorum, çünkü kendimi iyi hissetmeme ve farkındalığının artmasına vesile oluyor.  Psikolojik testler ve psikolojik danışma konusunda farklı eğitimler almak istiyorum. Yaptığım bireysel görüşmelerde zaman zaman psikolojik testler aracılığı ile değerlendirme yapma ihtiyacı oluyor. Zaman zaman da psikolojik danışma boyutunda farklı tekniklerin faydası olabiliyor.   Bu ihtiyacı giderebilmek adına psikolojik t

Mutluluğun Önündeki Engeller?

Resim
Daha önce mutluluk hakkında farklı yazılar yazmıştım. Şuradan  bakabilirsiniz. Biraz daha sistematik olması açısından daha önceki yazılarımdan farklı olarak bu yazıyı yazma ihtiyacı hissediyorum. Hepimizi mutlu eden şeylerin farklı olması gibi bizi mutsuz eden şeyler de farklı olmakla beraber temelde mutluluğu engel olan şeyler belli noktalarda birbiri ile benzerlik göstermektedir. Bu benzerliklerden hareketle mutluluk engelleri farklı şekillerde kategorize edilmektedir. Mutluluğun önündeki engeller neler olabilir? Beraber bakalım.   Haz Veren Durumlara Alışma Yeni bir kıyafet aldığımızda, arabayı yenilediğimizde yada hayalimizdeki evi satın aldığımızda mutlu oluruz. Fakat bu yeniliğe kısa sürede alışır, daha iyi ve yenilerinin hayalini kurarız. Bu da mutluluğu engeller. Sigara, alkol, madde vb. bağımlılık süreçlerinde de işleyen süreç aynıdır. Mesela, ilk sigara ile elde edilen doyum miktarı 10 iken 5. sigaradan sonra elde edilen doyum miktarı 7-8 gibi bir değerdir. İçilen

Bizi İnsan Yapan Nedir? I İnsan Belgeseli

Resim
Dünyanın dört bir yanından insan manzaraları, zenginler-fakirler, gençler-yaşlılar, siyahiler-beyazlar… ‘ Üvey babam beni sürekli döverdi. Sevdiği için dövdüğünü söylerdi. Uzun yıllar sevginin incitici olduğunu düşündüm. Sevdiğim herkesi incittim. Acı verdiğim ölçüde sevgiye değer biçtim. ’ Bu cümle ile başlıyor belgesel. Mutluluğa verilen cevaplar ile devam ediyor:  'Çocuklarımın akşam ev gelmesi' diyor, biri. Yaşlı bir kadın, 'yağmur ve soğuktan koruyan küçük bir kulübe', olarak tanımlıyor. Bir başkası, 'toprakta değil yatakta uyumak', diyor. Ve bir başkasının cevabı, 'sabah ağrısız uyanmak'. Sonrası savaş ile devam ediyor. ‘ Önceleri sadece hastalıktan ölürdük’ , diyor ihtiyar bir adam, ‘ bizim savaşımız öldürmezdi ’. Mevzu aşka gelince ‘ ruhu dolduran şeydir ’ diye bir tanımlama geliyor. Daha çok laf söyleniyor aşka dair, fakat bu cümle hepsine bedel. Ve, bir kadın, ‘annemin beni satmak istemesini asla unutamayacağı

Kasım'da Neler Okudum? 2017

Resim
İhtiyar Savaşçı: Kasım ayı okumalarım İhtiyar Savaşçı ile başladı. Cengiz Dağcı’nın Kırım’ı, Kırım’ın öksüzlüğünü, Kırım Türklerinin dramını anlattığı kitaplarından biri. Çok dramatik olsa da Cengiz Dağcı kitapları okumayı seviyorum. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Kırım’dan sürgüne gönderilen insanların acıklı hikayesi. Savaşçı yıllar süren savaşın sonunda köyüne gitmektedir. Yüreği neşe ile, yüreği umut ile doludur. Gece yarısı köyüne girdiği vakte kadar kadar neşesi sürecektir. Fakat köye girdiğinde neşenin yerini çaresizlik ve keder alır. Kurşuna dizilenler, asılanlar, sürgüne gitmesi için toplananlar… Köyü viraneye dönmüştür. Sürgüne gönderilecek çocukların yanında Melek Hanım ile karşılaşır. Köyde yetişkin olarak bir kendisi, bir Melek Hanım kalmıştır. Orta Asya’da, sürgünyerinde Melek Hanım ile evlenirler. Hayatta kalabilen çocukların hamisi olurlar. Anahtar: Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Kilit kitabını ekim ayında okumuştum. O kitabın devamı olarak Anahtar kitabını ok

Kendinden Başla

Resim
Günümüz Türkiye’sinin en önemli problemlerinden biri bu durum: Lafa gelince çoğunluğun doğru söylemesi, icraata gelince ise çoğunluğun yanlış davranması. İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye bir çocuk getirirler. Çocuğun bal yemeden duramıyor, bala karşı alerjisi olduğu için vücudunda yaralar çıkıyormuş. Ana-baba üzüntü içerisinde İmam-ı Azam’a durumu anlatırlar: 'Nice hekimlere gittik, nice tedbirler aldık, fakat nafile. Ne tedavi imkanı bulduk, ne de çocuğu bal yemekten vazgeçirebildik. Nihayet, tavsiye üzerine size geldik.'  İmam-ı Azam  çocuğun ailesini dinledikten sonra, ‘kırk gün sonra gelin’ der. Aile zaten gergin bir haleti ruhiye içerisindedir. İmam’ın  anlam veremedikleri ‘kırk gün sonra gelin’ cümlesine içten içe öfkelenirler. Başka çare yok diyerek kırk gün sonra çocukla beraber gelirler. İmam-ı Azam  çocukla kısa bir görüşme yaptıktan sonra   müşfik bir eda ile  çocuğa ‘bundan sonra bal yeme evladım’ der. Sonra da çocuğun ailesine, ‘tamam gidebilirsiniz’ der. Ana-b

TavsiyeKitap: Ana-Baba Rehberi (3)

Resim
Okul Öncesi Dönemde Ana-Baba Rehberi Çamlıca Çocuk Elif Koca-Seval Erden Beş kitaptan oluşan bir rehber set. Her kitap ebeveynlere çeşitli konularda bilgiler veriyor. Detaya inmeden temel bilgileri içeren kitaplar.  En çok oyun ve oyuncaklar hakkında olan 4. kitabı sevdim.  Kitaplar anne-babaların çocuklarını daha iyi tanımaları, gelişim özellikleri ve problemlerinin çözümü noktasında kendilerini geliştirmeleri gayesiyle hazırlanmıştır. 1. Kitap: Okul Öncesi Dönemin Önemi Okul öncesi dönem çocukların özellikleri, her yaş için bilişsel gelişim, motor gelişim, duygusal ve sosyal gelişim özellikleri ve yaş grupları için örnek etkinlikler ebeveynler için faydalı olacaktır. Özellikle bilişsel gelişim için ilk 6 yaş çok önemlidir. Bu bakımdan bu dönemde çocuklarını iyi tanıyan anne-babalar çocuğun potansiyelini ortaya çıkarmada etkili olacaklardır. Okul öncesi dönem çocuklar için Türkçe, Müzik, Matematik, Drama ve Hareket etkinlikleri kitabın güzel olan kısımlarından. 

Güne Nasıl Başlıyorum? #Mim

Resim
Merhaba, kaç gündür sadece okumakla iktifa ettiğim güne nasıl başlıyorum mimine bende katılıyorum. Mavi ve Edebiyat blogundan Bay Müdo beni de mimlemiş. Okumak isterseniz Onun yazısı şurada . Güne karla uyandık.. Aslında güne başlamakla alakalı tam bir rutinim yok. Bazen yaptığım şeyleri bazen yapmadığım oluyor. Genelde güneş doğmadan evvel kalkmaya çalışıyorum. Şu sıralar yaşadığım yerde güneş 07:10 civarında doğuyor. Ben de 06:45-07:00 gibi kalkmış oluyorum. Kişisel temizlik ve bir kaç esneme hareketinden sonra, biraz etrafa bakınıyorum. Pencereyi açıp bir kaç dakika temiz hava eşliğinde kuş sesleri dinlemeye özen gösteriyorum.)Gerçi son bir kaç gündür ortadan kayboldular. Bahara kadar da gelmezler herhalde.) Sonrasında bazen kitap, bazen dergi okuyorum. Bazen de bloglara göz atıyorum. Bu arada eşim ve oğlum(26 aylık) kalkmış oluyor. Ben oğlumla oyun oynarken eşim kahvaltı hazırlıyor, beraber kahvaltı yapıyoruz. Her sabah evde kahvaltı yapmayı çok önemsiyorum. Kahvaltının mutlu

Dünyanın Düzeni ve İnsanların Huzuru Nasıl Sağlanır?

Resim
Dünya düzeni ve insanlar Abraham Maslow tarafından ortaya atılan ‘ İhtiyaçlar Hiyerarşisi ’ teorisi ile alakalı yazımda İslam alimlerinden Maverdi’nin de insanların ihtiyaçları hakkında görüş beyan ettiğini söylemiştim. Ebul Hasen el Maverdi Türkçe karşılığı ‘Din ve Dünya Edebi Hakkında Yüce Gayeler’ olan ‘Kitabu’l-Buğyetü’l-Ulya fi Edebi’d-Dünya ve’d-Din’ isimli kitabında ictimai ve şahsi huzur için lazım olan şartları tafsilatlı bir şekilde izah etmiştir. Yüce Hedefler Kitabı Maverdi, insanın huzurunun ictimai ve şahsi şartlar bağlı olduğunu ifade eder. İctimai ve şahsi huzur karşılıklı olarak birbirini etkilemektedir. Bu bağlamda hem şahsın hem de ictimai düzenin oluşması, huzurun sağlanması için bazı şartların olması lazımdır. Maverdi, bu şartları iki bölümde değerlendirmektedir. Birincisi, Dünyanın düzeni ve insanların huzuru için lazım olan şartlar; ikincisi insanların şahsi huzur ve saadetleri için lazım olan şartlar. Maverdi’nin bu değerlendirmesi Abraham Maslo

Köpeğin Dişleri

Resim
Medine sıcağı ortalığı kasıp kavurmaktadır. Her zamankinden daha sıcak, daha kasvetli bir hava vardır. İkindi namazından sonra Kainatın Efendisi(sav) ikindi sonrasının serinliğini hissedebilmek maksadıyla şehrin dışına doğru yürümek ister. Yanında ashabı olduğu halde şehrin dışına doğru yürümeye başlarlar. Sokakları, evleri geçtikten sonra vahanın serinliği hissedilmeye başlar. Yavaş adımlarla ilerledikleri sırada ağır bir koku havayı doldurmaya başlar.  Yolun kenarında bir köpek leşi, üstünde uçuşan böcekler.  Sıcak havanın da tesiriyle koku ağırlaştıkça ağırlaşır. Ashab elleriyle burunlarını kapatıp adımlarını hızlandırır. Bu esnada Peygamberimizde(sav) her zamanki sükunet hali hakimdir. Yüzünü ashabına döner ve köpeği işaret eder, köpeğin inçi parlayan dişlerini göstererek; ‘ Bakın ’ der ‘ ne kadar güzel, şu bembeyaz dişlerin güzelliğine bakınız... ve düşününüz. ’

Neden Huzursuz Oluyoruz?

Resim
İstatistikler depresyon ve mutsuzluk oranlarının arttığını söylüyor bize. Değişen dünyada, modernleştikçe mutsuzluğumuzun arttığı bir gerçek. Peki ne yapıyoruz yahut ne yapmıyoruz da mutsuzluk oranları artıyor? İhtiyaçlar sonsuzdur diye diye tüketimi sınırsız hale getiriyoruz. Tüketerek mutlu olmaya çalışıyor, tüketim çılgınlığı yaşıyoruz. Hüznü ve olağan can sıkıntılarını olumsuz bir durum olarak görüyor, sürekli zevk ve eğlenceli anların peşinde koşuyoruz. Ruhumuzun dinginliğe de ihtiyacı olduğunu es geçiyoruz. Sürekli hız peşindeyiz. Yavaşlamak aklımıza gelmiyor. Anı yaşa(carpe diem) sloganıyla sürekli eğlencel hayaliyle yaşıyor, içinde bulunduğumuz anı dolu dolu yaşamayı ihmal ediyoruz. Etrafımız kalabalıklaşıyor, arkadaşlarımızın sayısı artıyor, lakin içimizi ısıtan dost muahbbetlerinden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. İçimizde kocaman bir yalnızlık büyümeye devam ediyor. Dilediğini yap, özgür ol söylemleri ile her şeyi yapabilme selahiyetini kendimizde görüyor, ço

Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Üzerine

Resim
İnsanın ihtiyaçlarının neler olduğu hususunda bir çok araştırma yapılmış, birçok fikir ortaya atılmıştır. Doğuda ve batıda ihtiyaçlar hususunda ortaya atılan fikirler arasında en çok bilineni Abraham Maslow tarafından oluşturulan ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisidir. İslam alimlerinden Ebü’l-Hasen Maverdi’nin(m.974-1058) insanın ve toplumun ihtiyaçları üzerine söyledikleri de Maslow’un hiyerarşisi ile benzerlik göstermektedir. Abraham Maslow teorisini ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi adıyla bilinen piramit etrafında şekillendirmiştir. Ona göre piramidin alt basamaklarında temel ihtiyaçlar karşılandıkça üst basamaklara çıkmak için motivasyon oluşacaktır. Ona göre ihtiyaçlar şu şekildedir: 1) Fizyolojik İhtiyaçlar: Maslow’a göre ihtiyaçların en alt ve temel basamağını oluşturur. Yemek, içmek, nefes almak gibi insanın hayatını devam ettirmesini sağlayan ihtiyaçlar bu basamakta yer alır. Bu basamaktaki ihtiyaçlar karşılanmadan üst basamaklara çıkmak mümkün olmayacaktır. Yemek, içmek gibi